Yafa'da bir Osmanlı mirası: Hasan Beg Camii
Filistin'in kıyı şehirlerinden bir olan Yafa, Osmanlı Devleti'nden kalan çeşitli tarihi eserlere ev sahipliği yapmaktadır. Ancak ne yazık ki bu nadide yapıtların bir kısmı siyonistler tarafından yağmalandı bir kısmı ise yıkıldı. Maruz kaldıkları tüm saldırılara rağmen ihtişamını korumayı başaran eserler de mevcut. Hasan Beg Camii bu müstesna eserlerden biri. 1915-1916 yıllarında inşa edilen cami, Osmanlı'nın önemli bir hatırası olarak dimdik ayakta.
Giriş Tarihi: 02.12.2023
12:17
Güncelleme Tarihi: 02.12.2023
13:34
Osmanlı'nın Yafa'daki hakimiyeti
◾ Osmanlı, 1516'dan 1917'ye kadar yaklaşık dört asır boyunca adeta bir emanet bilinciyle Filistin'e sahip çıkmıştır. Bu süreç boyunca bölgeyi ihya ederek birçok yapı inşa etmiştir. Bu yapıların bir kısmı günümüze ulaşsa da birçoğunun işgaller sırasında yağmalandığı, yakılıp yıkıldığı bilinmektedir.
◾ Yafa'nın Akdeniz'e kıyısı olması ve Filistin'in büyük şehirlerine yakın olmasından dolayı imar ve inşaat faaliyetleri oldukça fazladır. Hatta Osmanlı, Filistin'in iki önemli şehri Yafa ve Kudüs'ü birbirine bağlayan bir demir yolu projesini geliştirmiştir.
Kudüs'ün Osmanlı yönetimindeki siyasi tecrübesinden ders almak
◾ Günümüzde Tel-Aviv'e bağlı bulunan Yafa'daki en çarpıcı Osmanlı izleri arasında camiler bulunmaktadır. Bu camilerin başında şüphesiz Yafa Ulu Camii olarak da bilinen Mahmudiye Camii yer almaktadır. Şehrin en büyük ve önemli kompleks yapısı olarak kabul edilen Mahmudiye Camii, II. Mahmud devrinde Gazze ve Yafa valisi Emir Muhammed Ebu Nabbut tarafından yaptırılır. 1855'te Cezzar Ahmet Paşa tarafından da restorasyonu gerçekleşir.
◾ Bunun yanı sıra Yafa'daki en eski cami olduğu düşünülen Bahr Camii'nin (Deniz Camii) banisi tam olarak bilinmemektedir. II. Abdülhamid döneminde Hüseyin el-Sıksık'ın çocukları tarafından yaptırıldığı bilinen Sıksık Camii (1883) de Yafa'da bulunan mühim camiler arasındadır. Cebeliye Camii (1870) ve Acemi Camii (1992) de bölgedeki Osmanlı mirası camiler arasında bulunur.
Filistin Osmanlı'dan nasıl koparıldı?
Tarihe şahitlik eden Osmanlı eseri: Hasan Beg Camii
◾ 3000 kişilik kapasiteye sahip Hasan Beg Camii, Yafa'da bulunan iki büyük Osmanlı yapısından biridir. Diğeri ise yukarıda bahsedilen Bahr Camii'dir. 1914-1915 yıllarında İngiliz işgalinden hemen önce inşa edilir. Osmanlı'nın kutsal topraklardan çekilmeden önce yapımını tamamladığı son eseridir.
◾ Bu zaman diliminde çevrede yürütülen inşaatlarda kullanılan sarı veya kahverengi taşlar yerine açık renkli kireç taşı diğer adıyla beyaz kalker tercih edilmiştir. İnşaat, Hasan Bey Basri el-Ğabi tarafından yürütülmüştür.
Hasan Beg Camii'nin mimari özellikleri
◾ Yafa'da avlusu olan ve merdivenlerle çıkılan iki büyük camiden biridir. Yüksekçe bir platform üzerine kurulu ve etrafı palmiye ağaçlarıyla donatılmıştır.
Doğu, batı ve güney cepheleri dar tutulmuş duvar payeleriyle daha küçük bölümlere ayrılan caminin duvarlarında, renkli camlı pencerelerle hareketlilik sağlanmış; pencerelerin bazıları üzeri at nalı kemeriyle sonlanan dikdörtgen formunda, bazıları ise bir daire içine alınmış üç yapraklı yonca şeklinde.
Siyonistlerin cami üzerindeki korkunç politikaları
◾ Hasan Beg Camii, Yafa'nın Manşiyya Mahallesinde konumlanmıştır. Bu mahalle, 1948 yılında İsrail'in işgali sırasında tamamen yerle bir edilir. Öyle ki mahallede Hasan Bey Camii dışında hiçbir şey kalmaz. Gelecek tepkilerden çekinen işgalciler, caminin yalnızca bir minaresini yıkmıştır.
◾ Aynı yıl içerisinde kuruluşunu ilan eden İsrail, Yafa'yı Tel-Aviv Belediyesi'ne bağlar. İşgale rağmen ayakta kalan cami, ibadete kapatılır. Bu süreç boyunca siyonistler, camiyi hayvan barınağı, kulüp ve ahır gibi amaçlarla kullanır. Harabe haline gelen cami, madde bağımlıların vakit geçirdiği bir mekan olur.
◾ Günümüze ulaşıncaya kadar birçok kez saldırıya uğrayan Hasan Beg Camii, 1970'li yıllara gelindiğinde Yafa Müslüman Topluluğu'nun çabaları sonucunda yeniden ibadete açılır.