10 kavram ile tüketim kültürü
Sanayi Devrimi ile başlayan endüstrileşme, dünya kültüründe pek çok alışkanlığı baştan sona değiştirdi. Alışkanlıklarımız, çalışma biçimlerimiz, yeme içme kültürümüz, 'kültür endüstrisinin belirlediği çerçevenin dışına çıkamıyor. "İhtiyaç" olarak sunulan pek çok ürünün temelinde ise popüler kültürün ürettiklerini tükettirme ve arz oluşturma anlayışı bulunuyor.
Giriş Tarihi: 13.11.2020
18:51
Güncelleme Tarihi: 13.11.2022
16:06
📌 20. yüzyılda dünyada büyük değişime yol açan Fordizm, Henry Ford'un öncülüğünü yaptığı, üretim bandının uygulamaya konduğu bir üretim sistemidir.
*
◾ 1920'li yılların başında kullanılmaya başlayan yöntemde, bir ürünün üretim bandı üzerinde aşamalı olarak şekillenmesidir. Her bir işçi üretim bandında çok küçük ve basit bir işle görevlendirilmiştir; kendilerine gelen ürüne o işlemi yapıp bir sonraki işçiye işi aktarırlar. Genellikle bütünün, yani üretilen ürünün ne olduğu konusunda detaylı bilgi sahibi değillerdir.
◾ Fordizm, kitle üretimi ve kitle tüketimi üzerine kurulu bir sistemdir . İlk kez Gramsci tarafından kullanılan Fordizm kavramı, Amerikan endüstriyel yaşam biçimini tanımlamak için kullanılmış; daha sonra literatürde, özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrası gelişen kapitalist endüstrileşmeyi ifade etmek için kullanılmaya başlanmıştır.
◾ Üretimin standartlaştırılması, otomasyon yoluyla kitlesel üretim yapılması, kalifiye düzeyi düşük işçilerin büyük ölçekli işletmelerde yoğunlaşması, üretim hızlılığı gibi konular Fordizm'in özellikleridir.
📌 Postfordizm, Fordizm'in krize girmesiyle birlikte 1970'lerden itibaren ortaya çıkan yeni bir üretim ve tüketim paradigmasıdır.
*
◾ Piyasadaki farklılaşmış taleplere yanıt verecek şekilde, nispeten az ancak çok çeşitli sayıda ürünlerin üretilmesi, üretimin ve işgücünün esnek hale getirilmesi, üretimde kullanılan makinelerin ve çalıştırılan işçilerin birden fazla sayıda işleve sahip olması, Postfordizm üretim biçiminin temel özellikleridir.
◾ Postfordizmde üretimi belirleyen unsur, sokaktaki tüketicinin talepleridir. İşçinin üretim sürecinde birden fazla işlevi yerine getirebilecek özelliğe sahip olması gerekir.
◾ Postfordizm, ücretlerin genel seviyesinin düşürmüş, emeğin 20. yüzyılda elde ettiği birçok sosyal kazanımı yok etmiştir. Kapitalizmin emek ve emek süreci üzerindeki kontrolünün güçlenmesine yol açmıştır. Postfordizm'in öngördüğü az ve nitelikli istihdam, iş güvencesinin olmadığı ve sigortasız emeğin yaygınlaştığı bir ortama sebep olmuştur.
Sade yaşamaya dair 25 hadis
📌 Tüketim kültürü ve küreselleşme ile ilgili çalışmalarıyla tanınan Amerikalı sosyolog George Ritzer, 21. yüzyıl toplumunu McDonalds'laşma kavramıyla analiz etmiştir.
*
◾ Basit, işlevsel, hızlı ve modüler yiyecekler, pek çok ayrıntının düşünüldüğü, adı fastfood zincirleriyle özdeşleşen bu kavram üzerinden Ritzer, tüketim alışkanlıklarımızın üzerini örttüğümüz boyutlarına dikkat çekmeye çalışmıştır.
◾ Ritzer, bu sistemin toplama kampı modelinden ilham aldığını, bütün dünyayı modern yaşamın ihtiyaçlarına hızlı ve etkili yanıtlar sağlayan bir döngünün içine hapsettiğini savunur. Toplumsal, ekonomik, kültürel bir sistem olduğunu; insansızlaşmayı, insanlıktan çıkmayı beraberinde getirdiğini söyler.
◾ McDonalds'laşma kavramı standart ebat ve lezzetteki patateslerin ardında korkunç bir çevre tahribatı; parlak renklerle döşenmiş bol ışıklı yemek mekânlarının ardındaki mutfakta büyük bir emek sömürüsü; ekonomik, pratik ama bir o kadar da benliğin sınırlandığı, duyguların denetlendiği ve ruhun boyun eğdiği bir dünya düzenini temsil eder.
📌 Kültür endüstrisi, Max Horkheimer ve Theodor W. Adorno tarafından geliştirilen ve Frankfurt Okulu'nun genel yaklaşımını ifade ana kavramlardan biridir.
*
◾ 19. yüzyılda Sanayi Devrimi'nin etkisiyle sanatın nasıl giderek maddi üretim süreçlerine ve onları yöneten akla yenik düştüğünü anlatırlar. Kültür endüstrisi kavramı, kültürün kendisinin bir endüstri ve kültür ürünlerinin de metalar haline geldiğini ifade eder.
◾ Kapitalizm ve endüstri toplumunun oluşturduğu bu sistem, kendini her düzeyde yeniden üretir ve meşrulaştırır. Kültürel ürünler standartlaştırılır, buna karşı farklılıklar ise marjinalleştirilir ve böylece ürünlerin tanıtma ve dağıtma teknikleri rasyonelleştirilmiş olur.
◾ Kültür endüstrisinin öncelikli amacı, gündelik yaşamın sıkıcılığına karşı geçici bir kaçış olanağı sunmasıdır. Böylece oyalanma ve zihinsel uzaklaşma sağlayarak tam da bu zeminde sistemin sürekliliğini sağlanmış olur. İnsanların yaşamlarındaki temel gerçeklikleri, baskı ve yoksunluklarını unutmaları ve çalışma azimlerini yeniden bulmaları amaçlanır. Üretim ve tüketim sistemin, kendini yeniden ürettiği araçlardır.
📌 Popüler kültür ya da pop kültürü, 20. yüzyıldan sonra özellikle toplumsal modernleşme ile toplu kültür olarak yayılan, kültürel gelişmeleri ve günlük uygulamaları kapsayan bir kavramdır.
*
◾ Popüler kültürde, sürekli kalıcılıkla değil, sürekli değişimle süreklilik aranır. Popüler kültürde satın al, kullan, at, satın al veya satın al, tüket, satın al anlayışı hakimdir. Popüler kültürde üretiminin ilk safhasından son safhasına kadar her aşamada kullanım ve tüketim vardır.
◾ Popüler kültür, egemenlik ve mücadele alanıdır. Köleliğimize irademiz dışı gönüllü katılarak üzerimizde kurulan egemenliğin gerçekleşmesini sağladığımız ve aynı zamanda mücadele verdiğimiz alandır.
◾ Popüler kültür, endüstrinin ürettiği popüler materyali kullanma, popüler eğlenceye katılma, popüler bilince sarılma ve kapitalist popüleri tüketme pratiğini insanlara dikte eder.
İslam uygarlığında tarım, ticaret ve iktisat hakkında 20 ilginç bilgi