🧠 Eğitimci-Biyolog Nesibe Alpoğlu:
Bizim sempatik sistem dediğimiz bir sistem var. Hani beyin mi vücudu, vücut mu beyini yönetir demiştik. Bazen vücudumuzun kabul ettiği şeylere de beyin kendini evriltir. Sempatik sistemde şundan bahsediyoruz; o gün çok çalışmışsın çok yorulmuşsun çok başka hallere girmişsin. Tekrar karnın çok acıkmış. Tek derdinse eve gideyim, yatayım, yatağımda uzanayım, iki lokma yemek yiyeyim, sabaha kadar uyuyayım, diye düşünüyorsun. Eve geldin, kapı aralıklı ve içeriye hırsız girmiş. Artık bunun farkındasın. Kafanda dönmeye başlıyor; kapıyı ben kilitlemiş miydim, kilitlediysem nasıl açtılar? Evde annem vardı, kardeşim vardı. Hala evdeler mi veya hırsız hala evde mi, polisi aradılar mı acaba? Birileri gördü mü, hırsız bana bir şey yapabilir mi? İçeride ganimetim vardı, çalmış olabilir mi? Bir sürü şey geçiyor aklımdan. Bu aşamada şunu diyebilir misin: Ya of zaten bitmişim, bugün akşama kadar çalışmışım, şu an bununla uğraşacak hiç halim yok. Kapımı kapatırım, uyurum. Uyandığım zaman polisi arar, ne yapılması gerekiyorsa yaparım, diyebilir miyiz? Diyemeyiz. İşte sempatik sistem burada devreye girer. Sempatik sistem burada diyor ki; dur, senin şu an daha acil bir işin var. Bir an önce annenin ve kardeşinin sağlığından, kendinin emniyette olduğundan emin olman gerekiyor. Bu aşamada neler görüyoruz:
◽ Vücutta göz bebeklerim büyüyor, metabolizma hızım artıyor yani kalp atışım artıyor. Kalp atışımla beraber terlemem artıyor. Tükürük salgısı artıyor ama her şey artıyor mu? Hayır. İdrar torbası genişliyor. Eğer idrara ihtiyacın varsa sen bu ihtiyacı görmezden geliyorsun. Biraz önce hatırlattığımız gibi vücut ne diyor? Dur, şu an daha acil bir iş var, şu an tuvaletin vakti değil veya vücutta metabolizma hızı arttığı için sen çok daha heyecanlı ve çözüm odaklı oluyorsun. Şu an ne yapabilirim? Zaten biz bu sisteme savaş ya da kaç sistemi diyoruz. Yani ya şu an kaçıp canını kurtaracaksın ya da savaşabileceğin bir unsur varsa bunun karşısında dik durabileceksin. Beynimiz bize komutu veriyor ama bu nasıl oluyor? Tabi çevreden gelen faktörlerle.
Çok daha durum kontrolü olan bir insanı düşünelim; eve geldi, aynı durumla karşılaşmış. Bütün gün çalışmış, çok yorulmuş, eve gelmiş, hırsız girmiş. Bu insanın verdiği tepki çok daha ağır olacaktır. Diyecek ki; şu an önemli olan can güvenliğim. O zaman önce can güvenliğimi sağlamalıyım. Biliyorsunuz bazı insanlar, bu durumlarda donup kalır ve hiçbir şey yapamazken bazıları çözüme odaklanıp işine devam eder. Dolayısıyla burası sempatik sistemi ne kadar iyi yönettiğimiz ile alakalıdır ve buradaki altında yatan sebep de beynimize verdiğimiz emirdir. İşte vücut mu beyni, beyin mi vücudu dediğimiz nokta, tam olarak burasıdır.
◽ "Savaş ya da kaç" zaten çok ilkel bir beceridir. Bunu biz istesek de kendimize katamayız. Bu vücudun, durumların karşısında kendini ne kadar yönettiği ile alakalıdır. Bu aslında bilmekle alakalıdır. Biraz önce biyoloji biliminden bahsettik; ne kadar tanırsanız vücudunuzu, o kadar iyi yönetebilirsiniz. Beyninizi de aynı şekilde; "evet maddi olarak kaybım olabilir ama şu an önemli olan benim can güvenliğim" meselesini söylediğiniz zaman vücut, çok daha çabuk çözüm üretip etkili bir çözümle olayı neticelendirecektir.