İstifçi değiliz: Peki ya eşya bağımlısı?
Son yıllarda özellikle de televizyon ve belgesel yayınlarında sık rastladığımız rahatsızlıklardan biri istifçilik. Biriktirme hastalığından mustarip olan bu kişilerin değerli olsun ya da olmasın istifledikleri nesneleri hayretle izliyor ve sahip olduğumuz objelerle bu hastalığı kıyaslayıp "öyle olmadığımıza" dair bir çıkarımda bulunuyoruz. Peki ya, eşya bağımlısı olabileceğinizi hiç düşündünüz mü? Satın alma davranışlarımız, bizi iyi hissettirdiğine inandığımız objeler, nesnelere olan bağımlılıklarımız neye işaret ediyor? Bir yaşam tarzı olan ve "sade yaşama" felsefesini öğütleyen minimalizm için yeni ürünler satın almak zorunda mıyız?
Giriş Tarihi: 27.02.2021
18:01
Güncelleme Tarihi: 17.11.2022
12:32
SAHİP OLMA ARZUSU NE ZAMAN BAŞLAR?
Bir şeye sahip olma arzusu, bebeklik çağından itibaren kendini gösteren bir davranıştır ve zaman içinde gelişir.
💠
🔸 Yeni doğan bebeğin ilk sahiplendiği şey annesi; onun kokusu ve yüzüdür. Daha sonra kendi vücuduna dair aidiyetinin farkına varır ve 8 aylıktan itibaren bir bebek, kaybetme olgusunu anlamaya başlar.
🔸 1 yaşına geldiğindeyse battaniye, oyuncak ayı gibi kendilerini rahatlatan nesnelerle yakın bir bağ kurar.
🔸 Yapılan araştırmalara göre 3 yaşındaki bir çocuk, sahip olduğu oyuncakları onlarca oyuncak arasından ayırt edebilir. Öte yandan kendi oyuncağını diğerleri kadar cazip olmasa da sadece "kendine ait" olduğu için tercih eder.
📌
Bu konudaki bilimsel çalışmalar, kaybolan bir nesnenin yerini, daha güzel ve daha yeni bir nesnenin alamayacağı sonucuna varır. Çünkü bir nesneye sahip olmak, aynı zamanda ona gerçek değerinin üzerinde bir değer atfetmek manasına gelir.
🔍 10 kavram ile tüketim kültürü
SATIN ALMA DAVRANIŞINI NE TETİKLER?
Satın alma davranışlarını neyin tetiklediğini bilme konusunda en önemli unsur, karar sürecini bilmektir.
💠
🔸 Satın alma süreci, tüketicilerin bireysel değerlendirmelerine göre farklılık gösterir. Satın alma öncesi, alma sırası ve sonrasında tüketicinin düşünce ve davranışları, o eylemi neden gerçekleştirdiği konusuna ışık tutar.
Satın alma kararında tüketici, faydacı ve hazcı olarak kategorize edilir:
🔸 Faydacı tüketiciler: Ürünü elde etmeye odaklanan, hedef odaklı tüketicilerdir. Ekonomiklik ve hedefe ulaşmayı ön planda tutarlar.
🔸 Hazcı tüketiciler: Alışverişi bir boş zaman aktivitesi olarak görürler ve bu yüzden zevk alabilecekleri bir alışveriş deneyimi ararlar. Tüketimdeki motivasyonları, bir fikir, bir estetik uyum veya sadece sosyalleşme olabilir.
📌
Günümüzde alışveriş eyleminin kolaylaşması, tüketime yönelik reklamların artışı, online alışverişin hızlı ve kolay olması gibi etkenler, satın alma davranışını tetikleyen unsurlardır.
İSLAM FELSEFESİNDE ‘ZÜHD’ ANLAYIŞI
İslami açıdan bakıldığında Gazali'nin tanımına göre "dinin, âdetlerin ve insanlığın gerekli kıldığının üstünde harcamada bulunmak" israftır.
💠
📌 "Ümidini kestiğin şeyden hürsün. Tamah ettiğin şeyin ise kölesi." Hikem-i Ataiyye Şerhi, Ataullah İskenderi
💠
🔸 İslam dini, maddi ve manevi imkânları Allah'ın insanlara bağışladığı birer emanet olarak değerlendirir. Bunları, Allah'ın rızasını kazanmaya ve insanlara mutluluk getirmeye elverişli yerlerde kullanmayı emreder.
