14 Gün Kuralı nedir, nelere dikkat edilmeli? Koronavirüs için 14 gün kuralı ne zaman geldi?
Koronavirüse karşı alınan tedbirler kapsamında olan 14 gün kuralı nedir? sorusu, ülkemizde sıklıkla gündeme geliyor. Yurtdışından gelen vatandaşların kesinlikle uygulaması gereken 14 gün kuralında önlemleri ve tedbirleri harfiyen yerine getirmek ise büyük önem taşıyor. Peki, 14 gün kuralı nedir? Koronavirüs için 14 gün nelere dikkat edilmeli? Corona virüsünden korunmak için nelere dikkat edilmeli? İşte 14 gün kuralı detayları…
Giriş Tarihi: 17.03.2020
21:41
Güncelleme Tarihi: 19.03.2020
08:51
Koronavirüs korunma yolları
Bireysel düzlemde Dünya Sağlık Örgütü'nün tavsiyeleri şu şekilde:
a. Grip, nezle, zatürre vb. hastalığı olan kişilerle yakın temastan kaçınılmalı,
b. Özellikle hasta insanlara temas sonrasında eller sık sık yıkanmalı,
c. Kırsal alanlarda yabani hayvanlarla temastan ve ölü hayvan cesetleriyle temastan kaçınılmalı,
d. Öksürürken ve hapşururken ağız ve burnu kapatacak şekilde dirseğimizin iç kısmını kullanılmalı, eğer eller kullanıldı ise yıkanmalı,
e. Hastanelerde enfeksiyondan korunma yöntemleri özenle uygulanmalı,
f. Et ürünleri ve yumurtalar iyi pişirilerek yenmeli,
g. Canlı hayvan pazarları veya petlerde el hijyeni ve solunum hijyenine dikkat edilmeli,
h. Ellerin göz ağız ve buruna teması en aza indirilmeli,
i. Hasta hayvanların temas ettiği eşyalara temastan kaçınılmalı,
j. Uzakdoğuda olan vatandaşlarımız pastörize olmamış süt, et ve et ürünlerini tüketmemeli,
k. Sağlık çalışanları bakanlığın ve Dünya Sağlık Örgütü'nün sunduğu kalite standartlarına uygun tıbbi malzemeler kullanmalı. Hastanelerde şüpheli kişilerden alınan numunelerin taşınmasında kesinlikle hastanenin pnömatik tüp sistemleri kullanılmamalı, numuneler elden teslim edilmeli.
Koronavirüs nasıl öldürüyor?
Virüs insanlara bulaştıktan sonra en sık akciğerlere yerleşiyor ve burada çoğalıyor. Virüs yeni olduğu için bağışıklık sistemimiz de virüsü tanımıyor ve karşı koymak için yetersiz kalıyor. Bu durumda zatürre gelişiyor ve akciğerlerin kapasitesi sınırlandığı için hastalar solunum sıkıntısı çekmeye başlıyor. Enfeksiyonun giderek yayılması ile genellikle solunum yetmezliği ile hastalar kaybediliyor.
Salgın durumlarında elbette virüsün bulaştığı her hasta ölmüyor, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan toplumsal gruplar bir bulaş olması durumunda hayati risk altında. Bağışıklık sistemi zayıf olan riskli grupların başında yaşlılar, çocuklar ve gebeler yer alıyor. Ayrıca astım, KOAH, böbrek yetmezliği vb. kronik hastalıkları olanlar da risk grubunda yer alıyor. Ancak şu anki yeni koronavirüs salgınında ilk bulgulara göre 25 yaş ve üzerindeki kişilerde hastalık daha fazla. Bilinen en küçük yaştaki hasta ise 2 yaşında Çinli bir kız çocuğu.
Ölüm vakalarının çoğunda (5 kişiden 4'ünde) eşlik eden kronik hastalıkların (Hipertansiyon, Diyabet vb.) olduğu da belirtiliyor. Yani kronik hastalıkları olan bireylerin de bu salgın için risk altındaki grupta yer aldığı söylenebilir. Risk altında olan bir grup da sağlık çalışanları. Özellikle tanı konulan veya şüpheli hastaların izole edildiği kuruluşlarda çalışan sağlık çalışanları yüksek risk altında. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre şu ana kadar 16 sağlık çalışanının hastalığa yakalandığı biliniyor. Çin'in önde gelen medya kuruluşu da bir hekimin hayatını kaybettiği belirtmişti. Sağlık çalışanlarının kendilerini enfeksiyondan korumaları ve güven içinde mesleklerini sürdürmeleri için DSÖ'nün ve bulundukları ülkenin sağlık bakanlıklarının rehberlerini uygulamaları büyük önem arz ediyor.
Koronavirüs aşısı ve tedavisi var mı?
Hastalığın etkeni olan virüs henüz yeni keşfedildiği için bir aşısı da yok. Aşı çalışmaları hızla başlamış durumda ancak geliştirilecek bir aşının hazırlıklarının aylar, piyasaya çıkışının ise yıllar sürebileceği ifade ediliyor. Bu sebeple aşı çalışmaları uzun vadeli çözümler arasında.
Hastalığın yeni olmasından ötürü önceden belirlenmiş bir tedavisi de bulunmuyor. Mevcut vakalara sadece destekleyici tedavi sunuluyor. Örneğin, solunum yetersizliği gelişenlere mekanik solunum cihazları ile solunum desteği sunuluyor, bağışıklık sistemi zayıf olduğu için mevcut hastalığa yeni enfeksiyonların da eklenmemesi için önlem alınabiliyor. Özetle insanlığın ilk kez karşılaştığı bu virüs için şu an itibarıyla yapabileceklerimiz çok kısıtlı.