Arama

Aşık Veysel hakkında bilinmeyenler

Âşık geleneğinin öncü isimlerinde Âşık Veysel, 124 yıl önce bugün doğdu. Şiirleriyle, türküleriyle insanlara yol gösteren Veysel, Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük ozanlarındandı. "Acı hayatım var. Fakat ben şikâyetçi değilim. Gözlerim kapanmış dünya bana zindan olmuş. Beni de dünya tanıtmış. Şikâyetçi değilim müsterihim." diyen büyük ozan bütün ömrü boyunca hep şükrederek yaşadı. Usta ozan Âşık Veysel'in hayatı hakkında az bilinenleri sizler için derledik.

  • 9
  • 11
ÂŞIK VEYSEL’E YAZILAN MEKTUP
ÂŞIK VEYSEL’E YAZILAN MEKTUP

Temmuz ayının sonlarına doğru enstitünün ekinleri artık tırpanların önünde yere kapanıyordu. Harmanlar kurulmuştu. Hasanoğlu Köy Enstitüsü'ne genel müdür gelecekti. Veysel de köyünü özlemişti. "Ekinlerimiz düşünüyorum, bebeler de küçük, Gidebilseydim" diyordu.

Genel müdür, Enstitüye gelince Âşık Veysel dilekçesini arkadaşına yazdırdı:

Yeni mektup aldım gül yüzlü yardan

Gözetme yolları gel deyi yazmış.

Sivralan Köyünden bizim diyardan

Dağlar mor menevşe, gül deyi yazmış.

Beserek'te lale sümbül yürüdü

Gül Dede'yi çayır çimen bürüdü

Karakaş'ta kar kalmadı eridi

Akar gözüm yaşı deyi yazmış

Eğlenme gurbette yayla zamanı

Mevla'yı seversen ağlatma beni

Benek benek mektuptadır nişanı

Gözyaşım mektupta pul deyi yazmış.

Kokuyor burnuma Sivralan köyü

Serindir dağları, soğuktur suyu

Yar mendil göndermiş yadigâr deyi

Gözünün yaşını sil deyi yazmış.

Veysel bu gurbetlik kar etti cana

Karıştır göçünü ulu kervana

Gün geçirip fırsat verme zamana

Sakın uzamasın yol deyi yazmış.

Şiir, genel müdüre okunduktan üç gün sonra Âşık Veysel Hasanoğlan'dan Sivas treniyle ayrıldı.

  • 10
  • 11
ÂŞIK VEYSEL’İN SEVMEDİĞİ İNSANLAR
ÂŞIK VEYSEL’İN SEVMEDİĞİ İNSANLAR

Âşık Veysel, yalanı ve yalancıyı sevmezdi. Doğru adamdı. Adının etrafındaki örülen çok renkli yakıştırmalara güler geçerdi. Bir gün Mustafa Baydar'a bir özelliğini şöyle anlatıyor: "İnsanların hepsinden hoşlanırım da bazı insanlarda riya vardır. Bazılarında yalan vardı. Bazıları ise, çok yemin ederler. İşte böyle insanları sevmem. Yemin, kötü ahlaklı insanların bir yardımcısıdır, yalan da kalesi!"

Veysel, bütün ömrü boyunca hep şükrederek yaşadı. Gözlerinin görmemesinden bile şikâyetçi olmadı. İsyan çığlıkları koparmadı. Hayatıyla ilgili bir açıklamadı ne kadar dikkat çekicidir: "Acı hayatım var. Fakat ben şikâyetçi değilim. Gözlerim kapanmış dünya bana zindan olmuş. Beni de dünya tanıtmış. Şikâyetçi değilim müsterihim."

  • 11
  • 11
“HALK GELENEĞİNDEN SÜT SAĞMAYA ÇALIŞIYORUM”
HALK GELENEĞİNDEN SÜT SAĞMAYA ÇALIŞIYORUM

Âşık Veysel, şiirlerini hep halk tarzında yazdı. Duygularını hece vezninin çeşitli kalıplarıyla çerçeveleyerek insanların önüne koydu. Anadolu'da bin yıldan beri devam eden geleneği devam ettirdi.

Bir gün kendisine bu hususta soruldu: "Âşık, türkülerin değişik sazlarla değişik seslerle çalınıp söylenmesine ne diyorsun? Türkülerini Batı kıyafeti içerisinde nasıl buluyorsun?" Bu soruya hiç kimseyi kırmayacak çok incelikte cevap verdi.

"Sütten yoğurtta yapılır peynir de ayran da yağ da! Ben bizim halk geleneğimizden süt sağmaya çalışıyorum. Benim şiirlerim, anamızın sütüne benzesin istiyorum. Ben sütü seviyorum. Ortaya bir bakraç süt koymaya çalışıyorum. Bazıları benim sütümü alıp yoğurt yapıyorlar. Bazıları o yoğurdu ayran haline getiriyorlar. Bazıları yağ-peynir yapmayı düşünüyorlar. Onlara 'yapmayın' diyemem. Sütün tadı başkadır. Yoğurdun, ayranın, peynirin, yağın tadı başka. Yani süt benimdir; yoğurt ayran başkaların."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN