Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Yaşam
  • Sağlık Arası I Kızamık vakaları yeni bir salgın riski oluşturur mu?

Sağlık Arası I Kızamık vakaları yeni bir salgın riski oluşturur mu?

Bir RNA virüsü olan kızamık vakaları, son günlerde hem ülkemizde hem de dünyada artış gösterdi. Döküntü, ateş ve lenf bezlerinin büyümesi gibi belirtiler gösteren kızamık, çocukluk çağı hastalığı olarak bilinse de yetişkinlere de bulaşabiliyor. "Kızamığın salgına dönüşme riski var mı? Kızamıktan nasıl korunur? Yeni doğan bebeklere kızamık aşısı yapılır mı? Çocukken aşı olmak ileriki yaşlarda kişiyi tamamen korur mu?" gibi pek çok soruyu Prof. Dr. İlyas Dökmetaş'a sorduk.

Burcu Sandıkçı: Çocukken ya da gençken kızamık geçiren biri ileriki yaşlarda herhangi bir sağlık problemiyle karşılaşabilir mi?

Prof. Dr. İlyas Dökmetaş:

Kızamık hastalığı geçirince hastalıkla beraber bazı komplikasyonlar, yani istemediğimiz tablolar ortaya çıkabiliyor. Ciddi olarak hastalığı geçiren kişilerde de ölümler oluyor. Kızamık virüsü akciğerleri, kalbi ve beyni etkiliyor. Buralarda yapmış olduğu hasarlar sonucu ölümlere sebep oluyor.

Örneğin çocukluk çağında kızamığı geçirdi, ölüm olmadı ve hastalığı atlattı. Bu kişinin vücudunda antikor oluşur, ileri dönemde herhangi bir şey olmaz. Ama o kızamıkla beraber bazen, belirli dönem sonra bazı hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Başlangıç döneminde ciddi komplikasyon, iletişim bozuklukları, ellerde ayaklarda tutmama gibi bulgular ortaya çıkabilir. Bunlar kızamığın ileri döneminde ortaya çıkabilecek komplikasyonlardır. Fakat olgularımızın %99'undan yani neredeyse tamamından aşıyla korunabiliyoruz.

Hastalığı geçirmemek, korunmak temel amaç olmalı. Hastalığı geçireyim, geçirdiğim için ben de antikor oluşsun koruyuculuk ömür boyu kalsın gibi düşünce doğru değil.

Kızamık tanısı konulduktan sonra kişi, tek kişilik odaya alınmalı, o odaya girenler maskelerini takmalı, koruyucu önlemlerini almalı, eldivenlerini giymeli, tek kullanımlık malzemeler kullanmalı.

Bulaştırıcılık, döküntüler olmadan 3-4 gün kadar önce başlıyor. Bu döküntülerden 4-5 gün sonrasına kadar da sürebiliyor.

Burcu Sandıkçı: Aşının koruyuculuğundan bahsedebilir misiniz? Çocukken aşı olmak ileriki yaşlarda kişiyi tamamen korur mu?

Prof. Dr. İlyas Dökmetaş:

Uygun aralıklarla aşılarımızı olduysak korunma oranımız çok yüksek. Ama hiçbir aşı %100 tüm zamanlarda korumaz. Daha sonraki dönemlerde farklı şekillerde de olsa hastalık tekrarlayabilir ama kızamık geçirenlerin %99'u bir defa daha kızamık geçirmez. Koruyuculuk olmuş olur. Aşılananlar, uygun aşılamalar yapılmışsa %99 korunur.

Burcu Sandıkçı: Yeni doğan bebeklere kızamık aşısı yapılır mı?

Prof. Dr. İlyas Dökmetaş:

Ülkemizde de dünyada da aşılamalar farklı zamanlarda yapılıyor. Doğumda bebek, anneden gelen koruyucu antikorlarla korunmuş oluyor. Onun için 9. ayda yapıyoruz aşılarını. On beşinci aya on sekizinci aya sarktığı dönemler de olabiliyor.

Daha sonra bir doz daha aşı yapıyoruz. İki doz aşı %90'ın üzerinde koruyucu oluyor. Salgınların olduğu dönemlerde bir ilave doz yapılabiliyor.

Toplumdaki aşılama oranını %95'in üzerinde tutabilirsek koruyuculuğumuz ülke çapında tam olacak.

İnsanların panik yapmaması gerekir. Yapılması gereken şey şu; toplumda hangi hastalıklar görülüyor, bunlar nasıl bulaşır, bu bulaş yolunu nasıl engelleyebiliriz, bireysel olarak neler yapmalıyız, yerel yönetimler neler yapmalı, devlet neler yapmalı bu konularda çalışmak gerekir.

Döküntüsü olan birçok hastalığımız var. Her hastalıkta hemen kızamık deyip paniğe kapılmayın. Döküntü, ateş ve lenf bezlerinde büyümeler söz konusuysa kızamık olma ihtimali vardır. Bunun tanısı için hekimlere başvurmak gereklidir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN