Günümüzde unutulmuş ve yapımı az olan halk yemekleri
Yemek kültürümüzün yüzyıllar süren gelişimi, tarih boyunca yaşadığımız coğrafya ve bu coğrafyanın sunduğu malzemeler ile geniş bir mutfağımızın oluşmasını sağladı. Bugün sahip olduğumuz kültürün temelleri Osmanlı mutfağında atıldı. Ancak günümüzde çoğu yemeğimiz az yapıldığı için, unutulmaya yüz tuttu. Örneğin; baharda pamuk tarlasını kazmaya gelen işçilere verilen çorbanın isminin mırmılık olduğunu kaç kişi hatırlar? Ya da Mart ayının sonunda leyleklerin geldiği zaman yapılan ve bereket getirsin diye parça parça leyleklere atılan ekmeğin ismini kim biliyor? Sizler için günümüzde unutulmuş ve yapımı az olan halk yemeklerini derledik.
Giriş Tarihi: 22.03.2019
09:33
Güncelleme Tarihi: 22.03.2019
10:38
TAŞ EKMEĞİ / LEYLEK GİLİĞİ, TOKAT
Taş ekmeği Mart ayının sonunda leyleklerin geldiği zaman yapılır ve bereket getirsin diye parça parça giliğ leyleklere atılır. Bu nedenle adına leylek lokması ya da leylek giliği de denir.
Cennet çamuru, yalnızca baharda, koyun ya da keçilerin doğum sonrası (Nisan ya da Mayıs aylarında) verdikleri sütten çıkarılan kaymaktan yapılır. Bu kaymağa Kilis'te sahan kaymağı denir. Sahan kaymağı adını kaynatılan sütün kaymağını sahana koymaktan geliyor. Cennet çamuru, sahan kaymağı olmaksızın yapılamaz. Bu geleneksel tatlı eskiden Kilis'te çok yaygındı, günümüzde ise sadece eski aileler yapmaktadır. Cennet çamuru Kilis'te kuzu etli lebeni yoğurt çorbası ile şehriyeli bulgur pilavına eşlik eder.
Keme bir mantar türüdür. İçi siyah ve beyaz olmak üzere kokulu ve kokusuz iki türü vardır. Ancak ülkemizde içi beyaz ve kokusuz olan türü yaygındır. İç Anadolu, Güney Anadolu ve Doğu Anadolu'da yetişir. Karadeniz ve Marmara bölgelerinde ise sık olmasa da karşımıza çıkabilir. Meralarda, meşelik yerlerde toprağın 5-10 cm altında Nisan yağmurlarından sonra yetişir. Toprak yüzeyinde köstebek yuvası görünümünde çıkıntılı bir dokunun altında gizlenir. Bu bölgelerde keme toplayıcı aileler vardır. Onlar kuşaktan kuşağa geçen bilgiyle kemeyi kolaylıkla bulup çıkartırlar.
Kemeyi topraktan çıkarmak için kullanılan aletin sopasına küsgüç , ucuna takılan demire ise hışt denir. Keme kebabı mutlaka yeşil soğan piyazıyla yenmelidir.
Anadolu halk kültüründe keme ile ilgili pek çok inanış ve halk hikâyesi bulunmaktadır. Aralık ve Ocak yağmurları sırasında tohumları toprağa serpilir; Mart ve Nisan'ının gök gürültülü yağmurlarından sonra toplanılabilir hale gelir. Yağmurlar, gök gürültüsü olmaksızın yağıyorsa keme yok demektir.
MIRMILIK ÇORBASI – ÇUKUROVA
Baharda pamuk tarlasını kazmaya gelen ırgatlar için ağanın ikram ettiği bir çorbadır. İşin bitiminde bir kereye mahsus olarak verilir. Çorba ağa evinde kaynar; ırgatlar içinse daha yoksul bir çeşitlemesi yapılır. Malzemeleri; kara un, yağ ve kuru nane olan bu mırmılık çorbasının yanında taş gibi kara ekmek de katık olarak verilir.
Mırmılık çorbası tarifi: 1 bardak yeşil mercimek, 1 fincan bulgur, 1,5 litre su, 1 baş kuru soğan, 1 yemek kaşığı kuru nane, 100 gr. tereyağı, yeterince tuz, 1 adet limon.
Yapılışı: Mercimekleri bol suda yaklaşık 30 dakika haşlanır. Üzerine bulgur ve tuz ilave edilir. 30 dakika daha kaynatılır, altı kısılır. Suda bir azalma olursa kaynar suyla dengelenir. Bu arada tavada yağ eritilir, ince doğranmış soğanlar da hafifçe yedirilir ve nane ilave edilir. Bir dakika kadar kavrulur, çorbanın üzerine dökülür. Limon suyu eklenir ve bir taşım daha kaynatılır.
Önce su kaynatılır. Üzerine biraz bulgur konulur. Ayrı bir kapta soğuk suya un dökülür ve kaynayan çorbanın üzerine aktarılır. Piştikten sonra tavada yağla-soğan kavrulup bunun üzerine eklenir, karıştırılır, tuzu atılıp ateşten alınır.