Arama

Saliha Erdim - Eşler birbirine neden tahammül edemiyor? - 1. Bölüm

Fikriyat olarak birbirinden değerli isimlerle, mühim konuları konuştuğumuz programımızın ikinci bölümüyle karşınızdayız. Bu bölümde nahifliğiyle, anlatımlarıyla, sesini duyunca çok mutlu olduğumuz; sözleriyle, tavsiyeleriyle kalbimize dokunan değerli bir hanımefendiyi ağırladık. Saliha Erdim hocamızla aileyi, pandemi döneminde eşlerin neden birbirine tahammül edemediğini, ailede huzuru nasıl oluşturmak gerektiğini, imkansızlıklarla huzursuzluğun ilgisi olup olmadığını, iletişimsizliğin aile kurumuna nasıl etki ettiğini ve aile içi şiddete maruz kalan bireylerin sosyal yaşamda tekrar hayatlarını nasıl geri alabileceğini konuştuk. Keyifli izlemeler keyifli okumalar dileriz.

  • 7
  • 9
"Eve geldiğimiz zaman şaşırdık, ne yapacağımızı bilemedik"
Eve geldiğimiz zaman şaşırdık, ne yapacağımızı bilemedik

Saliha Erdim Hanımefendi:

◾ Eve geldiğimiz zaman şaşırdık, ne yapacağımızı bilemedik çünkü bir şey yapma derdimiz çoğunlukla yoktu. Beyefendi kardeşim, eve geliyor, bulaşık yıkamaya laf ediyor, eşinin kıyafetine laf ediyor, çocukların gürültüsüne laf ediyor. Bu kadar şikayette çocuklar da huzursuz, hanımefendi de huzursuz. Hanımefendi, yardım bekliyor. Beyefendi elini sıcak sudan, soğuk suya sokmuyor. Yardım edenler de var, bu verdiğim örnekte böyle.

◾ Dolayısıyla bu sıkıntıyı nasıl atlatabiliriz diye sorunuz olmayınca, sorunu aramıza aldık. Sorunlar büyüdükçe büyüdü, aramız açıldı. Oysa yan yana gelseydik; bizim böyle bir sorunumuz var, bunu nasıl halledebiliriz? deseydik; sorunu önümüze alsaydık, daha kolay çözüm üretebilirdik.

◾ Mesela beyefendi kardeşim, ben erkeğim, benim dediğim olacak diyor ya ben o beyefendi kardeşime şunu teklif ediyorum. Gel, eşin hanımefendiyi çağır, çocuklarını çağır de ki; bizim böyle bir vakamız var, eve kilitlendik, hayatım sen ne olursa mutlu olursun? Ne olursa daha üretken olursun? Ne olursa kendini iyi hissedersin? Benden beklentin ne?

Çocuklar nasıl yapalım bu süreci, nasıl daha iyi geçirelim? Bu süreçten bir fayda bir hayır bir hikmet nasıl çıkaralım? Allah'ın bir muradı var, bize bir şey öğretiyor. Her olay bize bir şey öğretir. Eğer aklımızı kullanırsak, oradan ders alarak bu süreci daha kârlı daha faydalı daha hikmete dönük bir kazanımla bitirebiliriz. Bitirmiş olabilirdik şu anda yine daha iyiyiz mesela.

  • 8
  • 9
"Evin reisi para getirmekle olmaz"
Evin reisi para getirmekle olmaz

Saliha Erdim Hanımefendi:

◾ Dolayısıyla hazırlıksız yakalandık ve bunu fırsata çevirecek yaklaşım biçimi, iş birliği, fikir alışverişi yapmak yerine; herkes rahatsız olduğu şey için bağırıp, çağırmaya başladı. Herkes kendi rahatı için ne gerekiyorsa onu istedi. Hani biz, biz olmuştuk? Beyefendi ben derse, hanımefendi ben derse, çocuklar ben ben ben derse; kim biz olacak? Bu biz olacak anlayış, beyefendinin görevidir. Beyefendi evin yöneticisidir. Evin reisidir. Evin reisi para getirmekle olmaz.

