Gülhane'deki kültür hazinesi 5 müze
Günümüzde mesire alanı olarak kullanılan Gülhane Parkı, köklü bir geçmişe sahip. Tanzimat Fermanı ilk kez Gülhane'de okunmuş, Osmanlı'nın ilk müzesi olan Müze-i Hümayun yine burada açılmıştı. Şehrin karmaşasını kapının önünde bıraktığınız bu mekan, tam anlamıyla bir kültür ve sanat yuvası... Doğayla iç içe olduğunuz İstanbul'un eşsiz noktasında İslam eserlerinden antik kalıntılara; edebiyattan müziğe doğru bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? İşte Gülhane'deki kültür hazinesi 5 müze…
Giriş Tarihi: 17.09.2020
17:22
Güncelleme Tarihi: 25.12.2021
11:18
📌Sistemli bir şekilde müzeciliğin kurumsal olarak ortaya çıkışı İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin 1869 yılında 'Müze-i Hümayun' yani İmparatorluk Müzesi olarak kuruluşuna denk gelir. Dönemin Maarif Nazırı Saffet Paşa , müze ile yakından ilgilenmiş, müzeye eser kazandırmak için kişisel çabalar sarf etmiştir.
📌1872 yılında Maarif Nazırı Ahmed Vefik Paşa bir dönem kaldırılmış olan Müze-i Hümayun'u Alman Dr. Phillip Anton Dethier'i müdür olarak atayarak tekrar kurmuştur.
MÜZEYE OSMAN HAMDİ BEY DOKUNUŞU
1881 yılında Osman Hamdi Bey'in müze müdürlüğüne atanması ile birlikte ise Türk müzeciliğinde yeni bir çığır açılır.
📌19. yüzyılın sonlarında ressam ve müzeci Osman Hamdi Bey tarafından İmparatorluk Müzesi olarak kurulmuştur ve 13 Haziran 1891'de ziyarete açılmıştır.
Edebiyatçılarımızın müzeye çevrilen evleri
Müzedeki en kıymetli eserler nelerdir?
"İskender Lahdi" ve "Ağlayan Kadınlar Lahdi" gibi önemli eserlere ev sahipliği yapan müze antik çağın en kıymetli eserlerini ziyaretçilere sunuyor.
📌Osman Hamdi Bey Nemrut Dağı, Myrina, Kyme ve diğer Aiolia Nekropolleri'nde ve Lagina Hekate Tapınağı'nda kazılar yapmış ve buradan gelen eserleri müzede toplamıştı.
📌Hamdi Bey, 1887-1888 yılları arasında günümüzde Lübnan'da bulunan Sayda'da yaptığı kazılar sonucunda Krallar Nekropolü'ne ulaştı ve dünyaca ünlü İskender Lahdi başta olmak üzere pek çok lahit ile İstanbul'a döndü.
📌1887 ve 1888 yılları arasında Osman Hamdi Bey tarafından yapılan Sidon (Sayda, Lübnan) Kral Nekropolü Kazısı'ndan İstanbul'a getirilen, aralarında İskender Lahdi, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi, Tabnit Lahdi, gibi ihtişamlı eserlerin sergilenebilmesi için yeni bir müze binasına ihtiyaç duyuldu.
Osman Hamdi Bey'in isteği üzerine Çinili Köşk'ün karşısına dönemin ünlü mimarı Alexandre Vallaury tarafından inşa edilen ve Müze-i Hümayun (İmparatorluk Müzesi) olarak kurulan İstanbul Arkeoloji Müzeleri açıldı. Müze ziyarete açıldığında tarihler 13 Haziran 1891'i gösteriyordu.