Dünyanın en büyük felaketi: İspanyol gribi
20. yüzyılın en büyük felaketlerinden bir tanesi de Birinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru ortaya çıkan salgın İspanyol gribiydi. 1918 yılının ilkbaharında Amerika'nın Kansas City şehrinde ortaya çıkan ve İspanyol gribi olarak adlandırılan grip salgını, milyonlarca insanın ölümüne yol açtı. İspanyol gribinden sonra insanlık, dört küresel grip salgını ile daha karşılaşsa da hiçbiri bu grip kadar felaketle sonuçlanmadı. Osmanlı'nın da maruz kaldığı bu salgında İstanbul'da, 6403 kişi hayatını kaybetti.
Giriş Tarihi: 19.12.2018
10:58
Güncelleme Tarihi: 30.03.2020
18:09
I. DÜNYA SAVAŞI'DAN DAHA TEHLİKELİYDİ
Bazen bir virüs dünyadaki tüm ordulardan daha fazla tahribata neden olabilir. 1918 yılında Birinci Dünya Savaşı'nın sonuna doğru ortaya çıkan İspanyol Gribi, Pasifik adalarından kutuplardaki küçük köylere kadar dünyanın dört bir yanına kadar yayıldı. Bu grip, dünya nüfusunun üçte birine bulaşarak yaklaşık 50 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Bu Birinci Dünya Savaşı'nda hayatını kaybeden insanların üç katı dır.
GRİBİN EN İLGİNÇ ÖZELLİĞİ
İspanyol gribinden sonra insanlık, dört küresel grip salgını ile daha karşılaşsa da hiçbiri bu grip kadar felaketle sonuçlanmadı. İspanyol gribinin ilginç özelliklerinden bir diğeri de beklenenin tersine, yaşlılar ve çocuklardan daha çok genç ve sağlıklı insanları etkilemesidir. Hayatını kaybedenlerin büyük bölümü, 20'li yaşların sonlarındaki insanlar oldu. İspanyol gribine yakalanma ve ölme riski en yüksek 20-40 yaş grubundaki erkekler ve hamile kadınlarda görülüyordu. Bu nedenle de pek çok aile eve kazanç getiren kişiden mahrum kalıp çok sayıda çocuk kimsesiz kaldı. Araştırmacılar tarafından bu hastalık karşısında insanların metabolizmasını bu kadar zayıf kılan şeyin ne olduğunu hala gizemini koruyor.
HASTALIK GİZEMİNİ KORUYOR!
İnsanın bağışıklık sistemi en etkili savunmasını ilk karşılaştığı grip virüsüne karşı oluşturur. Ancak gribe yol açan virüsler sürekli yapısal değişim geçirir. Virüsün yüzeyinde kısaca H ve N olarak bilinen iki ana antijen vardır. Antijen, vücuda girdiğinde bağışıklık sistemi tarafından antikor üretimine yol açan yabancı moleküllerdir.
1918'de genç yetişkinlerin ilk karşılaştığı virüs türü olan H3N8 daha sonra büyük salgına yol açan türden H1N1'den daha farklıydı ve onların bağışıklık sistemi esas olarak ilkine karşı hazırlık yaptı. Yaşlılar ise 1830'larda ortalıkta dolaşan H1 veya N1 antijeni ile tanışık olduğundan büyük salgından fazla etkilenmedi.
NEDEN İSPANYOL GRİBİ DENDİ?
H1N1 virüsünden kaynaklanan hastalığa, İspanyol gribi denmesinin sebebi ise ilk olarak İspanya'da görünmesi değildir. İspanya, I. Dünya Savaşı'na katılmadığından dolayı, savaşa katılan ülkelerde uygulanan sansürün İspanya'da uygulanmıyor olmasıydı. I. Dünya Savaşı sırasında hastalık tüm dünyayı kasıp kavururken, savaştaki ülkeler kamuoyunun salgından haberdar olmasını istemedikleri için sansür uygulamışlardı. Bu nedenle hastalık kamuoyu tarafından ilk olarak İspanya'da fark edilmiş ve bu nedenle Flu-Pandemik, İspanyol gribi adını aldı.
SALGINDAN EN ÇOK HANGİ ÜLKELER ETKİLENDİ?
Dünya çapında yayılan bu hastalıktan en fazla ölenler Asya ve Afrika'daydı. Asya'daki bir hastanın ölüm ihtimali Avrupa'dakinin 30 katıydı. Ancak kıtaların kendi içinde de önemli farklılıklar görülüyordu. Asyalı bir hastanın hayatta kalma ihtimali, Avrupalı bir hastanın hayatta kalma ihtimalinin 30'da 1 i kadardı. Avrupa içinde de ülkeler arasında çok ciddi farklar vardı. Danimarka'da nüfusun yüzde 0,4'ü hastalık sonucu yaşamını yitirirken, Macaristan'da bu oran üç katına çıkıyordu.