Gözden kaçırdığımız hakikatler
Çocukluktan yetişkinliğe uzanan hayat çizgimizde sürekli bize dikte edilen eylemleri yaparken hayatın kalbi dediğimiz manaları kaçırıyoruz. Bir kuşu seyrederken almamız gereken keyfi, duymamız gereken hazzı, koca koca kitapların içinde arıyor da bulamıyoruz. Bir arayışlar tarihi olan insanoğlunun macerasında sürekli gözümüzden kaçırdığımız hakikatleri yad ettik...
Giriş Tarihi: 20.05.2024
15:32
Güncelleme Tarihi: 20.05.2024
16:32
◾ Hayatımız her zaman bir gül bahçesi değil. Her zorluk ardında bir kolaylığı , her kırılma arkasında bir iyileşmeyi , her düşüş peşi sıra bir yükselişi içinde barındırır.
◾ Bu sebepten dolayı bizim şer zannettiklerimiz esasında bizi hayırlara hazırlayan imtihanlar olabilir. Bu anlayış üzere hareket etmemez gerekir.
◾ İnsan her şeyden evvel kırılgan bir varlıktır. Hayatımız boyunca bize yapılan kötülüklerden bahsederek özür bekleriz. Çünkü kırılmışızdır ve üzgünüz dür.
◾ Affetmek eylemi içinde iyileştirici bir taraf barındırır. Affetmek bu açıdan ele alındığında üzerimize yapışan yükü atmanın, ferahlamanın en güzel göstergelerinden birisidir.
Huzurlu toplumun temeli: Nezaket
◾ Zorluk çekmeden elden edilen nimetler imtihan vesiledir. Bu hakikati idrak edemediğimiz için sürekli olarak bir kıyas içerisine giriyoruz.
◾ İçinde bulunduğumuz anın , üzerimizdeki nimetlerin idrakine varamadan şikayetle bir hayat geçiriyoruz. Unutmayalım şikayet sadece acizlerin sığındıkları bir bahanedir.
◾ İnsanın elinden gelenlerin bir karşılığını kabul edemiyoruz çoğu zaman. Halbuki bizler sınırlı varlıkları z. Elimizden geleni yapıp çekilmek en güzel eylemimiz .
◾ Allah Teala'ya tevekkül ederek hakkımızda olacak olana rıza göstermemiz gerekirken farklı arayışlar içine girmekteyiz. Belki de çok fazla plan yaptığımız ve ilahi rızaya tabii olmadığımız için mutlu değiliz...
Sadece Allah'la yaşayan kalbi ifade eden kavram
◾ Sanki asırlarca yaşayacakmış gibi hazırlık yapar her şeye insanoğlu . Bundan dolayı onun bu durumu "Asr Suresi "nde tasvir edilir.
◾ Esasında geçmeyen yarınlar ın da bir sonunun olduğunu idrak etmemiz, buna uygun bir hayat sürmemiz gerekiyor. Bu sebeple mal biriktirmek yerine insan biriktirmemiz gerekir.