Dünya tarihine yön vermiş Müslüman bilim insanları
Batı'nın kendi icadı veya çalışmaları olarak aksettiği birçok yenilik, aslında adeta güneşin doğuşu gibi şarktan kendini göstermişti. Birçok İslam bilim adamının yaptığı çalışmalar, keşifler ve icatlar hem şaşırtıcı hem de hayranlık uyandırıcı nitelikte. Üstelik Batı medeniyetlerinde de kendilerine hatırı sayılır şekilde yer edinmişler. İslam bilim dünyasının parlayan güneşlerini ve bize bıraktıklarını sizler için derledik.
MADDELERİ ALTI GRUBA AYIRDI
Râzî maddeleri, mineral, bitkisel ve hayvansal olmak üzere üç temel gruba ayırdıktan sonra, mineralleri de 6 gruba ayırmıştır: Ruhlar : Cıva, amonyak tuzu, arsenik sülfat Madenler : Altın, gümüş, bakır, demir, kurşun, kalay Taşlar : Piritler, çinko oksit, kurşun sülfat Zâclar : Siyah, beyaz, yeşil, sarı ve kırmızı Boraks , tuzlar
Râzî, aralarında Câbir'in de kullandığı damıtma, kireçleştirme, çözündürme, buharlaştırma, kristalleştirme ve süblimleştirmenin de olduğu temel kimyasal işlemleri gerçekleştirmişti. Hekim de olan Râzî, hastalıkların teşhis ve tedavisi üzerine dönemin en geniş tıp ansiklopedisi el-Havi adlı eseri de yazar.
Câhız'ın tam adı Ebû Osman Amr bin Bahr el-Fuhaymî el-Basrî'dir. Gözlerinin dışarı çıkık olmasından dolayı Câhız lakabı verilmişti. İyi bir kelamcı (İslam dininin inançla ilgili yönünü inceleyen ilim), edebiyatçı, ünlü bir zoolog ve antropologdur. Çeşitli bilim dallarıyla ilgili birçok eseri vardır.
Onun en önemli eseri Kitâbü'l-Hayavân 'dır. Bu eser, bilim tarihine, özellikle zoolojiye önemli katkıda bulunmuştur. Bu kitabın öncüsü, çağdaşı Abdülmelik b. Kureyb el-Esmaî'nin zooloji üzerine yazdığı kitaptır. Bilebildiğimiz kadarıyla bu eser İslam düşünce tarihinde ilk zooloji çalışmasıdır.
EVRİM DÜŞÜNCESİNİ ORTAYA KOYDU
Câhız'ın hayvanlar üzerine uzun çalışmalarından sonra, kendisinden sonraki evrim düşüncelerinin özü olan konuları içeren Kitâbü'l-Hayavân'da, ilk defa evrim düşüncesi üzerine görüşlerini ortaya koydu. Câhız'ın bu eseri, büyük etki ettiği geç dönem Müslüman bilim adamları aracılığıyla Avrupalı düşünürler tarafından tanınmış ve zooloji alanındaki eserlere kaynaklık etmişti.
Zoolojik ve antropolojik bilimlerin en erken temsilcisi olan Câhız, hayvan yaşamında çevresel faktörlerin etkisini keşfederek, aynı zamanda farklı faktörler altında hayvan türlerinin dönüşümünü gözlemlemiştir.
Batılıların verdiği adla Abulcasis, Ebu'l-Kasım Halef İbn Abbâs ez-Zehrâvî, tıp ve özellikle cerrahi alanında önemli bir çığır açmış ve Kitâbü't tasrif limen'aceze ani't-te'lif adlı eseri ile de büyük bir şöhrete kavuşmuştur.
9 ciltlik bu eser, temelde tipik bir genel tıp bilgileri veren bir eserse de, bazı yönlerden özellikle dokuzuncu bölümünü cerrahi tedavisine ayırmış, bu konuda ayrıntılı bilgi vermişti. Cerrahi ile ilgili bilgiler ve açıklamaların yanı sıra, söz konusu ameliyatlarda aletlerin resimlerini de verir. Genelde cerrahi konusunda bir eser olması, resim içermesi açısından tıp tarihinde önemli bir yere sahiptir. Zehravi, İbn-i Sina ile çağdaştır.
Babası veteriner olduğu için İbn-i Baytâr lakabını alan Ebû Muhammed, devrinin en büyük botanik âlimi olarak kabul edilir. Tababette kullanmak üzere bitki türlerinden ve besin maddelerinden oluşan malzemeyi bütün özellikleriyle tanıtmış, adlarını Arapça, Berberice, Latince, Grekçe ve Farsça olarak yazmıştır.
İbn-i Baytâr'ı dünya ölçeğinde tanıtan eseri el-Câmi'li-Müfredâti'l-Edviye ve'l-Ağziye adlı eseridir. Bu eser, basit ilaçlar konusundaki Arapça yazılmış kitapların en önemlisi ve güvenilir olanı olarak kabul edilir. Hayatının sonuna doğru yazdığı bu alfabetik eserde 2353 madde yer alır. Dioscorides ve Galen'in gözlemleriyle birlikte kendi değerlendirmelerine de dayanan eserde İbn-i Sinâ, Râzî Dînaverî ve Gâfıkî'nin isimleri sık sık geçer. Bu eser, İslam hekimlerince geniş bir şekilde incelenmiş ve kendisinden yararlanılarak birçok tedavi kitabı hazırlanmıştır.