🔸 İnsanların tutkularını kamçılayan, toplumda kıskançlık doğuran gösteriş tüketimi hoş karşılanmaz. Helal kabul edilen maddelerin, günün gereklerine göre ihtiyaçtan fazla tüketimi de haram veya mekruh sayılmıştır.
🔸 Öte yandan dünya hayatının faniliği, her fırsatta vurgulanmış ve "Siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz ama ahiret hayatı daha hayırlı ve daha kalıcıdır" mealindeki ayetler*, kula bir hatırlatma olarak sık sık zikredilmiştir.
📌
İslam âlimleri, Peygamberimizin ve ilk Müslümanların benimsediği hayat tarzını; nesne, mal ve servete bakış açılarını ve onların zahidane yaşamlarını müminlere örnek göstermişlerdir.
*: Tâhâ suresi 131. ayet tefsiri 📕 ve meali 🔊
Kasas suresi 60. ayet tefsiri 📗 ve meali 🔊
A'lâ suresi 16-17. ayetlerin tefsiri 📙 ve meali 🔊
Mutluluk tuzağı, terapist Dr. Russ Harris'in ortaya attığı; modern dünyanın bireyler üzerinde oluşturduğu algıyı gözler önüne sermeyi hedefleyen teoridir.
💠
📌 Russ Harris'e göre bireylerin mutluluk ve iç huzuru yakalamak amacıyla yapmayı gerekli buldukları şeylerin birçoğu aldatıcıdır.
🔸 Duygu ve düşüncelerin kontrol edilmesi gerektiğini savunan kişisel gelişim önerilerinden yaşam koçlarına, mevcut sistemin sunduğu pek çok unsur, kişiyi belli bir mutluluk vaadine inandırarak yönlendirir.
🔸 Oysaki bu mutluluk vaadi, hiçbir zaman bütünüyle gerçekleşememektedir ve ne hissedeceğimiz, ne düşüneceğimiz her zaman belirlenebilecek bir şey değildir. Mutlu olma hedefinin gerçekleşememesi ise bireyi bir tuzağa düşürerek daha büyük hüzünlere sevk edebilmektedir.
💠
Okuma önerisi
📚 Mutluluk Tuzağı - Russ Harris
🔸 Tartışma yaratan ancak ufuk açmayı vadeden bu kişisel gelişim kitabında Dr. Russ Harris, milyonlarca insanın farkında olmadan "mutluluk tuzağı"na nasıl düştüğünü ortaya koymayı hedeflemiştir. Batı psikolojisine yönelik eleştirel bir yaklaşımla bu tuzaktan kurtulmanın etkili yöntemlerini sunan Harris, bilimsel olarak kanıtlanmış yöntemler üzerinden çözüm önerileri ortaya koymuştur.
🔍 Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.
İstifleme, tıptaki adıyla Kompulsif Biriktirme Hastalığı, değerli olsun ya da olmasın, herhangi bir nesne, eşya, atık ya da ambalaj gibi maddeleri atamama durumu olarak tanımlanır.
💠
🔸 Son yıllarda özellikle de televizyon yayınları ve belgesellerde sıkça rastladığımız bu hastalığın temelinde genetik faktörler, çocukluk döneminde maruz kalınan aile tutumları ve travmalar, ayrılık ve terk edilme korkusu gibi sebepler bulunur.
🔸 İstifleme hastalığına sahip bireylerin büyük çoğunluğunda, istifleme durumundan rahatsız olmama hali görülür. Bu nedenle tedaviye açık olmaları nadirdir.
🔸 İstifleme hastalığından mustarip olan bireyler, eşyalarının atılmasına engel olur, tepki gösterir; eşyaya zarar gelmesi ya da kaybolması durumunda büyük acılar çekerler.
🔸 Türkiye'de, nüfusun yüzde 3'ünün istifleme sorunu yaşadığı tahmin ediliyor. Bu hastalığın genellikle gizli tutulması nedeniyle net bir rakam vermek mümkün değil.
💠
📌 "Mobilya satın alırsınız. Kendinize dersiniz ki, bu hayatım boyunca ihtiyaç duyacağım son kanepe. Kanepeyi alırsınız ve sonraki birkaç yıl boyunca, hangi işiniz ters giderse gitsin, en azından kanepe sorununuzu çözmüş olduğunuzu bilirsiniz. Sonra o güzel yuvanızda kısılıp kalırsınız. Bir zamanlar sahip olduğunuz şeyler artık sizin sahibiniz olur."
Chuck Palahniuk