Yüksek dağların ardı: Sümela
Dördüncü yüzyılda Altındere vadisini kuşatan Karadağ'ın içine inşa edilen Sümela Manastırı, zamanında dünyanın en önemli dini merkezlerinden birisiydi. Latin istilası sonucunda Trabzon'a kaçan Komnenosların iktidarında altın çağını yaşayan Manastır, yüzyıllar boyunca görkemi ile göz kamaştırdı. Osmanlılar idaresinde de büyük bir ilgi ve alakaya mazhar olan Sümela'nın kaderi 1923'te gerçekleşen mübadele ile sonsuza dek değişti.
Giriş Tarihi: 31.01.2023
15:43
Güncelleme Tarihi: 27.06.2024
13:43
Mübadele nedir?
◾ 1923 yılında Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanan bu antlaşma ile Batı Trakya'da yaşayan Türkler ve İstanbul, Gökçeada ve Bozcada'da yaşayan Rumlar hariç Türkler ve Rumlar yer değiştirdi. İki milletin de hafızasında hala taze olan ve büyük bir kültür şoku yaşanmasına sebep olan hadise neticesinde yüzyıllar boyunca devam eden toplumsal hafıza büyük ölçüde etkilendi. Mübadele sınırları içerisinde kalan Sümela Manastırı'nın mukim üyeleri olan papaz, keşiş ve rahipleri de Trabzon'dan ayrılarak Yunanistan'a yerleştiler.
◾ O zamana dek hazine hükmündeki eşyalarla bilinen manastırdaki değerli eşyalar papazlar tarafından Sümela ve çevresine gömüldü. Bu nesneler arasında Kutsal Meryem ikonası, parşömene yazılı İncil nüshası ve kutsal haç parçası değerleri sebebiyle papazlar tarafından yolda kaybolmaması için gömüldü.
◾ 1923 - 1970 yılları arasını kapsayan kırk yedi yıllık dönem Sümela tarihinin en sessiz ve ıssız devri oldu. Bu süreçte manastır ekseriyetle çobanlar tarafından kullanıldı. Cumhuriyet döneminin başlarında Anadolu'ya gelen İngiliz sanat tarihçisi Tablot Rice , Sümela'ya giderek manastırda bulunan kültür envanterini n listesini çıkardı.
Tablot Rice kimdir?
1903 - 1972 yılları arasında yaşayan İngiliz sanat tarihçisi bilhassa Anadolu'daki Hıristiyan eserleri hakkında yaptığı çalışmalarla tanınmaktadır.
◾ Mübadele sonucunda 1923 - 1970 yılları arasında harap vaziyette kalan Sümela özellikle define avcıları tarafından ciddi bir yıkıma sahne oldu. Yüzyıllar boyunca yer yer bozulmalara uğrasa da emsallerine nazaran iyi bir noktada olan Manastır, kırk yedi yıllık dönem de tarihinde şahit olmadığı ölçüde büyük bir tahribata maruz kaldı. İç çephe ve dış cephe boyunca kazılara şahit olan Sümela , bakımsızlıktan dolayı kötü duruma geldi. Lakin asıl felaket Sümela Manastırı'nda 1937'de yaşanan büyük yangın oldu. Geceyi manastırda geçiren bir çobanın çıkardığı yangında manastırın kestane ağacı ndan mamül tüm ahşap aksamı vadiyi aydınlatarak yandı.
◾ Ahşap kısımların yanması ile iyice korumasız bir hale gelen manastır, yıllar içinde yer yer çöküntüler yaşayarak asli mimari hüviyetinden uzaklaştı. 1972 yılında Kültür Bakanlığı tarafından koruma altına alınan Manastır , gerçekleştirilen restorasyon sonucunda 1986 yılında tekrar açılsa da yıllar boyunca ciddi tadilatlar geçirdi. Dağdan gelen kayaların ziyaretçileri tehdit etmesi üzerine büyük ve geniş çaplı bir restorasyona tabii tutulan Sümela, 1 Temmuz 2021 'de tekrar ziyarete açıldı.