Yabancı seyyahlar İstanbul'u nasıl anlattılar?
Seyahatnameler, bir beldenin geçmişine dair verdikleri bilgiler bakımından Osmanlı tarihçileri için başlıca kaynaklardan biri olarak kabul edilir. Dünyada, üç imparatorluğa başkentlik yapan tek şehir olan İstanbul, güzelliğiyle her dönem seyyahlar tarafından övgüyle söz edilen bir kent oldu. Doğu ile batının kesişim noktası olan İstanbul, yabancı seyyahların da gözde şehriydi ve hem hatıralarında hem kaleme aldıkları seyahatnamelerde hem de yolladıkları mektuplarda İstanbul'dan övgüyle söz ettiler. Peki, yabancı seyyahlar İstanbul'u nasıl anlattılar?
Giriş Tarihi: 21.10.2019
09:37
Güncelleme Tarihi: 21.10.2019
09:41
LADY ELİZABETH CRAVEN KİMDİR?
Yazar, oyun yazarı olarak tanınan Lady Elizabeth Craven, 1750-1828 yılları arasında yaşadı. 1786 yılında deniz yoluyla İstanbul'a gelerek gezdiği yerlerden eşi Karl Alexander'a seyahat mektupları gönderdi.
Lady Craven, aynı zamanda Lady Mary Montagu'yla birlikte İstanbul'u ilk gören ve anlatan kadın seyyahlardandı.
‘İSTANBUL DÜNYA BAŞKENTİ OLMALI’
İstanbul'da yaklaşık 75 camiyi gezmek için aldığı bir izin sayesinde, tahtırevanla Ayasofya'yı ve belirtmediği bazı diğer camileri gezdi.
Craven 1789'da yazdığı mektuplardan oluşan seyahat yazısında dünyanın başkenti olması gereken o şehrin (İstanbul'un) görülmesi gerektiğini yazdı.
LADY ELİZABETH CRAVEN İSTANBUL İÇİN NE DEMİŞTİ?
Lady Elizabeth Craven, İstanbul'la ilgili şu sözleri kaleme almıştı:
"Türk dört adımlık bir yere dahi atla gider. Kayıktan çıkan bir adamın dört esir tarafından yed ile bir ata birkaç saniyelik bir yol için bindiğini kendim gördüm.
Londra'nın kira arabaları gibi İstanbul'un da kayıkları var. Hepsi de pek latif bir şekilde yapılmış oymalar, altın yaldızlar, nakışlar içinde hafif ve güzel."
‘TÜRK KAYIKÇILAR MÜKEMMEL KÜREK ÇEKİYORLAR’
"Türk kayıkçılar mükemmel kürek çekiyorlar. Öyle ki çoğu genç ve güzel bu kayıkçıların canlılığı ile şehir sekenesinin umumi ataleti tezat teşkil ediyor. Ben şilteye uzanıp çubuk ile iş gören nalbant gördüm.
Öylelerini gördüm ki deniz kenarında oturuyor gökyüzünde uçurtmaları yahut da kayıklara binip dolaşan çocukları seyrederek sabahtan akşama kadar koca bir günü geçiriyorlar."
Fransız bilim insanı, çevirmen ve topograf olan Petrus Gyllius, 1490-1555 yılları arasında yaşadı. Fransa Krallığı'nın emrinde çalıştı ve görev için Akdeniz'in bazı bölgelerinde bulundu.
İlk kitabında, Fransa kıyılarındaki deniz yaşamını kaleme alan Petrus Gyllius, kraliyetin dikkatini çekebilmek ve araştırmaları için destek almak üzere eserini I. Francois'e adamıştı.
Çok iyi bir Rönesans eğitimi alan Petrus Gyllius'un ölümünün ardından yeğeni Antoine Gilles, notlarına ulaştı ve eserlerini iki kitap olarak bastı.