Arama
Havaların soğumasıyla ortaya çıkan kış hastalıkları
Vücut direncinin azalmaya başladığı kış aylarında gripten bronşite, boğaz enfeksiyonlarından sinüzite kadar pek çok hastalık hem yetişkinleri hem de çocukları etkiliyor. Çoğunlukla sonbahar ve kış aylarında görülen bu hastalıklar, havaya yayılan mikroplarla ya da mikropların olduğu eşyalara temas edilmesinin ardından bulaşıcı hale geliyor. Havaların soğumasını fırsat bilen bu hastalıklardan kendimizi korumak için, izlenmesi gereken yolları derledik.
Solunum yolu rahatsızlıklarından olan bronşit, bronşların enfeksiyon kapması sebebiyle oluşan bir rahatsızlık olarak adlandırılır. Kış aylarında hemen hemen herkesin yaşadığı bu hastalık kelime anlamı olarak; akciğerlerde bulunan ve küçük hava keseciklerinde enfeksiyon varlığı olarak tanımlanabilen rahatsızlık olup mevsime göre de değişkenlik gösterir. Akut ve kronik bronşit olmak üzere ikiye ayrılan bu rahatsızlık özellikle alt solunum yolları rahatsızlıklarına girer. Kısaca, akciğerlerde bulunan bronşiol olarak adlandırılan küçük hava keseciklerinin (bronşlar) iltihaplanması veya şişmesidir.
İlk belirtileri hapşırma ve burun akıntısıdır. Solunum yolu enfeksiyonu bulguları olur. Yüksek ateş ve iştahsızlık meydana gelir ve kişiler bu durumdan ciddi derecede rahatsızlık duymaya başlar. Solunum sıkıntısı yaşanır ve durum ciddi olabilir. Geçici de olsa öksürük krizleri yaşanmasına sebep olunabilir. Bronşit hastalığının en belirgin klinik bulgularından bir tanesi de hırıltı ya da hışırtı adı verilen solunum sesleri olmuştur.
Bronşit tedavisi kişiye ve de hastalığın durumuna göre değişebilir. Tedaviye bronkadilatatör (bronşlarda genişlemeye yol açan) ajanlarla başlanır. Bakteriyel bir hastalık olduğundan doktor kontrolünde antibiyotik kullanımı gerekmektedir. Aynı zamanda semptomlar kontrol altına alınıp hastalığın ilerlememesi adına bir takım tedaviler de uygulanabilir. Bu tedaviler genel olarak bronşları rahatlatır. Bunların dışında bol su tüketimi ve alerjilere sebep olan maddelerden uzak durulması gerekir. Balgam problemi yaşayanlar için tuzlu su ile yapılan gargara son derece etkili uygulamalardan biridir. Ödemi kontrol altına almak ve mukus salınımını azaltmak için hastaların günde en az iki litre su tüketmesi gerekir.
Nezle soğuk algınlığı olarak da bilinir. Üst solunum sisteminde oluşarak kolay şekilde yayılan ve en çok burunu etkileyen bir bulaşıcı hastalıktır. Semptomlar arasında öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve ateş yer alır. Gribe göre çok daha hafif seyreden hastalıktır. Nezleye virüsler yol açar. Salgı, yakın temas ve solunumla bulaşırken, açık renkli burun akıntısı - tıkanıklığı, boğaz ve burunda kaşıntı hissi, hapşırık ve bazen öksürükle ateş olabilir. Soğuk algınlığı için herhangi bir aşı yoktur. Hastalık sonbahar ve kış aylarında daha sık görülür. Hastalığın kuluçka süresi 24 - 72 saattir. Soğuk algınlığının süresi genellikle 1 hafta kadardır.
Soğuk algınlığının özel bir tedavisi yoktur. Hastada sinüzit, bronşit veya orta kulak enfeksiyonu gelişmemişse antibiyotik kullanılmaz. Hastalık belirtileri genellikle 10 gün sürer. Ağrı kesicilerle hastanın ağrısını azaltılır, burun açıcılarla rahat nefes alması sağlanır.
Soğuk algınlığına nane-limon, zencefilli bal, limonlu ıhlamur gibi bitki çayları ve boğaz pastilleri ile bol C vitamini almak iyi gelecektir. Soğuk algınlığından korunmak için; elleri sık sık yıkamak, elleri burun ve göze dokundurmamak, sigara içmemek ve sigara içilen ortamlarda bulunmamak gerekir.
Kafatasını oluşturan kemiklerin arasında sinüs denen boşlukların iç yüzeyini kaplayan dokunun enfeksiyonu sinüzit olarak adlandırılır. Sıklıkla üst solunum yolu enfeksiyonu sonrası geçmeyen koyu kıvamlı burun akıntısı/tıkanıklığı, sabaha karşı artan öksürük ve giderek artan baş-kas-eklem ağrıları, mide bulantısı, iştahsızlık gibi şikayetler olurken ateş de eşlik edebilir.
Sinüzitte ağrı oranı yüzde 5 civarında seyreder. Sinüzitte daha ön planda olan şikâyetler, burun tıkanıklığı, sesteki bozulma, yüzde dolgunluk hissi ve burun akıntısı olarak bilinir.