Türkiye tarihini şekillendiren camilerimiz
Huzur ve sükunetin hakim olduğu camiler sadece ibadet edilen mekanlar değil aynı zamanda toplumların birlik ve beraberliğinin bir simgesidir. Rabbimiz camilerin dokunulmazlığını ve bu konunun önemini Kur'an'ın birçok ayetinde bildirmiştir. Unutmayalım ki, cami olan bir bölge, o bölgede Müslüman bir topluluğun olduğunu işaret eder. Her köşesi buram buram tarih kokan Anadolu'dan, İstanbul'a, Bursa'dan Diyarbakır'a, Adana'dan Erzurum'a farklı mimarideki camileri derledik.
Giriş Tarihi: 09.11.2019
20:14
Güncelleme Tarihi: 09.11.2019
21:35
Dünya mimarlık tarihinin bugüne kadar ayakta kalmış en önemli yapıları arasında yer alan Ayasofya Cami mimarisi, ihtişamı büyüklüğü ve işlevselliği yönünden sanat dünyası açısından önemli bir yer teşkil ediyor.
Ayasofya minareleri, mimarbaşının yapıya yönelik yaklaşımın kalıplaşmış tasarımlardan ne kadar uzak olduğunu gösterir. Bu minareler, her yapıyı bânisine, işlevine, taşıdığı ruha, bulunduğu yere ve ihtiyaca uygun şekilde biçimlendiren usta mimarın, farklı yaklaşımlarının başarılı sonuçlarından biridir.
Bizans İmparatorluğu döneminde hükümdarların taç giydiği, başkentin en büyük kilisesi olarak katedral işlevi de gören Ayasofya, Fatih Sultan Mehmed'in (1451-1481) 1453'te İstanbul'u fethinin ardından camiye çevrildi. Fetihten hemen sonra güçlendirilerek en iyi şekilde korunan ve Osmanlı dönemi ilaveleriyle cami olarak varlığını sürdüren yapı, inşasından itibaren çok sayıda depreme de maruz kaldı. Mustafa Kemal Atatürk'ün emri ve Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye çevrilen ve 1 Şubat 1935'te müze olarak, yerli ve yabancı ziyaretçilere açıldı.
Nasıl gidilir?
Ayasofya Müzesi Sultahmet Meydanı'ndadır. Taksimden finiküler ile Kabataş'a ve oradan tramvay ile Sultanahmet'e; havalimanından metro ile Aksaray'a ve oradan tramvay ile Sultanahmet'e; Kadıköy veya Üsküdar'dan vapur ile Eminönü'ne ve oradan yürüyerek veya tramvay ile Sultanahmet'e gelerek ulaşılabilir.
Türk ve İslam dünyasının en ünlü yapılarından Sultan Ahmet Cami, 1609-1616 yılları arasında İstanbul'da, Sultan I. Ahmed tarafından Mimar Sedefkar Mehmet Ağa'ya yaptırıldı. İstanbul'a gelenlerin ilk ziyaretgahlarından cami, İznik çinileri dolayısıyla "Mavi Cami" olarak da tanınıyor. Sultan Ahmet Camii, orijinal olarak 6 minareli inşa edilen ilk ve tek cami olarak da dikkatleri çekiyor.
Sultan Ahmet Camii, külliyesiyle birlikte İstanbul'daki en büyük yapı topluluklarından biridir. Bu külliye; cami, medreseler, hünkar kasrı, arasta, çeşme, türbe, medreseler ve kiralık odalardan oluşmaktadır. Bu yapılardan bazıları günümüze ulaşmıştır.
Caminin duvarlarını 21 bin 43 adet göz alıcı İznik çinisi bulunmaktadır. Caminin ibadethane bölümü 64 x 72 metre boyutlarındadır. 43 metre yüksekliğindeki merkezi kubbesinin çapı 23,5 metredir.
Minarelerde camiyi yaptıran Sultan Ahmet'in 16. Osmanlı padişahı olması sebebiyle 16 adet şerefe bulunmaktadır.
Nasıl gidilir?
Kabataş-Bağcılar tramvay hattının Sultanahmet durağını kullanarak ulaşabilirsiniz. Anadolu yakasından gelecekseniz Kadıköy-Eminönü ve Üsküdar-Eminönü vapurlarını kullanarak tramvay hattına ulaşabilirsiniz.