Bursa'nın gezilecek tarihi yerleri
Uygarlıklar beşiği Anadolu'nun cennet köşelerinden biri olan Bursa hem tarihi hem de doğa turizmi ile en çok tercih edilen illerimizden biri. Fikriyat.com'un kadrajından, 600 yıllık Ulu Camii'ni, Çelebi Mehmed tarafından yaptırılan Yeşil Camii'ni ve tarihi dokusuyla huzuru bir arada bulunduran Koza Han'ı tarihi bilgiler eşliğinde sizlerle buluşturuyoruz.
Giriş Tarihi: 03.03.2020
12:57
Güncelleme Tarihi: 03.03.2021
10:39
Bursa'ya ayak bastığınızda, etrafınızda birden fazla göreceğiniz han ve çarşılar dikkatinizi çekecektir. Bu han ve çarşıların içinden, bizim de ilk istikametimiz olan Ulu Cami'nin manevi atmosferine erişebilirsiniz. Bahsettiğimiz bu han ve çarşılar, mobilyadan tutun da ziynet eşyasına kadar pek çok alternatifi içinde barındırıyor.
Öyle ki Bursa, Osmanlı'nın ilk 200 yıllık döneminde diğer kentlere göre büyük gelişmeler göstermiş, birçok mimari yapı ile süslenmiştir. I. Murad zamanından başlayan Hüdavendigar Külliyesi, I. Beyazid'ın yaptırdığı Yıldırım Külliyesi, I. Mehmed (Çelebi) döneminde başlayıp II. Murad zamanında tamamlanan Yeşil Külliye Bursa'nın mekansal gelişimini etkileyen ve bugün de ayakta duran büyük komplekslerdir.
Bu han ve çarşıların içinden geçerek, Ulu Cami'ne çıkabilir hem manevi hem de görsel güzelliğinden faydalanabilirsiniz. Ulu Camii tarihine biraz değinmek gerekirse, Yıldırım Bayezid tarafından 1396-1399 yıllarında 20 kubbeli olarak yaptırıldığını öncelikle belirtmek gerekir. Bu nedenle 600 yıllık Ulu Camii, ihtişamıyla görenleri kendisine hayran bırakan bir güzelliğe sahip.
Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi, Mescid-i Aksa ve Emeviye Camisi'nden sonra "en yüksek mertebeli mabet" olarak bilinen 600 yıllık Ulu Camii, ihtişamıyla yüzyıllara meydan okuyor. Ecdat yadigarı olduğu kadar gelecek nesillere bırakılacak bir emanet niteliği de taşıyan, inanç turizmi açısından önemli konumda bulunan Ulu Camii, Osmanlı sanatının en önemli örneğidir.
BURSA'DA MEDFUN PADİŞAH TÜRBELERİ
Açılışında ilk hutbeyi Somuncu Baba 'nın verdiği, ilk imamı da Mevlid-i Şerif'in yazarı Süleyman Çelebi olan bu kutlu mekan, büyük alimlerin eserlerinde Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevî, Mescid-i Aksa ve Şam'daki Emeviye Camisi'nin ardından beşinci ziyaretgah olarak zikredilir.
Evliya Çelebi'nin, "Bursa'nın Ayasofya'sıdır. Bütün camilerin ulusudur." ifadesiyle anlattığı Ulu Camii, Bursa'nın itibarı en yüksek mabedi ve kalbi konumunda bulunur.
Yerli ve yabancı birçok turistin akın ettiği camide bir de Mısır'ın fethiyle elde edilen kutsal emanetlerle İstanbul'a getirildikten sonra Yavuz Sultan Selim tarafından Ulu Cami'ye hediye edilen 500 yıllık Kabe'nin kapı örtüsü de sergileniyor.
Ulu Camii hakkında tarihi bilgiler
Ulu Camii mimarisi hakkında topladığımız bilgileri şöyle aktarabiliriz:
Ulu Camii mimarı kesin olarak bilinmiyor. Fakat Ali Neccar ya da Hacı İvaz Paşa tarafından inşa edildiği düşünülüyor. Manevi değeri oldukça büyü olanca cami, en kapsamlı onarımını 1855 depreminden sonra görüdü. 17 kubbesi yıkılan cami, onarılarak 1862 yılında yeniden ibadete açıldı. 1889 yangınında da hasar gören cami, bütün bunlara rağmen bugüne kadar ilk döneminki ihtişam ve dokusunu koruyarak geldi.