Saliha Erdim Hanımefendi:
◾ Derdi olanın tedbiri de olur. O yüzden de her şeyin bende başlayıp bende bittiğini ve benim bir insanın dengesini oluşturabileceğimi ya da dengesini bozabileceğimi bildiğimde; o zaman acilen bir bilgilenme ihtiyacı içinde olurum.
◾ Benim doğru düşünmemi ve o doğru düşünceyle hareket etmemi sağlayacak bir alışveriş içinde olmam lazım. Ben diyorum ki hayat hiçbir zaman alışveriş değildir ve daima veriş ve alıştır. Ben birilerinin verdikleriyle ayakta duracak olursam onlara bağımlı olurum. Oysa benim kendi içimde Allah'ın (CC) verdiği potansiyelle, doğru bilgiyle değerler üretmem ve benim veren el olmam, sevgiyi vermem, bağlılığı vermem, sadakati vermem, insanlığı vermem, paylaşımı vermem lazım.
◾ Bu birisi için yaptığım değil, kendim için tercih ettiğim bir şey. İnsan aldıklarıyla değil verdikleriyle insan olur ve insan kendisinde ürettiği şeyin eksikliğini hissetmez.
◾ Sürekli sevgi, paylaşım, ilgi, değer kaynağını ilişki içinde olduğumuz muhatabımız gibi algılarsak, görürsek buna inanırsak ondan bunları aldığımız süre içinde var oluruz. Almadığımız zamanda da dağılırız. Oysa bizim bütün değerlerimizin kaynağı Rabbimiz (CC)… O'nun (CC) verdiğini kimse alamaz, O'nun (CC) vermediğini de kimse veremez. Eğer O (CC) vermişse ve O (CC) bana sen benim için çok şereflisin ve çok kıymetlisin demişse, benim ilk önce buna gönülden inanmam, yürek bağıyla bağlanmam gerekir.
◾ Yarabbi (CC); beni ne kadar büyük bir ödülle ödüllendirdin, beni yaratarak şereflendirdin ve beni meleklerden üstün kılabileceğin bir makama yüceltiyorsun. Sen beni ne kadar seviyorsun, Sana şükürler olsun. Beni bir çiçek, böcek, yaprak, toprak olarak da bir damla su olarak da yaratabilirdin. Ama beni insan olarak yaratmışsın… Ben düşünebiliyorum, ben seni akledebiliyorum bu bir insanın sahip olabileceği en büyük değer.
◾ Allah (CC) diyor ki; "sen bana yönelirsen, ben seni korurum. Sen beni anarsan huzur bulursun. Sen doğru yolda olduğun müddetçe, ben seni korurum, ben senin yanındayım."