Yabancılar Osmanlı topraklarında nasıl seyahat ediyordu?
Osmanlı'nın 16. yüzyıldan itibaren Batılıların ilgisini çekmeye başlamasıyla pek çok seyyah, imparatorluk topraklarına gelmişti. Sadece seyyahlarla sınırlı kalmayıp bilim adamları, din adamları, bürokratlar da Osmanlı topraklarını ziyaret etmişti. Peki, yabancılar Osmanlı topraklarında hangi prosedürü izleyerek gezebiliyorlardı, nerelere gidiyorlardı?
Giriş Tarihi: 28.08.2019
15:32
Güncelleme Tarihi: 02.01.2022
17:04
YABANCILAR OSMANLI TOPRAKLARINDA NASIL SEYAHAT EDİYORDU?
Bir yabancı, Osmanlı sınırları içinde 18- 19. yüzyıllarda seyahat edebilmek için, İstanbul'da görevli elçileri aracılığıyla başvuru yapmaktaydı. Elçi, seyahat edecek kişinin adını, amacını, nereye gideceğini, yanındakileri ve izin isteğini içeren bir dilekçe yazmaktaydı.
Herhangi bir izin talebiyle karşılaşıldığında o ülke ile ahitname olup olmadığı ve ne haklar verildiği incelenerek seyahat izninin verilmesi uygun görülmekte ve emir çıkmaktaydı. Çıkan emirlerde de "hilaf-ı ahidname-i hümayun" denilerek anlaşmalara aykırı davranılmaması istenmekteydi.
Seyahat için izin alan kişiler, ellerinde elçilikten aldıkları yazı, padişahtan aldıkları yol emri ile yolculuğa çıkmaktaydılar. Her geçtikleri yerde de yetkili kişiye bu belgeler gösterilip mürur tezkeresi alınmaktaydı. Seyahat eden kişilerin sözünü ettiğimiz belgeleri ellerinde bulundurmaları, görevliler sorduğu zaman göstermeleri zorunluydu.
Seyahat eden kişilere verilen emirlerde, yetkililerden kendilerine yardımcı olunması, korunmaları, ihtiyaçlarının sağlanması emredildiğinden rahatça yola devam ediyorlardı. Bir yerden başka bir yerleşim bölgesine giderken seyahat eden kişilere bazen refakatçiler bulunuyor, böylece yolculuğun güvenli olması sağlanmaya ve emirler yerine getirilmeye çalışılıyordu.
Batılı bilim adamları ve seyyahlar İstanbul'da camileri, kütüphaneleri gezip görme, araştırma yapmak için de izin alması gerekiyordu. Bunu için elçilik buyruldu talebinde bulunurdu daha sonra da buyruldu çıktıktan sonra tezkeresi verilmekteydi. Özellikle de yabancıların Topkapı Sarayı'nı yabancıların ziyaret edebilmeleri için padişahın özel bir izninin olması gerekiyordu. Bu izin de herkese verilmiyordu .
OSMANLI VATANDAŞLARI NASIL SEYAHAT EDİYORDU?
Batılılar, Osmanlı topraklarında seyahat edebilmek için elçileri aracılığıyla yol emri alırken, Osmanlı vatandaşları seyahat edebilmek için ellerinde mürur tezkeresi denilen bir belgesi olması gerekiyordu.
Mürur tezkeresi ise kaza ve kasabalarda kadı ve naiblerce düzenlenerek verilirdi.
SEYAHAT BELGELERİNDE NELER YAZILIRDI?
19. yüzyılda seyahat kanunlarında yapılan değişikliklerle yabancılar kara yoluyla gelecek veya ikamet hudutlarda veya ikamet edecekleri yerlerdeki görevli memura, İstanbul'a gelmiş ise İhtisap Nezaretine ellerindeki pasaportları imzalattırmaları gerekiyordu.
Deniz yoluyla gelmişlerse Haliç'te gemide bekleyip gelecek olan memura pasaportlarını imzalattıracaklardı. İmzasız pasaportlu biri olursa dost devlet vatandaşıysa kançılaryası tarafından İhtisap Nezaretine gönderilecekti. Söz konusu tezkerede seyahat edecek şahsın kim olduğu, nereye gideceği, yaş, boy, sakal, bıyık, göz rengi gibi fiziksel özellikleri yazılmaktaydı.