◾ İki kitabımdan birisinin ismi "Eşimi Anlamak İstiyorum." Hanımefendinin birisi geldi dedi ki; bu kitabı alayım da, eşim beni anlasın. Ben de dedim ki; bu kitabı sizin için yazdım. Önce ben anlayacağım. Allah (CC) beni benden soracak. Amel defteri, mezar tek kişilik. Allah (CC) hiç kimseye, eşin sana niye öyle davrandı, demeyecek. Ben tetiklemedikçe, onun konuşmasına sebep olabilecek, tahrik edici unsuru olmadıkça herkes kendi sözünün yükünü kendisi çekecek.

Saliha Erdim'in kitaplarına ulaşmak için tıklayın

◾ Kendi davranışının ağırlığının hesabını Allah'a (CC) kendisi verecek. Ben eş olarak onun daha doğru düşünmesine nasıl katkıda bulunabilirim? Sözlerimle, davranışımla, şefkatli yaklaşımımla ben onun kendisine yardım etmesine nasıl katkıda bulunabilirim? Benim rolüm bu.

◾ Müslümanın iki sorusu vardır. Bir; ben ne yaparsam Rabbim (CC) benden razı olur? Rabbimin (CC) hakkına hukukuna göre doğru davranış hangisi bu durumda? Ve ikinci olarak da; Peygamberimiz (SAV) benim yerimde olsa o nasıl davranırdı? Beni hareket ettirecek olan bu iki temel soruya benim zihnimde verilecek cevaplar varsa, iyi niyetle ben onu yapıyorsam, Allah Teala (CC) karşındakine rahmetiyle, merhametiyle kalbini yumuşatıyor. Dost kılıyor. Ama ne zaman? Zamanını Allah biliyor.

  • 9
  • 9
"Taş en yüksek noktaya ulaşmadan, yere düşmez"
Taş en yüksek noktaya ulaşmadan, yere düşmez

Saliha Erdim Hanımefendi:

◾ Hani şöyle bir söz var ya; taş en yüksek noktaya ulaşmadan, yere düşmez deniyor. Benim olgunlaşmam, Allah'ın (CC) tayin ettiği süreye kadar sabretmem, kendimi geliştirmem ve bana düşeni yapmam için belli bir süre olduğuna inanıyorum. Ben o süreye kadar doğru davranacağım. Sonuç Allah'a (CC) ait. Ben süreçte elimden geleni yapacağım. Sonuçta Rabbim (CC) ne dilese o olur, zamanını da o bilir. Ben şu anda bir saniye sonra ne olacağını bilmiyorum. Var mıyım yok muyum onu da bilmiyorum.

◾ O yüzden bir Müslüman geçmişin yüküyle, geleceğin endişesiyle değil. Şu anı en doğru nasıl değerlendirebilirim? Kendime ve muhatabıma değer katacak ne yapabilirim, sorusuyla Allah'a sığınarak hareket edebilirim.

◾ Ailedeki tartışmalar, birisinin meseleyi sahiplenip çözüm üretmemesinden, ötekinin berikini beklemesinden, kimsenin aklına gelmemesinden, herkesin kedisini haklı görmesinden, ortak bir çözüm üretilememesinden kaynaklanıyor. Boşanmaların arttığı tartışmaların, kavgaların arttığı söyleniyor çünkü o kadar birbirimizden uzak kalmıştık ki yan yana geldiğimizde nasıl barışık yaşayacağımızı unutmuşuz.

O yüzden nimet olabilecekken külfete, hayır çıkabilecekken ciddi sıkıntılara sebep olmuş olabiliyor. Bir kısmı aileler için öyle oldu ne yazık ki... Dolayısıyla bizim kendimize, aile hayatına, çocuklarımıza ve Allah'a ilişkimize ne kadar değer vermişsek, nasıl yatırım yapacağımızı planlamışsak, ona göre bu süreci de yaşamış olduk ya da yaşıyoruz.

FİKRİYAT
Editör:
Özge Özkul
Kamera-kurgu: Ahmed Helal

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN