Her gün temas ettiğimiz mikrop deposu 13 yer!
Her gün temas halinde olduğumuz mekanların veya eşyaların aslında mikrop deposu olduğunu biliyor muydunuz? Gün boyu bulunduğumuz her ortamda birçok mikropla temas halinde olur, bünyemize alır ve çevremize bulaştırırız. Peki bu virüsler en çok nereden bulaşır ve mikroplardan korunma yöntemleri var mıdır?
Giriş Tarihi: 09.07.2019
08:10
Güncelleme Tarihi: 11.03.2020
14:30
Mutfak için geçerli olan tüm riskler, banyo için de geçerli. Şayet banyo havlularınızı insanlarla paylaşıyorsanız, havluyla beraber mikropları da paylaşıyorsunuz demektir.
Çözüm ise; havlularınızın size özel olmasından ve mümkün olduğunca çok yıkamaktan geçiyor.
2006 yılında yapılan bir araştırmaya göre, sık kullanılan ve uzun süreler ıslak kalan kalıp sabunların üstünde potansiyel olarak zararlı mikroplar ve bakteriler bulundu. Ellerinizi yıkadıktan sonra, sabunun üstünde kalan ıslaklık nedeniyle bazı bakteriler sabunun yüzeyinde kalmayı sürdürüyor. Ancak kullanımdan sonra sabunun üstünde kalan köpüğü akıtmak, bu bakterilerden kurtulmak için yeterli.
Sıvı sabunlar ise sterilize edici ya da dezenfekte edici bir ürün değil sadece temizlik ürünüdür ve asla bakterisiz değildir. Temizleyicilerin amacı mikropları öldürmek değil, toplanmalarını engellemektir. Uzmanlar sıvı sabunların kalıp sabunlardan daha az bakteri taşıdığını kabul ediyorlar. Ancak tekrar tekrar doldurulup kullanılan sıvı sabun kapları zamanla bakteri üretebiliyor. Bu yüzden sıvı sabun dispanserlerinin tekrar doldurulmadan önce temizlenmesine özen gösterilmeli.
Çözüm tam hijyenin sağlanması için sıvı sabunu kullandıktan sonra sabun kabını ve çubuğunu temizlemekten geçiyor.
Çoğu mikrop yıkamada değil, kurutma sırasında ölür. Aslında siz temiz çamaşırlarınızı makineden toplarken - şayet elleriniz temiz değilse- hem onlara mikrop bulaştırmış, hem çamaşırlardaki mikrobu almış oluyorsunuz. Yapılan araştırmalar bir tur yıkanmış çamaşırın, çamaşır makinenizde 100 milyon koli basili bırakabildiğini ve bu da sonraki yıkamalarınızda bulaştırdığını gösteriyor.
Çözüm ise ellerimizi iyice yıkamaktan ve çamaşır makinenizin su sıcaklığını 60 derece seviyelerine çekmekten geçiyor. Bunu yaparken ise hassas çamaşırlara ve renk karışıklıklarına dikkat etmek lazım.
Tuvaletimizin bazı bölgeleri
Tuvaletinizi temiz tutmak, biyofilm oluşumunu yavaşlatır. Biyofilm , ıslak bir yüzeye yapışan ve genellikle yeşil yosun gibi görünen mikrop ve bakteri kolonisidir. Araştırmalar, klozetin sifonunu her çektiğinizde, klozetteki suyun 2 metreye kadar sıçradığını gösteriyor. Bu da demek oluyor ki o çevredeki herhangi bir eşyayla temas ediyor. Sonuç olarak mikroplar çevreye yayılıyor.
Bu riski en aza indirmek için ise, steril olması gereken malzemeleri (havlu, diş fırçası) belirli bir yükseklikte tutup, diş fırçasının ağzını kapatmak.
Mikropların en fazla cirit attığı yerlerden birisi de ofisler. Yapılan araştırmaların birinde zararsız bir virüs sabah vakti bir bina girişinin kapısına bulaştırılıyor ve sonra virüsün yayılma hızı izleniyor. Bir diğerinde ise yine işe başlama saatinde bir çalışanın eline bulaştırılıyor. Sonuç iki durumda da hemen hemen aynı: Öğle yemeği saati geldiğinde, virüs her yerde geziniyor oluyor.
Çözüm ise; bolca ıslak mendil kullanmaktan geçiyor.