Üçüncü Dünya Savaşı'nı engelleyen adam: Stanislav Petrov
Dünya tarihinin soğuk savaş dönemlerinde, insanlık bir kişinin cesareti ve doğru kararının önemiyle yüzleşti. Soğuk Savaş'ın gerilim dolu günlerinde, bir adamın sakinliği ve sağduyusu, muhtemel bir felaketi önlemeye yetti. Bu adam, Stanislav Petrov'du. Petrov kararlarıyla, Üçüncü Dünya Savaşı'nı engelleyen bir kahraman olarak tarihe geçti. Stanislav Petrov, 26 Eylül 1983 yılında, Sovyetler Birliği'nin nükleer savaş alarm sistemindeki bir hata sonucu karşılaştığı olağanüstü bir durumu yönetti.
Giriş Tarihi: 22.05.2024
08:59
Güncelleme Tarihi: 22.05.2024
09:06
26 Eylül 1983 Günü ne yaşandı?
26 Eylül 1983 günü yaşananlar
🔴 Tarihler 26 Eylül 1983'ü gösterdiği gün Stanislav Petrov, Sovyet Hava Savunma Kuvvetleri 'nde yarbay rütbesiyle Moskova yakınlarındaki Serpukhov-15 sığınağında görev yapıyordu.
🔴 Burası, Sovyet erken uyarı uydularının komuta merkezinin bulunduğu yerdi. Petrov'un bu karargahtaki görevi, uydu erken uyarı ağını izlemekti ve olası Sovyetler Birliği'ne yönelik herhangi bir nükleer füze saldırısı tehdidi t espit edildiğinde acil koduyla üstlerini bilgilendirmekti.
🔴 Petrov'un ve dünyanın geri kalanlarının kaderini değiştiren 26 Eylül gelip çattığında olaylar şöyle yaşandı: 26 Eylül günü , erken uyarı sistemleri tarafından bir füze saldırısının tespit edildiğine dair bir alarm geldiğinde, Petrov'un kararları tarihi bir öneme sahip olacaktı.
🔴 SSCB 'nin stratejisi, ABD'ye karşı karşılıklı garantili imha doktrini çerçevesinde hareket etmeyi gerektiriyordu: yani, bir saldırı durumunda derhal ve karşılıklı olarak nükleer bir karşı saldırı başlatmak anlamına geliyordu . Ancak, Petrov bu kritik anda karar verirken, tek başına mantıklı bir düşünce süreci izledi. Uydu verilerini değerlendirirken, füzelerin gerçek bir saldırı değil, sistemin hatalı çalışması sonucu olabileceği ihtimali üzerindeki olasılıkları düşündü.
II. DÜNYA SAVAŞI'NIN SEYRİNİ DEĞİŞTİREN STALİNGRAD MUHAREBESİ
🔴 Büyük bir risk alarak, Petrov panik yapmadı ve sakin bir şekilde süreci değerlendirmeye başladı. Ancak SSCB talimatları son derece açıktı; erken uyarı sistemleri saldırı alarmı verir vermez bunu üstlerine bildirmek zorundaydı. Kaybedilen her saniye SSBC'nin geleceğini de tehlikeye attığı bir gerçekti. Sonunda, kararını verdi ve bir karşı saldırı başlatmayarak , dünya tarihindeki en tehlikeli yanlış alarmlardan birinin önüne geçti .
🔴 Gece yarısından kısa bir süre sonra saldırı alarmını alan Petrov, olanları şöyle anlatıyor:
"Tüm verilere sahiptim. Eğer raporumu emir komuta zincirine gönderseydim, kimse buna karşı bir şey söylemezdi. (...) Siren uluyordu, ama birkaç saniye orada oturup, üzerinde 'Fırlatma' yazan büyük, arkadan aydınlatmalı, kırmızı ekrana baktım. Sistem bana bu uyarının güvenilirlik seviyesinin "en yüksek" olduğunu söylüyordu. Yani hiç şüphe olamazdı. Amerika, Sovyetler Birliği'ne bir füze fırlatmıştı."
