Koruma altına alınan, doğaseverlerin uğrak noktası 9 bölge
Doğaseverlerin uğrak noktası 7 ilde; göl, mağara ve ada içeren 9 bölge "Kesin Korunacak Hassas Alan" ilan edildi. Böylece koruma altına alınan alanlarda, yaşam zincirinin sağlam ve etkili akışının muhafaza edilmesi, koruma bilincinin geliştirilmesi, kaynak değerlerinin devamlılığının sağlanması, gelecek kuşaklar için daha kaliteli, sağlıklı ve yaşanabilir ortamlar oluşturulması amaçlanıyor. İşte doğaseverlerin uğrak noktası olan 9 bölgenin özellikleri...
Giriş Tarihi: 15.09.2019
09:21
Güncelleme Tarihi: 15.09.2019
12:00
Yaklaşık 100 metre uzunluğunda ve 1200 metrekare alandaki doğal bir oluşum olan traverten sırtı, zengin mineral içerikli suyun akmasıyla meydana geldi. Ancak zamanla suyun kesilmesiyle traverten sırtı, hava şartlarıyla birlikte deforme oldu. Daha önce termal suyun akışından dolayı burada zamanla traverten dokusu oluşmuş. 100 metre uzunluğunda doğal oluşan kaya parçasıdır. Uzun süredir su akmadığı için kaya parçası hava şartlarıyla birlikte deforme olmaya başladı. Suyla oluşan traverten kaya parçası, suyu kesildiği için yıpranıyor.
Tuz Gölü, Karataş ilçesi sınırlarında, Çukurova Deltası'nda bulunan lagün gölüdür. Akyatan Gölü ile birlikte su toplama alanı 657,75 km2'dir. Alanı, çevresindeki çorak alanlarla birlikte 2120 hektardır. Tuzlu düzlükler ve kıyı bataklıkları, 500 hektar kumullardan oluşmaktadır. Kuzey ve batısındaki kumullar insanlar tarafından tarım alanlarına dönüştürülmüştür.
1970'li yıllarda derinlik 1,5-2 metre iken drenaj kanallarının lagünlere malzeme taşıması ile 0,69-0,77 m arasına düşmüştür. Lagünü Akdeniz'den ayıran dar ve alçak kumula balık girmesi amacıyla kanal açılmıştır.Tuz Gölü'nün her iki tarafı kumullarla sınırlandırılır. Kuzeyindeki kumul tepeleri tarım alanına dönüştürülerek tahrip edilmiştir. Gölü Akdeniz'den ayıran kumullar 12 m yüksekliğe erişirler.
Osmaniye, Karatepe Aslantaş Doğal Sit Alanı
Denize paralel olarak uzanan Toros Dağları, Silifke'den sonra kuzeydoğu istikametinde kıvrılarak ovanın kuzeyini çevreler. Doğu hududu ise İskenderun-Payas hattında denizden itibaren kuzeye doğru uzanan Gavurdağları ile çevrilmiştir. Yörenin dağlık ve ovalık coğrafî yapısı, ilk zamanlardan beri halkın sosyal ve kültürel gelişmesini derinliğine etkilemiştir. Osmaniye'nin de içinde bulunduğu bölge Türklerin fethinden önce Kilikya olarak adlandırılıyordu. Fetihten sonra gerek Türk tarihi içerisinde, gerek modern coğrafyada ve gerekse idari sistemde Çukurova olarak isimlendirilmiştir. Çukurova'yı oluşturan ovanın uzunluğu kuzeyden güneye 80, batıdan doğuya 160 km'dir. Osmaniye yerleşim merkezinin bulunduğu mevkii ise Yukarı Çukurova olarak isimlendirilmektedir.
Ayder 1300'lü yıllarda Halalılar tarafından kurulmuştur. Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinin 19 km güneydoğusunda yer alan 1350 m rakımda ladin ve kayın ormanlarıyla kaplı bir yayladır. Doğu Karadeniz'in önemli turizm merkezlerinden Ayder Yaylası, günlük yaşamın stresinden uzaklaşmak isteyen tatilcilerin gözde mekanları arasında yer alıyor. Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde, doğal güzelliğiyle cezbeden ve aynı zamanda kaplıcalarıyla ünlü Ayder Yaylası'na, Kurban Bayramı tatili dolayısıyla yerli ve yabancı turistler büyük ilgi gösteriyor.