Vakfiye nedir? Fatih Sultan Mehmet'in vakfiyesinde neler yazıyordu?
Tarihi bir vesika olan vakfiye, kültür tarihi araştırmaları için önemli bilgiler içerir. Mescit, medrese, kervansaray gibi eserlere ait vakfiyeler eğitim, tıp, sanat ve mimari tarihi araştırmaları için diğer kaynaklarda bulunamayan çok önemli bilgileri barındırır. Tespit edilen 27 bini aşkın vesikadan en önemlilerinden biri Fatih Sultan Mehmet'in vakfiyesiydi. Ayasofya Camii'nin de yer aldığı Fatih'in vakfiyesinde şu satırlar yer alır: "Bir şehir kurmak, ulvi bir harekettir; insanların kalbinin kazanılmasını ve yüzünün güldürülmesine mucip olur." Peki, Fatih Sultan Mehmet'in Ayasofya vakfiyesinde neler yazıyordu? Fatih Sultan Mehmet'in Ayasofya vasiyeti neydi?
Giriş Tarihi: 12.07.2020
09:06
Güncelleme Tarihi: 12.07.2020
10:34
Vâkıf şart koşmuştur ki, mansub mütevelli ve nazır, vakıf görevlilerinden (ehl-i vezâif) herhangi birini, hizmetlerini eksiksiz yerine getirdikleri ve kendilerine tevdi edilen maslahatlara tam olarak riayet ettikleri müddetçe, görevlerinden azletmesinler.
Eğer görevlerinde bir inhiraf görülür ise, evvela mütevelli ve nazır onlara nasihatte bulunsunlar, azl eylemesinler; ancak aynı hatayı ikinci defa işlerlerse, onlara nasihat edip bu inhiraftan men' eylesinler, yine azletmesinler; eğer hatalarına ve yamukluklarına devam ederlerse, onları azletsinler. Yine vâkıf şart koşmuştur ki, vakfın gelirleri ve ürünleri yeterli olduğu müddetçe, vakıftan hak sahibi olan her hak sahibinin hakkı eksiksiz ve noksansız olarak sahibine verilsin; eğer vakfın gelir ve ürünlerinde noksanlık arız olursa, bu eksiklik doğru orantılı olarak ve âdil nisbette her hak sahibinin payına aks ettirilsin.
Bu şartlar ile vasıflandırılan ve zikredilen kaideler altında yürütülen mezkûr vakıflar, bu mezkûr hayır müesseseleri ma'mur olduğu ve varlığını sürdürdüğü müddetçe, bütün bölümleri ve başlıklarıyla yürürlükte ola; bütün delilleri ve neticeleri ile kıyamete kadar devam eyleye; şartlarının tamamı olduğu gibi muhafaza oluna; gelirleri vâkıfça belirlenen gider fasıllarına harcana.
Eğer bu hayır müesseseleri ,Allah bunları inşâ eden banisinin bekasıyla ma'mur eylesin, yıkılacak olursa ikinci defa, üçüncü defa ilaahir yeniden inşa oluna. Eğer zaman içinde ortaya çıkacak engellerden bir engel veya olayların şevkiyle aniden ortaya çıkacak bir mani sebebiyle yeniden inşası mümkün olmaz ve iş zorluğa düşerse, vakfın bütün gelirleri, faydaları, ürünleri ve vakfın bütçesine dönen medeni ve hukukî semereleri, vâkıfın evlatlarından -Allah, vâkıfın usulünü teyid ve kıyamete kadar neslini tebid eylesin- mevcut, olan erkek veya kız çocuklarına teslim olunsun. Eğer vâkıfın evlatlarından kimse mevcut değilse, o zaman vakfın gelirleri, İstanbul'da yerleşmiş bulunan Müslüman fakir ve miskinlere sarf olunsun; gökler ve yer, Rabbinin meşieti dışında devam ettiği müddetçe bu böyle olsun. "Hiç şüphesiz ki, senin Rabb'in dilediğini yapar (Âl-i İmrân, 3/40)". Eğer sonradan yeni bir imkân ortaya çıkarsa, vakıf eski şartları üzerine, noksansız ve ziyadesiz olarak, aynen eskiden olduğu gibi iade olunur.
Bütün bu şerh ve tayin eylediğim şeyler, tespit edilen şekilde ve vakfiyede yazılı haliyle var olmuştur; şartları değiştirilemez; kanunları tağyir edilemez; asılları maksatları dışında bir başka hale çevrilemez; tespit edilen kuralları ve kaideleri eksiltilemez; vakfa herhangi bir şekilde müdahale Allah'ın diğer haramları gibi haramdır; Levhi, Kalemi, Arşı, Kürsi'yi, gökleri ve yeri koruyan Allah'ın hıfzı ve inayetiyle mahfuzdur; üzerinden süre geçtikte bu vakfı tekid edecektir; zaman yenilendikçe vakfı daha da yerleştirecektir.