Osmanlı alimi Ebubekir Efendi Cape Town'a neden gönderildi?
Dünyanın önemli turistik noktalarından biri olan Cape Town, sahip olduğu doğal güzelliklerin yanı sıra Osmanlı alimlerinden de parçalar taşıyor. Cape Town'un en meşhur mahallelerinden biri olan Bo-Kaap'ın her köşesinde, Osmanlı alimi Ebubekir Efendi'nin veya Sultan Abdülhamid'in izlerini görmek mümkün. Sizler için Ebubekir Efendi'nin Bo-Kaap'a bıraktığı mirası ve semtin özelliklerini derledik.
Giriş Tarihi: 18.07.2019
17:19
Güncelleme Tarihi: 18.07.2019
18:02
CAPE TOWN’DA BİR OSMANLI ALİMİ
Ebubekir Efendi, İstanbul'dan 1862 tarihinde ayrılıp Paris üzerinden Londra'ya gitti. Londra'da iki ay kaldıktan sonra Liverpool'dan gemiye binerek 1863'te Cape Town'a ulaştı. Bölgenin İngiliz genel valisi ve Müslümanlar tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı; mahallî gazetelere konu oldu.
Yaptığı incelemeler sonunda, buradaki Müslümanların sakalını kesenin kâfir olup cenaze namazının kılınmayacağı, bıyıklarını tıraş etmeyenlerin müslüman sayılmayacağı, ağızda çiğnenen bir cins enfiyenin orucu bozmayacağı, mehirin 5 şilini (o dönem için 27,5 kuruş) geçmesi halinde nikâhın sahih olmayacağı, nikâh sırasında tarafların sarılıp öpüşmesinin şart olduğu gibi tuhaf inançlar ya da cenaze defnedilirken başının mı yoksa ayağının mı önce toprağa konulacağı türünden anlamsız tartışmalar içinde olduklarını, imam unvanı ve tasavvuf ehli görüntüsüyle halkın dinî duygularını sömürmekte olan insanların türediğini tespit etti.
CEHALETİ ORTADAN KALDIRDI
Bu cehaleti ortadan kaldırmak için önce eğitime ağırlık verdi ve Cape Town'ın merkezinde erkek çocukları için bir mektep açtı. Yardımcısı Ömer Lutfi ile birlikte talebelere önce Kur'an okumayı öğretti. Hafızlığını tamamlayanları hoca olarak istihdam etti. Derslerin ağırlığını akaidden Ebû Hanîfe'nin el-Fıkhü'l-ekber'i, fıkıhtan Halebî'nin Mülteka'l-ebhur'u oluşturuyordu. Yetişkinler için de akşamları ayrı bir program uyguluyordu. Pazar günleri halka Rûhu'l-beyân tefsirinden vaaz veriyordu. Bu arada hanımlar için de bir okul açmıştı.
Felemenkçe yanında İngilizce'yi de öğrenen Ebubekir Efendi, İngiliz genel valisinin izniyle İslâmî tebliğ faaliyetlerine de girişti. Arapça ve Felemenkçe kitaplar yazmaya başladı. Beyânü'd-dîn ve Merâsıdü'd-dîn adlı kitapları bu maksatla kaleme aldığı en önemli eserleridir.
İstanbul'dan dönüşünden sonra da çalışmalarını sürdüren Ebûbekir Efendi 1880 yılı ortalarında Cape Town'da vefat etti. Mezarı Cape Town'un öncü alimlerinin metfun olduğu kentin en eski mezarlığı Tana Baru'da bulunuyor. Ebubekir Efendi faaliyetleriyle, bölgedeki Müslüman cemaate yeni bir kimlik kazandırmada önemli bir rol oynamıştır. Onun açtığı okullar, bugün bölgedeki İslami eğitim müesseselerinin öncüleri olarak değerlendirilmektedir.