Arama

Deprem bölgesinde gördüklerimiz: Gözden geçirmemiz gerekenler

Ülkemizi derinden sarsan Kahramanmaraş merkezli depremlerde binlerce canımızı kaybettik, binlerce canımızı yaralı olarak kurtarmayı başardık, Allah'ın izniyle… Eşine az rastlanır bir birliktelik, dayanışma hakimdi, büyük afette. Bölgede hem arama kurtarma ekipleri hem gönüllü kuruluş ve kişiler canla başla çalıştılar. Fikriyat olarak afet bölgesine ulaştığımızda gördüklerimiz, hissettiklerimiz, şahit olduklarımız ekranda ya da sosyal medyada izlediklerimizden, okuduklarımızdan çok daha fazlasıydı.

  • 5
  • 6
Anadolu'daki ilk yerleşim yerleri
Anadolu’daki ilk yerleşim yerleri

6 Şubat depremlerinde meydana gelen hasarlar incelendiğinde zeminin yıkılmalarda aktif rol aldığı kolayca gözlemlenebiliyor. Bu noktada dikkat etmemiz gereken diğer bir konu da karakteristik özellikler... Ova gibi sulak zeminler kumludur, deprem için ölümcül sonuçlar doğuran alanlardır. Yerleşimler daha yüksek alanlara olmalıdır, alüvyonla dolmuş alanlara değil. Alüvyal arazilerde, akarsu boylarında zeminin direncinin depreme dayanıksızdır. Zemin sıvılaşması nedeniyle bu araziler, üzerinde yer alan yerleşmelerin zarar görmesine neden olur.

Alüvyal nedir?

Akarsuların taşıyarak biriktirmesi sonucunda oluşan toprak türü.

📌 Ülkemiz topraklarında yerleşimin günümüzden en az 10-12 bin yıl öncesine kadar gittiğini görebiliriz. Bu da bize ecdadın zekasının binlerce yıllık tarihimizin günümüze ulaşmasındaki etkisini ortaya seriyor. Örneğin; Burdur'un 25 kilometre güneybatısında yer alan Hacılar, Batı Anadolu'nun bilinen en eski yerleşimi yeridir. (M.Ö. 7000 yılları) Kazılarda bulunan yapılar, kare veya dikdörtgen planlıdır. Yapılar taş temel üzerine kerpiç ile inşa edilmiştir.

📌 Gülağaç ilçesi Kızılkaya köyündeki Aşıklı Höyük, 10 bin 400 yıllık tarihiyle Orta Anadolu ve Kapadokya'nın ilk köyü olarak bilinir. Oval kerpiçten evlerin yer aldığı ilk dönemde tarımla uğraşan, koyun, keçi gibi küçükbaş hayvan yetiştiren, kerpiçten tuğla ve duvar yapabilen, sazları örerek hasır yapabilen, şaşırtıcı ustalıkta ziynet eşyaları tasarlayabilen bir halkın barındığı tahmin edilir.

📌 Yaklaşık 10 bin yıl önce ilk yerleşimin başladığı Çayönü'nde de 6 bin yıl boyunca yuvarlak planlı kulübeler, ızgara plan, taş döşemeli gibi birbirinden farklı mimari tasarımda binalar bulunur.

Asrın felaketinden kurtulanların hikayesi

  • 6
  • 6
Zemin yapı ilişkisi
Zemin yapı ilişkisi

◾ Sağlamlığın yeryüzündeki en önemli kanıtlarından olan dağlar, asırlar boyunca insanların meskenleri oldular. Bugün tarihi yerleşkeler olarak kabul edilen tarihi yapılar ekseriyetle bir dağ yahut tepe etrafına kuruldu. Bu husus bizlere insanoğlunun fıtratına uygun bir mesken edinme faaliyeti içerisinde olduğunu da gösteriyordu.

◾ Son olarak zemin yapı ilişkisiyle ilgili Sadettin Ökten hocanın dilinden ifadeleri paylaşalım sizinle; "Ovalara yerleşmeyeceğiz. Dağlara, yamaçlara çıkacağız." diyen Ökten, bir ilahi kelamı şöyle hatırlatıyor bize; "Dağlar, arza çakılan çivilerdir..."

"Ovalara yerleşmeyeceğiz. Ovalar ziraat için. Bunun dini kaynaklarda karşılığı da var. Jeolojik kaynaklarda karşılığı var. Bu arada, hakkı yenen bir meslek grubundan size söz edeceğim; Geoteknik mühendisleri... Hiç ortada yoklar... Halbuki mevzu onların mevzu. Nedir o derseniz, zemin mekaniği (Soil mechanics). Jeologlar alttaki kayaya kadar gelirler. Ondan sonra üstte bir zemin var; 30 m, 40 m, 50 m, 60 m, 1 m; o geoteknik mühendislerinin işidir. Onlardan bir hazret görmedim televizyonlarda." Ökten hoca, bilimsel yöntemler ve mühendisliğin güzel bir birleşimi olan geotekniğin öneminden böyle bahsediyor.

Ökten hoca, madde 1 olarak "ovalara yerleşmeyeceğiz" diyor. "Dağlara yamaçlara çıkacağız. Niye? Kitab-ı İlahi'de de Hitab-ı İlahi'de de bize beyan buyurulan hususlardır: "Dağlar, arza çakılan çivilerdir" mealen söylüyorum..."

Mealen söylüyorum dediği ifade Nebe Suresi, 6 ve 7. ayetlerinde şöyle geçiyor:

"Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da (yeri dengede tutan) kazıklar yapmadık mı?"
Nebe Suresi 6 ve 7. Ayetler

Nebe Suresi 6 ve 7. Ayetleri okumak ve mealini dinlemek için tıklayın

Ökten hoca şöyle devam ediyor: "Hafif bina yapacağız." Nasıl olacak peki bu? Ahşabı, çeliği ve kerpici kullanarak. Betonarmeyi mümkün mertebe sarfınazar ederek; az katlı bina yaparak, yayılarak...

Yayılmanın önemini de şöyle vurguluyor: "Yayıldığımız zaman tabiat ile ilişkiyi koparmamış olacağız. Yayıldığımız zaman, sema ile ilişkiyi koparmamış olacağız. Gözümüzün önünde hail olmayacak dağları görmemize karşı, ufku görmemize karşı, tulûu ve gurûbu seyredeceğiz."Efendim romantizme mi kaydın?" diye sorabilirsin. Evet, romantizme kaydım. Çünkü yaradılmış kainatı görmek, tulûu ve gurûbu temaşa etmek, bize manevi bir haz verir ama modern estetik bunlardan haz etmez. Ufkun resmini yapan ressamı seçer. Ben de diyorum ki kul ressamı seçme, o ressamın esas vâzıhını seç..."

Nihayetinde ülkemizin en önemli kültür insanlarından biri olan Sadettin Ökten'in cümleleri bizi derin bir tefekküre sürüklediği gibi yaşadığımız dünyanın hakikatinin de farkına varmamıza dikkat çekiyor.

Kur'an-ı Kerim'de geçen deprem ayetleri

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN