Medeniyetin dayandığı temel unsur: Ahlak
Medeniyet, şahsiyet sahibi toplumlar ve erdemli şehirlerle inşa edilir. İslam, toplumsal düzeni sağlayan, uygarlığın oluşmasındaki temel taşları oluşturan unsurları içinde toplar. Ahlakı yalnızca gündelik manada değil tarihi mirasın idraki şeklinde de anlamak ve öğrenmek gerekir. Tarihi mirası koruyarak geliştirilen toplumsal ahlak, maddi ve manevi temeli güçlü medeniyete götürür.
Giriş Tarihi: 21.11.2022
15:03
Güncelleme Tarihi: 21.11.2022
21:53
Medeniyet hayatın bütün yönleriyle bağlantılı olan bir konsepttir. Her alanda medeniyetin maddi ve manevi bir bağlantısı ve uzantısı vardır. Maddi boyutu gündelik hayatımızda daha çok bilimle, teknolojiyle, siyasetle ve hayatın diğer alanlarıyla ilgili tarafıdır. Medeniyet ortak değerler manzumesinden ibarettir. Toplumsal hayatın bütün boyutlarıyla yaşandığı ve geliştirildiği yerdir.
"Medeniyetin en önemli unsurlarından biri de düşünce sistemidir" diyen Karlığa şöyle devam ediyor: "B u düşünce sistemi bütün unsurlarıyla mükemmel ise medeniyet de aynı şekilde güçlü olabilir. Değerler sistemi olmayan bir medeniyet uzun ömürlü olamaz. Bu değerler sistemini asıl belirleyen unsur ise ahlaktır, ahlaki değerler medeniyetin dayandığı temel umdelerdir. Ahlaki değerleri dejenere olmuş veya iflas etmiş toplumlar uzun süre ayakta kalamaz. Bu söylediğimiz vasıflarda medeniyet kurabilecek güç İslam'da var. İslam medeniyeti içerisinde de bunu hayata geçirecek güç Türkiye'de var. Türkiye geçmişiyle barışarak yeni bir medeniyete doğru koşarken geliştirmiş olduğu kadim değerlerini koruması gerekir."
Türkiye'nin medeniyet meselesi
🔷Kenan Gürsoy, medeniyet ve ahlak arasındaki ilişkiyi şöyle açıkladı:
"Roger Bastide'nin medeniyet ve ahlak arasındaki ilişkiyi ifade ederken söylediği bir sözü her zaman hatırlıyorum: 'Bir medeniyet ancak ahlaki değerleri amaç edinerek oluştuğunda medeniyettir.' Medeniyet kavramını, bir medeniyet içinde değerlendirmek gerekir. Medeniyet içinde kendi algılarıyla değerlendirebilmek, o medeniyette yaşayan farklı milletleri belirgin bir hedefte belirli bir üslupta toparlayabilir. Bunu teknoloji ve iktisadi seviyede kalkınmakta olan ülkemiz için özellikle tekrar düşünmenin gerekli olduğunu var sayıyorum "
Ölüleriyle yaşayan medeniyet: Osmanlı
🔷Ahlakın temel unsurunun hikmetten geldiğini anlatan Karlığa, adaletin önemine de dikkat çekti.
"Ahlak konusunu İslam düşünürleri ele alırken ahlakın tehzibi, güzelleştirilmesi, iyileştirilmesi konusu üzerinde çok dururlar. Farabi ve İbn-i Sina ahlakı şöyle ifade eder 'Erdemlilikle yetersizliğin bir orta noktasıdır'. Orta nokta adalettir. Adalet hukuki manada değil, ahlaki manadaki adalettir. Bu da dengeyi ve orta noktayı ifade eder. Orta yolu bulmak ise hikmetle sağlanır. Ahlakın gelişmesindeki en önemli kriterlerden biri hikmettir. Ahlak öyle bir altın orta noktadır ki, bunu bize sağlayacak olan anahtar kavram hikmettir. Hikmetin de medeniyet gibi tek bir tarifi yoktur. Felsefi tarifi ile geleneksel hikmet anlayışı farklıdır. Medeniyetlerin anahtar sözcüğü hikmettir. Hikmet akıl ile akıl üstünün birleştirilmesidir, vahiyle aklın birleştirilmesidir. Medeniyet konseptinde ana hareket noktamız hikmet olmalıdır. Hikmet adaletin en üstün seviyesidir "
Bir medeniyet hangi temellere sahip olmalı?
🔷Karlığa, yeni erdemli bir dünyayı Farabi'nin sözleri ışığında düşünmemiz gerektiğini ifade etti:
"Türk insanının en çok ihtiyaç duyduğu şey tarihi mirası yeniden yorumlamak. Geçmişimizi bilerek bugünü anlatmak zorundayız, onu bir kenara bırakarak değil ilham alarak. Bugün dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu konseptlerden biri de erdemli şehir konseptidir. Biz bu özelliğimizi kaybettik. Farabi diyor ki erdemli şehir insanların rahatça nefes aldıkları, gezdikleri ve birbirleriyle rahatça iletişim kurabildikleri şehirlerdir. Erdemli şehir aynı zamanda erdemli insanı yetiştirir. Şehrin havası sizi etkiler. Faziletli şehir faziletli insan yetiştirir. "
Cemil Meriç'in Medeniyet Perspektifi
🔷Kenan Gürsoy, 19. yüzyılda kendi medeniyet idrakimizi hatırlayamamanın da ahlaki bir temeli olduğunu anlattı:
"Kültürümüzün 17. ve 18. yüzyıldaki duraksamamızı izah edebilmemiz için oradaki ahlakı anlamak gerekir. Bu ahlak gündelik hayattaki ahlak değil, evrensel bilginin ne kadar önemli olduğunu idrak ettirecek etik bilinçtir. Bir şahsiyet olmak ne demekse medeniyet oluşturmak da o demektir. Kendi bilinciniz olmazsa şahsiyet olamazsınız. Kendi bilinciniz olmazsa ahlakınız olamaz. Değerleriniz ve yönelişiniz olmazsa kendi şahsiyetiniz olmayacaktır."
İslam medeniyetinin kurucu metinleri