Uluğ Bey Rasathanesi hakkında bilinmesi gerekenler
İslam dünyasında kurulan ikinci büyük rasathane olan Uluğ Bey Rasathanesi, 15'inci asır mimarisinin ender örnekleri arasında yer alır. Dünya bilim tarihi mirasının özgün bir parçası olarak gösterilen bu rasathane, Meraga'dan sonra kurulan rasathanelerin en büyüğüdür. Sizler için, Timur'un torunu, alim ve devlet adamı Uluğ Bey'in ölüm yıl dönümünde, hükümdarlığı sırasında kurduğu Semerkant Rasathanesi hakkında bilinmesi gerekenleri derledik.
Giriş Tarihi: 26.04.2020
14:48
Güncelleme Tarihi: 27.10.2020
08:50
ÖRNEĞİ GÖRÜLMEMİŞ İLİM KURUMU
Timur'un torunu, alim ve devlet adamı Uluğ Bey , bugün Türk-İslam dünyasının en ünlü astronomu olarak anılır. Hükümdarlığı sırasında kurduğu Semerkant Medresesi ve Semerkant Rasathanesi , bilim tarihi açısından oldukça büyük önem taşır. Öyle ki Semerkant Rasathanesi o zamana kadar görülmemiş bir ilim kurumu hüviyetine sahipti. Bazı kaynaklarda yer verilen bilgilere göre, Ortaçağın büyük gök bilimcisi Uluğ Bey , devrinin öğretim geleneklerine uyarak önce din bilgilerini daha sonra mantık ve astronomi konularını öğrendi. Babasının yardımıyla ülke yönetiminde söz sahibi olan Uluğ Bey, çağının ünlü bilginlerini saraya topladı. Astronomi ve matematik alanlarındaki çalışmalarıyla ün kazandı.
MERAGA'DAN SONRA EN BÜYÜK RASATHANE
Üstün bir zekâya sahip olan Uluğ Bey başarılı bir matematikçi ve astronomdu. Henüz küçük denecek yaşta Meraga Rasathânesi'ni görmüş ve zihninde ona bir yer ayırmıştı. Bu sebeple Meraga 'dan sonra en büyük rasathaneyi Semerkant'ta kurdu. Bu yapı, Kadızâde-i Rûmî ile Cemşîd el-Kâşî'nin gözetiminde inşa edildi. Ancak bu iki âlimin rasathâne tamamlanmadan vefat etmesinden ötürü, onların yerine Ali Kuşçu inşa sürecine dahil oldu.
İstanbul Rasathanesi'nde kullanılan en ilginç aletler
TARİHE GEÇEN ESER BURADA KALEME ALINDI
Uluğ Bey Rasathanesi, 1421 yılında Timur İmparatorluğu'nun 4. sultanı Uluğ Bey tarafından yaptırılan 3 katlı bir gözlemevidir . Rasathanede devrin ünlü astronomları Ali Kuşçu, Bursalı Kadızade Rumi, Gıyaseddin Cemşid çağdaşları ile birlikte çalıştılar. Son kısımları 1449 yılında Uluğ Bey tarafından tamamlanan ve tarihe Ziyci Sultanı veya Zeyci Kürkanı olarak geçecek eseri bu rasathanede hazırladılar.
Bu eser kullandığı Zîc-i İlhânî'de gördüğü bazı ölçüm hatalarını ve eksiklikleri gidermiş hem İslâm dünyasında hem de Avrupa'da kaynak eser olarak kabul edilmiştir. Zic-i Uluğ Bey Batlemyus ve Nasirüddin Tusi'nin hazırladığı ziclerden sonra üçüncü büyük zic* olarak adlandırılmaktadır.
*Zic: Astronomi eserlerinde gözlem sonuçlarının bir çizelge biçiminde verildiği kitap.
ASTRONOMİNİN ALTIN DEVRİ BAŞLADI
Genç yaşına rağmen yaşadığı dönemde ilmi çalışmalara öncelik veren Uluğ Bey, 1417'de astronomi alanında çalışmaları genişletmek için Registan Meydanı'na, iki yanında iki minaresiyle dikdörtgen şeklinde medrese yaptırdı. Eğitim odaları ve öğrencilerin yatak odaları da bulunan ve Uluğ Bey'in, ölümüne kadar matematik ve astronomi derslerini verdiği bu medrese, 15'inci yüzyılda Asya kıtasının en iyi ve önemli üniversitelerinden biri olarak gösterildi. Medresenin eğitim ağırlığı, matematik ve gök bilim dalı idi.
Bugün Uluğ Bey Medresesi'nin bahçesinde, o dönem ders veren Ali Kuşçu, Bursalı Kadızade Rumi, Gıyasettin Cemsid, Muhammed Havafi ve Uluğ Bey'in simalarının yer aldığı heykeller bulunuyor.
Medresenin ardından 1428 yılında Semerkand'da bir tepenin üstüne 46 metre çapında, 30 metre yüksekliğinde yaptırılan gözlemevinde , ana salonun kubbesinde ay, güneş, diğer yıldızlar incelendi.
Zamanının tek örneği olan Uluğ Bey Rasathanesi , astronomi kataloğunda "Uluğ Bey'in Yıldız Çizelgesi" olarak bilinen ve kapsamlı yıldız cetveli olan "Uluğ Bey'in Yıldızlar Cetveli" önemli sayılıyor. Bu katalog, 17'nci yüzyıla kadar astronomi çalışmalarına kaynaklık etti.
Osmanlı'dan günümüze rasathane