İstanbul'un tarihine damga vuran 6 misafir
İstanbul, binlerce yıllık geçmişinin büyük kısmında dünyanın en önemli şehirlerinden biri oldu ve neredeyse her dönemde kendinden söz ettirmeyi başardı Bir pervane gibi uzak diyarlardan bu güzelliği duyup gelenler, şimdiye kadar gördüklerini unutup, hafızalarına İstanbul'u düşürdü. Bu haklı şöhret, özellikle Osmanlı döneminde birçok misafir yolunu İstanbul'a çevirdi. Peki, onlar kimdi?
Giriş Tarihi: 09.06.2020
14:43
Güncelleme Tarihi: 09.07.2020
20:55
Jean Thevenot, kısa yaşamına uzun seyahatler sığdıran, daha çok gençken gezmeye başlayan bir seyyahtır. Başka bir mesleği yoktur. Onun en büyük şansı, seyahat kitapları yayınlayan, oryantalist ve diplomat bir amcaya sahip olmaktır.
Bu yüzden daha on sekiz yaşındayken, 1652 yılında Avrupa'da seyahate çıkar. Denizyoluyla Malta üzerinden İstanbul'a geldiğinde takvimler 2 Aralık 1655'i göstermektedir.
Büyük Türk İmparatorluğu'nun başşehrine ayak bastığında, bu coğrafya tam bir kriz dönemini yaşamaktadır. Ülke on dört yaşındaki bir hükümdarın naipleri tarafından yönetilmektedir. Thevenot, Köprülü Mehmed Paşa'nın sadarete gelmesine kadar yaşanan karışıklıklara bizzat şahit olur. Dokuz ay İstanbul'da kalan Thevenot önce kentin genel bir tasvirine girişir.
İstanbul'da mutlaka görülmesi gereken yerler
İSLAM HAKKINDA YANSIZ VE DOĞRU BİLGİLER VERDİ
Büyük mabetleri, Topkapı Sarayı'na, anıtları sıraladıktan sonra yavaş yavaş sokak aralarına, şehirdeki insanların günlük hayatlarına sızar. Halkın yaşadığı hayat, ondaki sıradanlık daha çok ilgisini çeker. Türklerin örf ve adetlerine, giysilerine, yemeklerine ve hamamlarına ait detaylar aktarır.
İslam'a epey uzun bir bölüm ayıran Thevenot, bu konuda oldukça doğru ve yansız bilgiler verir. Yolculuğu sırasında aldığı bir yara yüzünden 1667 yılında daha 34 yaşındayken Tebriz yolunda hayatını kaybeder.
SALAMON SCHWEIGGER (1578)
1572'de Tübingen'deki yüksekokulunu bitiren Schweigger, 1576'da İstanbul'a tayin edilen Alman İmparatorluğu Elçisi Joachim von Zinzendorf'un yanına elçilik papazı olarak katılır. Elçilik heyeti 1 Ocak 1575'de İstanbul'a ulaşır.
3 Mart 1581'de deniz yoluyla İstanbul'dan ayrılan Schweigger, İskenderiye'ye ve oradan da yine deniz yoluyla Yafa'ya gelir ve Kudüs'ü ziyaret eder.
Oradan kervan yolunu izleyerek Şam'a kadar gider ve Trablus'tan gemiye binerek Venedik yoluyla 3 Ekim 1581'de Almanya'ya döner.
Okullardan sonra en önemli yapılar imaret denilen bakım evleridir. Bünyesinde okul olmayan bütün cami vakıflarında imaretin yer aldığı bir bina verdir. Bunlar fakir ve bakıma muhtaç insanların barındırılması değil, doyurulması için yaptırmışlardır. Bir aşçı, fakir ve bakıma muhtaç insanlara burada yemek hazırlanır.
Osmanlı Ramazan sofralarının vazgeçilmez lezzetleri