Hafızamızdaki taze yaralar: Depremler
İnsanlık tarihi boyunca deprem, insanların en büyük korkularından biri oldu. Tarih boyunca yerleşim merkezlerinin kuruluşunda deprem olgusu önemli bir rol oynadı. Üç deprem levhasının birbirine yaklaştığı Anadolu, dünya tarihi boyunca bir deprem beşiği oldu. Her doğal afet esnasında ciddi yaralar alsa da bölge, yeniden imar edilerek insanlık tarihine hizmet etti.
Giriş Tarihi: 07.02.2023
19:59
Güncelleme Tarihi: 08.02.2023
12:43
◾ 1766 yılında gerçekleşen İstanbul Depremi, 1509 yılındaki kadar geniş ve büyük ölçekli olmasa da depremin artçıları yaklaşık iki buçuk sene sürdü.
◾ Üç seneye yakın süren bu dönem, Osmanlı insanının manevi hayatını da olumsuz etkiledi. Sultan III. Mustafa Han savaşa rağmen şehri yeniden imar etti.
◾ Sultan II. Abdülhamid döneminde gerçekleşen 10 Temmuz 1894 tarihli deprem İstanbul tarihinde bir ilktir. Merkezi İzmit Körfezi'nde olan depremde bir buçuk metreye yakın tsunami dalgaları oluştu.
◾ 10 Temmuz 1894 İstanbul Depremi'nde büyük fayda gösteren kişilere Sultan II. Abdülhamid tarafından "Hareket-i Arz Madalyası" verildi.
◾ 1-2 dakika süren 1939 tarihli Erzican depremi milletimizin göğsünde kapanmaz yaralar açtı. Han ve gar dışında şehirdeki tüm yapılaşma dümdüz oldu.
◾ Dönem idaresinin, Erzincan'a yönelik ilgisiz tavrı ve şehrin tekraren aynı bölgeye inşa edilmesi Erzincan'ın diğer depremlerden de yara alarak çıkmasına sebep oldu.
Depremle gelen yağma kültürü
◾ Dünya üzerinde özellikle yirminci yüzyılın başı ve ortalarında gerçekleşen doğal afetler ve bilhassa depremler in ardından büyük yardım seferberlikleri düzenlendi. Lakin bu yardımların ciddi bir çoğunluğu depremzedelere ulaşmadı ve depremden zenginleşen bir furya vuku buldu.
◾ 1939 yılında gerçekleşen Büyük Erzincan Depremi için toplanan yardımlarla günümüzde "Saraçoğlu Evleri" olarak bilinen lojmanlar inşa edilmiştir. Erzincan'daki kötü gidişat aylarca sürmüş ve insanlar depremden ziyade deprem sonrasında yaşananlar sebebiyle vefat etti.
◾ Depremlerin arkasından gerçekleşen yağmalar , insanların en aciz hallerinde onlardan faydalanmaya çalışan zalimlerin işi olarak anılır. Canlarını düşünen binlerce insanın koşuşturmacısı sırasında kötü niyetli kişiler hırsızlığa meyletti.
◾ Bu olayların en vahimi 1999 yılında gerçekleşen Marmara Depremi sırasında yaşandı. Özellikle çevre illerden gelen pek çok kişi doğal afetten büyük ölçüde etkilenen şehirlerde yağma ve hırsızlık faaliyetleri içerisine girdi.