Arama
Fırsatları kaçırın
Yirminci yüzyıl ile başlayan ihtiyaç duyulmadığı halde alışveriş yapma durumu, yirmi birinci yüzyılda insanlık için bir zaruret haline geldi. İnsanlık artık mağaza mağaza gezerek alışveriş yapmayı ve tüketmeyi kendilerini rahatlatan bir olay olarak addediyor. Öyle ki yaşça büyük insanlar bir tava, kıyafet için birbirlerini dahi ısırabiliyor. Peki bu tüketim çılgınlığının arkasında ne var?
🔸 Bu sebepten dolayı büyük, çılgın, harika gibi sıfatlarla öne çıkarılan indirimler bir kimlik kazanmak isteyen, var olan düzenini korumak isteyen kitleler tarafından sorgusuz – sualsiz sahipleniliyor.
🔸 Kapitalist düzenin en büyük isteği olan sonsuz tüketim; insanları tüketme üzerinden anlamlandıran, onlara bir kişilik sağlayan bir mantaliteye sahip. Artık ihtiyaç dışında kalan her meseleye hitap eden tüketim, bir statü belirleyici ve kimlik kazandırıcı rolündedir.
Fırsatları kaçırın!
🔸 Öncelikle çok eşyanın hayatımızı zorlaştırıcı bir külfet olduğunu kabul etmeliyiz. Beş gömlek ile de sürdürebileceğimiz bir hayat için ezilmemize gerek yok. Ayrıca unutmayalım ki kısa süreli indirimler aslında bir illüzyondan ibaret.
🔸 Bize dayatılan reklamlar, bilboardlar eliyle aldığımız ürünleri incelediğimizde ihtiyacımızdan fazla fazla malzeye sahip olduğumuzu kavrayabiliriz.
🔸 Moda sürekli değişen bir kavram, onu yakalamaya çalışırken hayatımızı es geçmeyelim. Çevremizdeki insanlara neden sürekli bir şeyler aldıklarını sorarak farkındalık oluşmasını sağlayalım, insanları düşünmeye sevk edelim.