Beyni koruyan üç silahşörler
Mineraller vücudun gelişimini sağlaması ve yaşamımızı sürdürmemiz için gerekli olan mucizevi inorganik maddelerdir. Vücut yapısının yüzde 4 gibi küçük bir kısmını oluşturup büyük oranda kemik, diş, kas ve kanda bulunurlar. Sizler için beyin gelişiminde rol oynayan, hafıza ile ilişkili Alzheimer gibi hastalıkları önleyen üç mineralin sağlığa faydalarını derledik.
Giriş Tarihi: 18.11.2018
12:45
Güncelleme Tarihi: 18.11.2018
15:21
TUZDA VE TOPRAKTA BULUNUR
İyot doğada tuzlu sularda ve çeşitli topraklarda bulunur. Su ve toprağında yeterli miktarda iyot bulunmayan ülkelerde iyotlanmış sofra tuzlarıyla gereksinim karşılanır. Başlıca kaynakları deniz ürünleri, deniz yosunları ve iyotlu tuzdur.
Vücutta iskelet, kas, kan ve dokularda en çok bulunan minerallerden biri de magnezyumdur. Özellikle kalp ve beyinde diğer dokulardan daha yoğun bulunması, nörolojik ve kardiyak sağlık üzerinde etkili olmasını sağlar. Magnezyum 300'den fazla enzimin yapısına katılarak doku ve organlardaki biyolojik reaksiyonu gerçekleştirir. Enerji üretiminde, besin öğelerinin metabolizmasında, kas ve sinirlerin uyarılmasında, glikoz kontrolünde, kan basıncının düzenlenmesinde görev alır.
HAYVANSAL VE BiTKİSEL KAYNAKLARI
Magnezyum doğada hayvansal ve bitkisel kaynaklarda bulunan bir mineraldir. Toprakta magnezyum eksik ise o topraklarda yetişen besinler de magnezyumdan fakir kaynaklar olur. Kuru baklagiller, badem, ceviz, fındık, fıstık gibi yağlı tohumlar, koyu yeşil yapraklı sebzeler, tam tahıl ürünleri, magnezyumdan zengin kaynaklardır.
Bir diğer önemli mineral çinko vücutta en fazla karaciğer, pankreas, böbrekler, kemik ve epitelyum dokularda bulunur. Birçok enzimin yapısına katılan çinko büyüme ve cinsiyet organlarının gelişiminde, görme işlevinde, bağışıklığın oluşmasında oldukça etkindir. Bununla birlikte özellikle beyin fonksiyonlarında büyük role sahiptir.
KAN-BEYiN BARIYERİNİ GÜÇLENDİRİR
Çinko beyni toksik ajanlardan ve yabancı maddelerden korur. Eksikliğinde kan-beyin bariyerinin geçirgenliği artar ve beyin bakteri, virüs maruziyeti ile karşı karşıya kalır. Çinko seviyesinin azalmasıyla şizofreni hastalığı arasındaki bağlantı da bazı çalışmalarla gösterilmiştir. Ayrıca çinko yetersizliğinin okul çağı çocuklarda hiperaktivite semptomlarının artmasına sebep olabilir.