Arama

İstanbul'un tarihine damga vuran 6 misafir

İstanbul, binlerce yıllık geçmişinin büyük kısmında dünyanın en önemli şehirlerinden biri oldu ve neredeyse her dönemde kendinden söz ettirmeyi başardı Bir pervane gibi uzak diyarlardan bu güzelliği duyup gelenler, şimdiye kadar gördüklerini unutup, hafızalarına İstanbul'u düşürdü. Bu haklı şöhret, özellikle Osmanlı döneminde birçok misafir yolunu İstanbul'a çevirdi. Peki, onlar kimdi?

  • 3
  • 16
İSLAM HAKKINDA YANSIZ VE DOĞRU BİLGİLER VERDİ
İSLAM HAKKINDA YANSIZ VE DOĞRU BİLGİLER VERDİ

Büyük mabetleri, Topkapı Sarayı'na, anıtları sıraladıktan sonra yavaş yavaş sokak aralarına, şehirdeki insanların günlük hayatlarına sızar. Halkın yaşadığı hayat, ondaki sıradanlık daha çok ilgisini çeker. Türklerin örf ve adetlerine, giysilerine, yemeklerine ve hamamlarına ait detaylar aktarır.

İslam'a epey uzun bir bölüm ayıran Thevenot, bu konuda oldukça doğru ve yansız bilgiler verir. Yolculuğu sırasında aldığı bir yara yüzünden 1667 yılında daha 34 yaşındayken Tebriz yolunda hayatını kaybeder.

  • 4
  • 16
SALAMON SCHWEIGGER (1578)
SALAMON SCHWEIGGER 1578

1572'de Tübingen'deki yüksekokulunu bitiren Schweigger, 1576'da İstanbul'a tayin edilen Alman İmparatorluğu Elçisi Joachim von Zinzendorf'un yanına elçilik papazı olarak katılır. Elçilik heyeti 1 Ocak 1575'de İstanbul'a ulaşır.

3 Mart 1581'de deniz yoluyla İstanbul'dan ayrılan Schweigger, İskenderiye'ye ve oradan da yine deniz yoluyla Yafa'ya gelir ve Kudüs'ü ziyaret eder.

Oradan kervan yolunu izleyerek Şam'a kadar gider ve Trablus'tan gemiye binerek Venedik yoluyla 3 Ekim 1581'de Almanya'ya döner.

Okullardan sonra en önemli yapılar imaret denilen bakım evleridir. Bünyesinde okul olmayan bütün cami vakıflarında imaretin yer aldığı bir bina verdir. Bunlar fakir ve bakıma muhtaç insanların barındırılması değil, doyurulması için yaptırmışlardır. Bir aşçı, fakir ve bakıma muhtaç insanlara burada yemek hazırlanır.

Osmanlı Ramazan sofralarının vazgeçilmez lezzetleri

  • 6
  • 16
FRIEDRICH SEIDEL (1591)
FRIEDRICH SEIDEL 1591

Friedrich Seidel, III. Murad zamanında Kutal Roma-German İmparatoru tarafından Osmanlı Devleti yönetimine gönderilmiş bir elçilik heyetiyle Dersaadet'e gelmiştir. Fakat iki ülkenin arasındaki siyasi gerilim ve sonradan patlayan savaş yüzünden esir olarak bir süre Tersane Zindanı'nda, sıkıntılı dört gece geçiren Seidel, dönemin siyasi hareketliliği çok yakından takip etmiştir.

Savaş isteyen ve savaş bahanesi olarak Seidel'in eczacı olarak hizmetinde olduğu elçiyi sorumlu gören Sadrazam Koca Sinan Paşa elçiyi önce beraberinde Macaristan'a kadar götürür, sonra esaretinin koşullarını ağırlaştırarak ölümüne sebep olur.

İstanbul'a dair birçok seyahatname şehrin sokaklarını, gündelik yaşamını anlatırken Seidel'in seyahatnamesi Kasımpaşa'daki Tersane Zindanı'nın özelliklerini, kürek eseri olarak bulunduğunu taş taşıma kalyonlarının kapatıldıkları yerlerdeki askerlerin ve esirlerin hayatını inceler.

Bu esnada arkadaşlarından birçoğu şehirdeki veba illeti yüzünden hayatını kaybeder.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN