Arama
Yavuz’un güneydeki ilk savaşı: Mercidabık
Osmanlı Devleti'nin pek çok dönüm noktası vardır. Bu dönüm noktalarından biri, sekiz yıl gibi kısa bir sürede devlet topraklarını iki katına çıkaran Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferidir. Sizler için Osmanlılara Mısır'ın kapısını açan ve Hicaz'a giden yolun ilk adımı olan Mercidabık Savaşı'nı ele aldık.
🔷 İslam'a sıkıca bağlı olan I. Selim, mukaddes topraklara karşı oldukça hassastır. Portekiz'in Memlükler üzerine yaptığı yoğun saldırıları haber alan Yavuz, Hıristiyan tehdidine karşı Haremeyn'i korumak ister. Sultan, İslam dünyasında tek bir baş olması gerektiğini düşünür.
💠 Bunlarla birlikte ticaret yollarında tam bir hakimiyet kurabilmek için Memlük Devleti'ni fethetmek ve hakim olduğu bölgeyi ele geçirmeyi hedefler.
Haremeyen neresidir?
Hicaz'da bulunan Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere şehirlerini birlikte ifade eden tabirdir.
8 yıla 80 yıl sığdıran Yavuz Sultan Selim'in muharebeleri
🔷 Tüm bu gelişmelerin neticesinde Haleb'in 38 km kuzeyinde bulunan "Mercidabık" olarak adlandırılan bölgede iki ordu karşı karşıya gelir. İki ordunun asker sayısı neredeyse birbirine eşittir. İki orduda da seksen bin asker olduğu tahmin edilir.
🔶 24 Ağustos Pazar gününün sabahında başlayan savaş, ikindi vaktine kadar yoğun çarpışmalarla devam eder. Osmanlı ordusu, Çaldıran'da olduğu gibi bu savaşta da rakibine karşı ateşli silahlarıyla üstünlük kurar.
🔷 Savaşı net bir şekilde kazanan Osmanlı Devleti; Suriye, Lübnan ve Filistin'i toprakları arasına katar. Bu muharebe sonrasında Osmanlılara Mısır yolu açılır.
🔶 Savaşın ardından Halep'e giren Yavuz'u Abbasi Halifesi bizzat karşılar. Burada padişah adına hutbe okunur. Böylelikle Osmanlı Devleti adını tüm İslam alemine duyurur.
🔺 Yavuz'un başlattığı Mısır seferi, Osmanlı'ya İslam dünyasının liderliğini getirir. Bu seferle birlikte Efendimiz'e (SAV), dostlarına ve peygamberlere ait olan kutsal eşyalar İstanbul'a getirilir.
🔺 Deyim yerindeyse sekiz yıllık iktidarına sekiz yüz yıllık icraatlar sığdıran Yavuz Sultan Selim, oğlu Sultan Süleyman'a maddi olarak büyük bir miras, genişlemiş bir devlet ve rahatlamış bir doğu politikası bırakır.
Tarihi kaynakların izinde Kanuni Sultan Süleyman'ın saltanatı