Koronavirüs diğer salgınlardan ne kadar tehlikeli? Corona (Korona) Virüsü Nedir?
Çin'in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde ortaya çıkan ve hızlıca yayılan yeni tip koronavirüsün bulaştığı kişi sayısı 60 bin 400'ü geçti. Corona virüsünün ilk belirtisi yüksek ateş ve kuru öksürük. Corona virüsünden korunmak için, akut solunum yolu enfeksiyonları olan kişilerle yakın temastan kaçınılması gerekiyor. Peki, Corona virüsü belirtileri nelerdir? Corona virüsü korunma yolları nelerdir? Koronavirüs nasıl tedavi edilir?
Giriş Tarihi: 14.02.2020
09:25
Güncelleme Tarihi: 14.02.2020
09:35
İlk ne zaman, nerede başladı?
31 Aralık 2019'da sebebi tespit edilemeyen bir zatürre vakasının DSÖ'ye bildirilmesi ile salgın dünya gündemine geldi. O günü izleyen 4 gün içinde 44 vakanın daha görülmesi ile durum daha da ciddi bir hal aldı. Dünyaca saygın bilimsel dergi Lancet'te yayınlanan bir makalede hastaların önemli bir kısmının Çin'in Wuhan şehrindeki deniz ürünleri toptan pazarına temas hikayesinin olduğu ifade edildi. Bu pazar aynı zamanda yabani hayvanların da canlı olarak satıldığı bir pazar.
Hasta kişilerin temas hikayesi alındığında ise pazara ilk temasın 10 Aralık 2019'ta olduğu tespit edildi. 1 Ocak 2020 tarihinde de pazar kapatıldı. Şu ana kadar salgının başlangıç noktası tam olarak tespit edilmemiş olmakla birlikte resmi kurumlar ilk başlangıç noktasının Wuhan şehri olduğu konusunda hemfikir.
Virüs salgını dünyanın en büyük mobil fuarını iptal ettirdi
Koronavirüs salgınının en fazla etkili olduğu Çin'de hastalığın daha fazla yayılmasını önlemek amacıyla insanlara risk altında olup olmadıklarını bildiren bir telefon uygulaması geliştirildi.
Salgınının yarattığı endişe nedeniyle Pasifik Okyanusu'na kıyısı olan ülkelerde demirleyecek liman bulamayan kruvaziyer, Kamboçya tarafından kabul edildi.
Dünya GSM Birliği (GSMA), 24-27 Şubat'ta İspanya'nın Barselona kentinde yapılması planlanan ancak Kovid-19 salgınından dolayı 40'a yakın mobil teknoloji şirketinin katılmama kararı aldığı Mobil Dünya Kongresi'nin (MWC) iptal edildiğini açıkladı.
Salgın durumlarında virüsün bulaştığı her hasta ölmüyor, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan toplumsal gruplar bir bulaş olması durumunda hayati risk altında. Bağışıklık sistemi zayıf olan riskli grupların başında yaşlılar, çocuklar ve gebeler yer alıyor. Ayrıca astım, KOAH, böbrek yetmezliği vb. kronik hastalıkları olanlar da risk grubunda yer alıyor. Ancak şu anki yeni koronavirüs salgınında ilk bulgulara göre 25 yaş ve üzerindeki kişilerde hastalık daha fazla.
Ölüm vakalarının çoğunda (5 kişiden 4'ünde) eşlik eden kronik hastalıkların (Hipertansiyon, Diyabet vb.) olduğu da belirtiliyor. Yani kronik hastalıkları olan bireylerin de bu salgın için risk altındaki grupta yer aldığı söylenebilir. Risk altında olan bir grup da sağlık çalışanlarıdır. Özellikle tanı konulan veya şüpheli hastaların izole edildiği kuruluşlarda çalışan sağlık çalışanları yüksek risk altında.
Aşısı ve tedavisi var mı?
Hastalığın etkeni olan virüs henüz yeni keşfedildiği için henüz bir aşısı yok. Aşı çalışmaları hızla başlamış durumda ancak geliştirilecek bir aşının hazırlıklarının aylar, piyasaya çıkışının ise yıllar sürebileceği ifade ediliyor. Bu sebeple aşı çalışmaları uzun vadeli çözümler arasında.
Hastalığın yeni olmasından ötürü önceden belirlenmiş bir tedavisi de bulunmuyor. Mevcut vakalara sadece destekleyici tedavi sunuluyor. Örneğin, solunum yetersizliği gelişenlere mekanik solunum cihazları ile solunum desteği sunuluyor, bağışıklık sistemi zayıf olduğu için mevcut hastalığa yeni enfeksiyonların da eklenmemesi için önlem alınabiliyor.
Her ne kadar aşısı olmasa da toplumun bu hastalıktan korunması için yapılabilecek bazı müdahaleler hastalığın önlenmesi için çok önemli. Örneğin şu anda toplumsal düzeyde en önemli müdahale karantina çalışmaları. Kesin tanı almış veya şüpheli vakaların toplumdan izole edilmesi, salgının kitlesel boyuta ulaştığı şehirlerde ise toplu yaşam alanlarının karantinaya alınması örneklerden bazıları.
Hastalık neden bu kadar önemli?
Bir salgında hastalık etkeninin (virüs, bakteri veya mantar olabilir) kişiden kişiye bulaşma hızı, bulaştığı kişilerde şiddetli hastalık ortaya çıkma oranı, hastalık ortaya çıkan kişiler arasındaki ölüm oranı da salgının ne düzeyde önemli olduğuna işaret eder. Daha önce görülen koronavirüs salgınlarından SARS salgınında her 100 hastanın 11'i, MERS salgınında ise her 100 hastanın 35'i ölümle sonuçlanmıştı. Mevcut salgında net bir ölümlülük oranından bahsetmek şu an için mümkün olmasa da hasta ve ölen kişi sayıları incelendiğinde bu oranın SARS ve MERS'e göre daha düşük olduğu, yaklaşık olarak yüzde 3-4 düzeyinde olduğu söylenebilir.