Arama
Gözden kaçırdığımız hakikatler
Çocukluktan yetişkinliğe uzanan hayat çizgimizde sürekli bize dikte edilen eylemleri yaparken hayatın kalbi dediğimiz manaları kaçırıyoruz. Bir kuşu seyrederken almamız gereken keyfi, duymamız gereken hazzı, koca koca kitapların içinde arıyor da bulamıyoruz. Bir arayışlar tarihi olan insanoğlunun macerasında sürekli gözümüzden kaçırdığımız hakikatleri yad ettik...
◾ Sanki asırlarca yaşayacakmış gibi hazırlık yapar her şeye insanoğlu. Bundan dolayı onun bu durumu "Asr Suresi"nde tasvir edilir.
◾ Esasında geçmeyen yarınların da bir sonunun olduğunu idrak etmemiz, buna uygun bir hayat sürmemiz gerekiyor. Bu sebeple mal biriktirmek yerine insan biriktirmemiz gerekir.
◾ Hayatımızın rutin oluşundan şikayet etmek belki de en çok duyduğumuz sitayişlerden. Peki ya farklı olsaydı? Bunu müşahede etmek esasında epeyce kolay.
◾ Bir hastanenin yoğum bakım ünitesini ziyaret edin uygun bir vaktinizde yahut bir mezarlık ziyareti ya da Darülaceze ziyareti aslında ne çok şeye sahip olduğumuzu bize hatırlatır...
◾ Önceliklerimizi belirliyor ama basit yaşamaktan uzak kalıyoruz. İnsanlar asırlar boyunca dünyayı "üç günlük" sıfatıyla anlattılar. Ama biz bu hakikatten uzak yaşıyoruz.
◾ Basit yaşamak, ince zevklere sahip olmak, gürültüden nezakete kaçmak insafların dediği gibi basit şeyler değil. Asıl basit olan düşünmeden eylemde bulunmak.
◾ Umut etmek insanın her zaman yanı başında olan bir eylemdir. Müslümanlar olarak sürekli umutsuzluğa kapılıyor ve umudumuzu unutuyoruz.
◾ Üstadımız merhum Sezai Karakoç,"Müslüman, Allah'tan umut kesmeyen insandır" sözüyle Müslümanların birbirlerinin umudu olduğunu dile getirmiştir.
