Arama
Üzerine en çok düşünülen ev: Heidegger’in kulübesi
Almanların meşhur filozofu Martin Heidegger, 1922'de kendisine ormanın içinde, ses ve gürültüden azade bir kulübe inşa ettirdi. Ünlü felsefeci, varlığa dair derin araştırmalar yapabilmek için kendisini zaman zaman şehir ve topluluktan soyutladı. Düşünürün kulübesinde ona varoluşa dair ilham veren, felsefeci ve mimarların çokça merak ettiği sır neydi?
🔸 Hiç şüphesiz plan olarak da bir felsefe üzerine inşa edilen Die Hütte, en verimsiz olarak görünen cephesinden, üzerinden kulübenin çatısına çıkılıp doyumsuz manzaraya açılmasıyla, engellerin aşılarak düşünce hazinelerine ulaşılabileceğini öğretir gibiydi.
🔹
🔸 Kulübenin hemen yanında, Heidegger'in her gün evde duyduğu su ihtiyacını giderdiği bir çeşme vardı.
🔸 Ünlü düşünür, Anadolu'da "kürün" olarak bilinen bu büyük eviyeden kulübeye su taşırken, köyde kendi kendine hayat sürmenin hazzını da sonuna kadar hissediyordu.
🔹
🔸 Her gün kara ormanın derinliklerinden kulübesine doğru yükselen güneş, Heidegger için büyük bir ilham kaynağı oldu.
🔸 Akşam doğanın dinlendirici mırıltılarında içeceğini yudumlamak, bu küçücük kulübede mütevazı bir şekilde hayatını idame ettirmek Heidegger'e, Berlin'de Felsefe Kürsüsü yöneticiliği yapmaktan daha cazip geliyordu.
🔹
🔸 Heidegger için mekanı sadece maddi olgularla sınırlandıran ve kült kavramlarla ifade eden tanımlama oldukça nakıstı.
🔸 Onun için mekan, insanı dış koşullardan muhafaza eden dört duvarın çok daha ötesinde, insana manevi arayışların kapılarını aralayan bir şey olmalıydı. Belki de bu küçük kulübe ile hedeflediği tam olarak da buydu.
🔹
🔸 Sanayi Devrimi ile insanlar köyden kente göç etmeye başlamış, özellikle büyük şehirlerde apartman gibi o zamana kadar pek bilinmeyen yapılar, hemen her yerde rastlanır hale gelmişti.
🔸 O dönemden yaklaşık yarım yüzyıl sonra ise insanlar, şehir hayatındaki buhranın farkına varmış ve banliyö adı verilen müstakil köy evlerine dönmeye başlamıştı.
🔹
Sezai Karakoç'un ilham muştusu: Kutlu Nebi