En iyi 10 alternatif tıp yöntemi
Modern tıp, hegemonyasını ilan ettiğinden beri bitkilerden faydalanarak yapılan ilaçlar ve geleneksel yöntemler göz ardı edilmeye başlandı. Oysa bugün kullandığımız pek çok ilaç, aslında bitkilerden elde ediliyor. Bilimsel temelli en iyi 10 alternatif tıp yöntemini sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 13.09.2019
11:17
Güncelleme Tarihi: 05.02.2020
11:36
Nöral terapiyi, anestezist Huneke kardeşler 1920 yılında geliştirdi. Nöral terapi, tedavisi zor veya tedaviye dirençli hastaların tıbbi sorunlarını gidermeye yarayan bir sistemdir. Çoğunlukla cilde yapılan kısa etkili lokal anestezik iğneler bedeni düzelterek etkili iyileşme sağlar. Özellikle migren, nöropati gibi ilaçla tedavi edilemeyen ağrılarda çözüm sağlar.
•Doğal bir tedavi olarak kabul edilen nöral terapi ilaç tedavisi değildir.
•İğnelerdeki kısa etkili lokal anestezik maddenin otonom sinir sistemi üzerinde oluşturduğu uyarıdan faydalanılır.
Kimler uygulayabiliyor? Bu yöntem; fizik tedaviyi ilgilendiren hastalıkların tedavisinde, nöralterapi eğitimi almış fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları tarafından uygulanıyor. Herkese uygulanabiliyor mu? Bebekler dahil olmak üzere tüm yaş gruplarında, emziren kadınlarda ve hamilelerde uygulanabiliyor. Bebeklerin gaz sorunlarının giderilmesinde enjeksiyon yerine lazer uygulamaları yapılıyor.
Aile dizilimi, Alman Psikolog Bert Hellinger tarafından geliştirilmiş bir alan çalışmasıdır. Kişinin problemlerinin ailesel geçmiş bağlantılarının şifalandırılmasını sağlayan bir yaklaşımdır. Özellikle geçmişle kör bağlantısı olan kişilerde çok etkili çözümler sunabilir. Aile Dizimi Terapisi, ailenin kuşaklar boyu birbirine görünmez bir bağla bağlı olduğu anlayışına dayanmaktadır.
Hellinger Türkiye Enstitüsü'nün ilk mezunlarından olan eğitim ve yönetim danışmanı psikolog Ayla Akbuar, Hellinger'in İkinci Dünya Savaşı sonrasında, Güney Afrikalı yerlilerin ilkel terapi biçimlerini gördüğünü ve tüm bunlara psikodramayı katarak "Aile Dizimi" adını verdiği yöntemi oluşturduğunu belirtti.
Mezoterapi, iğneli tedavilerdendir. İğnelerin içinde dokuyu uyarıcı maddeler vardır. Kas ve eklem ağrılarında çoğunlukla kullanılır. Mezoterapi ilk olarak 1950 yılında Fransa'da kullanılmaya başlanmış bir tedavi metodudur. Son yıllarda kozmetik dermatolojide oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Mezoterapi, sorunlu bölgede derinin orta katına mikro iğneler aracılığıyla bazı ilaçların enjeksiyonu demektir.
Mezoterapinin kelime anlamı, orta deriye ince uçlu iğnelerle belli açılarla ilacı direkt hedef dokuya enjekte ederek bölgeye tedavi sağlamaktır. Bu yöntemin temeli seri şeklindeki iğnelerin çarpma etkileri ile bağışıklık sistemine harekete geçirmek ve kılcal damar ve kanlanmanın artışı ile direkt hedef organı etkilemektir.
Alman hekim Hahnemann'ın 200 yıl kadar önce geliştirdiği, ülkemizde son yıllarda uygulanmaya başlayan, dünyada yaygın bilinen, doğal ve etkili bir tedavi yöntemidir. Bu tedavinin, benzerin benzerle iyileşeceği prensibiyle çalışır. Bitki, mineral, hayvan gibi materyallerin bir anlamda frekanslarını kullanır.
Homeopati, bir hastalığın, hastalık belirtilerini sağlam bir insanda ortaya çıkarabilecek maddelerin çok düşük dozlarda hastaya verilmesiyle tedavi edilebileceği inancına dayanan bir alternatif tıp yöntemidir.
Bu yöntem, diğer tedavi yöntemlerinden şöyle bir farklılık gösterir: Hastalıklar, çok kuvvetli seyreltilen maddeler kullanılarak tedavi edilir. Bu maddeler sağlıklı bir insanda, hastalıklı olanların semptomlarına çok benzer semptomlar yaratır. Tedavi süresince, her türlü fiziksel, mental ve ruhsal soruna bir arada bir çözüm, yani hastanın şikayetlerine ve kendi ruhsal yapısına uygun bir eş madde bulunur.
Temel İlkeleri
•Benzer Benzeri İyileştirir
•Seyreltme
Elektromanyetik kirlilik günümüzde çok fazladır. Manyetik alan hücrelerimizin çalışması için çok gereklidir. Kirlenmiş alanımızın temizlenmesi için doğal düzeylerdeki manyetik alan uygulamasına dikkat edilmelidir. Her manyetik alan doğrudan beden uygulanmamalıdır.
Magnetoterapi, doğal ve hassas bir tedavi şekli olan manyetik alan etkileşimine dayanan yani girişimsel olmayan fiziksel bir tedavi metodudur. Bu doğal metot aynı anda bir çok hastalığın tedavisinde başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. Tedavide oldukça geniş bir uygulama alanı olması, kolay uygulanabilirliği, doğal bir metot oluşu ve yan etkisi olmaması, magnetoterapiyi oldukça önemli kılmaktadır.
Vücuduna ihtiyacı olan bu doğal manyetik alan tatbik edildiğinde bağışıklık sistemlerinin kuvvetlendiği, enerji dengelerinin normal ve doğal sınırında tutulduğu, hücrelerin kirli ve bulanık denizdeki balıklar gibi fonksiyon görmekteyken, berrak ve temiz denizdeki balıklar misali bir canlılık kazandığı tespit edildi ve 1998 yılında modern tıp hizmetine sunuldu.