- Ancak gerilim, henüz yeni başlıyordu:
"Bir dakika sonra siren tekrar çaldı. İkinci füze fırlatılmıştı. Sonra üçüncüsü, dördüncüsü ve beşincisi. Bilgisayarlardaki uyarılar, 'fırlatma'dan 'füze saldırısı'na dönüştü. (...) Bir saldırıyı bildirmeden önce ne kadar süre düşünmemize izin verildiğine dair bir kural yoktu. Ama ertelemenin her saniyesinin değerli zamanı alıp götürdüğünü biliyorduk; Sovyetler Birliği'nin askeri ve siyasi liderliğinin gecikmeden bilgilendirilmesi gerekiyordu. Tek yapmam gereken telefona uzanmaktı; üst düzey komutanlarımıza doğrudan hattı aktive etmekti - ama hareket edemiyordum. Kızgın bir tavada oturuyormuş gibi hissediyordum."
🔴 Petrov, kararında etkili olan faktörler arasında, ABD'nin muhtemel ilk saldırısının çok daha büyük olacağına olan inancı ve bunun nedenle beş füzenin mantıksız bir başlangıç olduğu düşüncesi yer alıyordu. Ayrıca, sahip olduğu sivil eğitim ve deneyim de kararında rol oynadı. Çünkü erken uyarı sistemi yalnızca beş füzenin fırlatıldığının raporunu veriyordu, burada bir hata olduğuna karar verdi. Eğer yanılıyorsa, birkaç dakika içinde Sovyetler Birliği'nin tarihindeki ilk nükleer saldırılarına tanık olacaklardı. Olayı Sovyet Ordusu liderliğine bildirdi ve "sistem hatası" olduğunu rapor etti.
🔴 Petrov, haklı çıkmıştı. Olayın sonrasından, söz konusu yanlış alarmların, güneş ışığının yüksek irtifa bulutları ve uyduların Molniya yörüngeleri üzerindeki nadir bir şekilde görülen hizalanmasından kaynaklandığı anlaşıldı. O anı hiç unutamadığından bahseden Petrov, şöyle diyor:
Aradan yirmi üç dakika geçti. Nihayet, hiçbir şey olmadığını anladım. Gerçek bir saldırı olsaydı, o zamana kadar bunu zaten bilirdim. Öyle bir rahatlama oldu ki anlatamam.
Olayın ardından yaşananlar
🔴 Petrov, yaşanan bu olaydan sonra üstlerinin yoğun sorgusuna maruz kaldı, verdiği karar ve sonuçları konusunda titizlikle incelendi. İlk başta kararı övüldü, hatta Votintsev tarafından takdir edilip ödül vaat edildiğini belirtti Petrov. Ancak, askeri günlüğe düzgün bir şekilde kayıt düşmediği gerekçesiyle, yani evrakların uygun şekilde doldurulmadığı için azar işittiğinden bahsetti.
🔴 Petrov, bu kararı için hiçbir zaman ödül almadı. Kendi analizine göre, bu durum füze tespit sistemindeki hatalar ve sonradan keşfedilen diğer sorunların, üstlerini ve ilgili bilim insanlarını utandırmasıyla ilgiliydi. Eğer Petrov resmi olarak ödüllendirilseydi, diğer kişilerin cezalandırılması gerekecekti. Bu yüzden, Petrov daha az hassas bir göreve atanıp erken emekli edildi. Bazı Batılı kaynaklar, onun ordudan "zorla çıkarıldığını" iddia etse de, Petrov bunu ölene kadar reddetti.
TOHUMLAR NEDEN BUZULLAR ALTINDA SAKLANIYOR? SVALBARD KÜRESEL TOHUM DEPOSU'NUN GİZEMİ