Aç kalmak karakteri ve ahlakı nasıl etkiliyor?
Aile, eğitim ve din gibi birçok kavram, zeka gelişimimizi, karakterimizi ve ahlakımızı etkiliyor. Peki ya, beslenme şeklimizin bu unsurları etkileyebileceğini hiç düşündünüz mü? İslam tarihinin en önemli alimlerinden İbn Haldun'a göre aç kalmanın da çok yemenin de zeka, karakter ve ahlak üzerinde bir etkisi var. Hangi besinler, karakter ve ahlakı ne şekilde etkiliyor? Az yemek veya çok yemek kişiliğimizi nasıl şekillendiriyor? Fikriyat olarak sizlerle buluşturuyoruz.
Giriş Tarihi: 17.05.2019
09:21
Güncelleme Tarihi: 13.04.2021
12:17
BOLLUĞA ALIŞANLARIN AZ YEDİKLERİNDE KARŞILAŞACAĞI SIKINTILAR
📌Bolluk ve refah içinde yaşayanlar, çoğunlukla katık ve yağa alışmış olduklarından, bağırsak ve karınları tabiî rutubetten fazla rutubet elde ederek sınırlarını zorlayanlar, alışkanlıklarının tersine olarak az yemeye mecbur kalırlar.
📌Katık bulamazlar ve kaba yemekler yemeğe başlarlar ise vücutları birtakım sıkıntılara maruz kalır. Bu hali yaşayanların bağırsakları çabuk kurur ve buruşur. Zayıf bir organ olan bağırsaklar hastalıklara karşı dayanaksızdır. Böyle bir hastalık ise çabuk öldürür.
‘İNSANI AÇLIK DEĞİL; ALIŞTIĞI TOKLUK ÖLDÜRÜR’
📌Beslenme ve sağlık ilişkisinde İbn Haldun'un ilginç tespitleri bulunur. Ona göre açlık zamanlarında, ölenleri açlık öldürmez; gerçekte onları alışmış oldukları tokluk öldürür.
📌Kısıtlı katık ve az yağla geçinerek, bu hayata alışmış kimseler ise doğal olan rutubetleri artmadan eski halini korur.
DARLIK İÇİNDE YAŞAYANLAR DAHA DAYANIKLI
📌Rutubetli-kötü artıkları arttıran yiyecekler dışında, her çeşit yemeği vücutları kabul eder. Bu insanlarının yemeklerinin değişmesi, bağırsaklarda kuruma meydana getirmez.
📌Bolluk içinde yaşayıp her çeşit katık ve yiyecekleri yiyenlerin, açlık zamanlarında ölüm oranlarının arttığı görülürken; darlık ve zorluk içinde hayatlarını sürdürenler, sağ kalırlar ve daha dayanıklıdırlar.
AÇLIK İLE NEFS TERBİYESİ NASIL SAĞLANIR?
📌İbn Haldun, perhiz ve beslenme ilişkisini, ehlinin bildirdikleri çerçevesinde aktarır. Ona göre, bir kimse açlığa dayanarak yemek yememeye kendini alıştırırsa, riyazet yoluyla yavaş yavaş açlığa alışır.
📌Nefs, bir nesneye alışırsa, o iş nefs için bir tabiat haline dönüşür. Çünkü nefs, her renge girer. Tabipler, "açlık helak edicidir" derler. Onların sözleri, tamamen yemekten keserek aç bırakmak şeklinde düşünülmelidir.
YEMEK YEMEK AŞAMALI OLARAK AZALTILMALI
📌Bu durumda açlığın etkisiyle bağırsaklar kesilir, vücut helak edici hastalıklara açık bir hale gelir. Ancak Sufîlerin yaptıkları gibi, riyazetle birlikte yemekler aşamalı olarak azaltılırsa, yapılan uygulama sağlığı tehlikeye sokacak bir duruma sebep olmaz.
📌Aynı şekilde eğer riyazeti bırakarak eski duruma dönülmek istenildiğinde de, uygun olan aşamalı bir usul izlemektir. Aksi takdirde önceki haldeki gibi yemek yemeye başlamak, riayet etmeyen kimsenin hayatını tehlikeye sokabilir.