Türk konukseverliğinin simgesi: Kervansaraylar
Anadolu'da geçmişte doğudan batıya güneyden kuzeye birçok güzergahta yaptırılan yüzlerce kervansaray, Türklerin ticarete verdiği önemi, konukseverliğini ve sosyal devlet anlayışını yansıtıyor.
Giriş Tarihi: 22.09.2018
13:22
Güncelleme Tarihi: 22.09.2018
13:30
Anadolu Selçuklu döneminde 12. yüzyıldan itibaren yoğun bir kervansaray faaliyetine rastlandığına işaret eden Şimşir, şöyle konuştu:
"Selçuklu sultanları ticaretin gelişmesi için yol emniyetine önem vermiş, yaklaşık 30-40 kilometre aralıklarla kervansaraylar yaptırmıştır. Yol güzergahında kervanların konakladığı mekanlar halinde Anadolu kuzeyden güneye, doğudan batıya kervansaraylarla donatılmıştır. Kervansaraylar hem ticari hem de meskun mahal dışında olduğu için askeri nitelikte yapılardır. Çünkü her an düşman veya eşkiya taarruzuna maruz kalabilir.
Onun için daha çok içe dönük karakterde yapılardır. Dıştan masif, yüksek duvarlarla çevrilidir ve tek girişi vardır. Pencereler genellikle mazgal şeklindedir. Çok güvenli yerlerdir. Kervandaki kişiler buraya geliyor, 3 güne kadar ücretsiz kalabiliyor. Yeme, içme ücretsiz sunuluyor. Bazı kervansaraylarda doktorların dahi bulunduğunu biliyoruz. Bazılarında veterinerler kervanda bulunan hayvanların bakımıyla ilgileniyor."
Şimşir, bu yapıların devrin sultanları, emirleri ve önemli devlet adamları tarafından yapıldığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bu, Türklerin sosyal devlet anlayışını gösteriyor. İnsanlar kervansaraylarda 3 güne kadar ücretsiz kalıyorlar ve herhangi bir minnet göstermeleri beklenmiyor. Aksaray'daki Sultanhanı'nın taç kapısı üzerinde, 'El-minnetü lillah' yazar. Minnet, sadece Allah'adır. Orayı yaptıran kişilere, sultanlara minnet duyulmasına gerek yok, minnet edilecek olan sadece Allah'tır. Dolayısıyla bunlar sosyal devlet anlayışının birer yansıması olarak görülebilir."
Açık ve kapalı avludan oluşan mimarinin, kervansaraylarda en yaygın görülen plan olduğuna dikkati çeken Şimşir, şöyle devam etti:
"Örnekleri Anadolu'da çoktur. Konya civarında Kızılören ve Kuruçeşme, Aksaray'daki Sultanhanı, Ağzıkara ve Alay Han, Kayseri'deki Karatay Hanı bu yaygın modele göre yapılmıştır. Sadece kapalı kısımdan oluşan kervansaraylar da vardır ve örnekleri son derece sınırlıdır. Alanya yakınlarındaki Şarapsa Hanı buna örnektir.