Modern yaşamın neden olduğu 4 psikolojik bozukluk
Normal seviyede olduğunda insanların başarıya ulaşmasına yardım eden stres, kronik hale geldiğinde hastalıklara neden olabiliyor. Modern yaşamın sonucu olarak ortaya çıkan bu psikolojik rahatsızlıklar, insanların günlük yaşamını etkiliyor ve içinden çıkılması güç durumlara sokabiliyor. Peki, tedavi edilmezse şiddet eğilimlerinin artmasına ve şizofreniye neden olan bu hastalıklar nasıl anlaşılır?
Giriş Tarihi: 04.10.2019
15:37
Güncelleme Tarihi: 04.10.2021
11:13
HER TAKINTI OBSESİF BOZUKLUĞUN BELİRTİSİ Mİ?
Fakat her takıntılı düşünce ya da davranış obsesif kompulsif bozukluk değildir. OKB'den söz edebilmek için bu düşünce ve davranışların; kişinin özel, sosyal, mesleki yaşamındaki işlevselliğini bozacak düzeyde ve şiddette olması gerekir. Örneğin, bir ev hanımının tüm gününü temizlik ve düzene ayırması, çevresindekileri de düzeni bozmamaları için sürekli uyarması gibi.
OBSESİF BOZUKLUĞUN TEDAVİSİ
OKB kendiliğinden geçen bir hastalık değildir, bu yüzden de tedavi edilmesi önemlidir. İlaç tedavisi ve bilişsel davranış terapisi olarak iki tedavi yöntemi vardır: Kişi yalnızca ilaç tedavisini, yalnızca terapiyi ya da her ikisini beraber seçebilir.
İlaç tedavisi için antidepresanlar, selektif serotonin geri alım inhibitörleri obsesif kompulsif bozukluk tedavisinde kullanılabilir. İlk aşamada belirtileri azaltmak için bir ilaçla tedaviye başlanır. İlacın etkisini göstermesi çok uzun zaman alabilir. Burada önemli olan nokta iyileşme hissedilse bile doktora danışmadan ilaçları bırakmamaktır. Çünkü ilaçları bırakmak belirtilerin tekrarlamasına neden olabilir.
Hastaların ilaç ve bilişsel davranış terapisine cevap vermedikleri şiddetli vakalarda beyin cerrahisi veya beyine bir dizi elektrik şoku verilmesi yöntemi kullanılabilir.
En etkili tedavi yöntemlerinden biri de "Maruz Bırakma Terapisi"dir . Bu terapide hasta, korkulan bir nesneye ya da herhangi bir takıntıya kademeli olarak maruz bırakılarak kaygılarla sağlıklı bir şekilde mücadele etmesini öğrenir. Takıntılarla mücadele etmeyi öğrenmek kişiyi daha iyi bir yaşam kalitesine kavuşturabilir.
PARANOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Paranoid kişilik bozukluğu nedir?
Paranoya da denilen paranoid kişilik bozukluğu, saçma olmayan bir kurgu ve iyi düzenlenmiş bir düşünme biçimiyle herkesten şüphelenmektir.
Paranoid kişilik bozukluğu temel özelliği başkalarıyla ilgili genellikle bir güvensizlik içinde ve kuşkuculuk içindedirler. Dolayısıyla her tür davranışı gerçekten uzaklaşarak yorumlarlar ve bu da hem iş ilişkilerinde hem sosyal ilişkilerinde bozukluklara yol açar. Paranoid kişilik bozukluğunun görünme sıklığı yüzde 2 civarındadır.
PARANOYA BELİRTİLERİ NELERDİR?
Paranoid kişilik bozukluğu olan paranoyak kimseler diğer ruhsal rahatsızlıklara sahip olan hastalardan biraz daha farklı yaklaşımlar sergiler. Genel olarak bu kişiler, farklı nedenlerle geliştirdikleri şüpheleri dışarıya belli bir mantık örgüsü içerisinde anlatabilme özelliklerine sahiptirler. Örneğin paranoyak birey; kendisinin takip edildiğini ve zarar göreceğine inanır. Çevresindekilere bunu anlatırken de uygun bir mantık çerçevesinde, etrafındakiler inanabileceği nedenler bulur. Örneğin hasta eşinin kendisini aldattığına inanır ve bunu nasıl anladığı sorulduğunda bağlantısız yorumlarla açıklamaya çalışır.
Paranoyak kişiler, kimseye güvenmezler, karşısındaki insanlarla sırlarını paylaşmazlar bu sırların kendilerine karşı kullanılacağına inanırlar. Gittikleri, psikoterapistlerine bile güvenmezler.
Paranoid kişilik bozukluğu olan hastaların en temel özelliklerinden biri de kin tutma özelliğidir. Bu kişiler evrenin merkezi olarak kendilerini gördükleri için yeryüzündeki her olayı kendilerine göre yorumlarlar. Herkesin kendileri hakkında olumsuz şeyler düşündüğünü sanırlar.