Arama

Şifre kırma geleneğinin mucidi El-Kindî ve kriptografi teknikleri

Pek çok kod kırma tekniğinin geçmişi, İslam uygarlığına kadar gider. Dokuzuncu yüzyılda İslam uygarlığında posta, posta güvercinleri ile gönderiliyordu. Bin yıl önce yaşayan bir sultanın canı taze kiraz yemek isteyince güvercin postası icat edilmişti. Zamanının iletişim merkezi haline gelmiş olan Mısır'daki Kahire Kalesi, bin 900 posta güvercinine sahipti. Bu nedenle gizli ve özel mesajların korunması gerektiği için şifreleme veya kodlama tekniği geliştirildi. Bağdatlı âlim el-Kindî'nin kriptografinin temellerini atması sayesinde savaşlarda gizli mesaj göndermek bile mümkündü.

El- Kindi'nin "Şifreli Mesajların Kırılması Hakkında" isimli eseri, diğer kültürlerdeki insanları yeni şifreleme metodları bulmak için motive etmiş ve modern şifrelemenin temellerini atmıştır. Bu eserin bir bölümünde sıklık analizi yöntemi açıklanır. Kindi, bir harfin yerine başka bir harf ya da sembol kullanılması durumunda yeni harfin eski harfin tüm özelliklerini devralacağını fark etmişti. Buna göre, görünen tüm "a" harflerinin yerine "t" harfi, "th" ikilisinin yerine de "g" harfi koyulsa, bunlar yine de yerine geçtikleri harflerin özelliklerini taşıyacaktır. Yani "athlete" kelimesi "tglete" haline gelecektir. Bu durumda harfler değişse bile, harflerin tekrarlanma sıklığı gibi özellikleri değişmeden kalmaktadır.

İngilizce diline baktığımızda "e" harfinin en fazla kullanılan harf olduğunu ve tüm harflerin yüzde on üçünü oluşturduğunu görüyoruz. Bu durumda, "e" harfinin yârine "#" sembolünü koyarsak, "#" sembolü en çok kullanılan sembol olacak, yani "yeni" sembollerin yüzde on üçünü oluşturacaktır. Kriptoanalistler, bu bilgiden yola çıkarak "#" sembolünün "e" harfini temsil ettiğini anlayabilmektedir.

Sıklık analizi, temel yazı alfabesiyle oluşturulan klasik şifre ve kodların kırılmasında en temel araçtır. Bu yöntemin verimli kullanılabilmesi için, şifreyi çözmek isteyen kişinin şifreleme yapılan dilde lisan ve istatistik bilgisiyle problem çözme becerilerine sahip olması gerekir.

Modern şifreleme yöntemleri çok daha karmaşık olmakla beraber, 2. Dünya Savaşı yıllarında İngiltere ve Amerika, önde gelen gazetelerde şifreli bulmacalar yayınlayarak bunları en hızlı çözen kişileri kriptoanalist olarak işe alıyordu.

Kindî'nin 9. yüzyıla ait "Şifreli Mesajların Kırılması Hakkında" eserinin elyazmasından...

"Hangi dilde yazıldığı bilinen şifreli mesajları çözmek için aynı dilde yazılmış bir sayfayı dolduracak uzunlukta farklı bir düz yazı bulmak ve bu yazıda her bir harfin kaç kere geçtiğini saymak gerekir. En çok geçen harfe birinci, en çok geçen ikinci harfe ikinci ve en çok geçen üçüncü harfe üçüncü diye örnek metindeki bütün harfler tamamlanana kadar devam ederiz… Daha sonra çözmek istediğimiz şifrelenmiş metne bakarak bundaki sembolleri de aynı şekilde sınıflandırırız. En çok geçen sembolü bulup bunun yerine örnek metinde belirlediğimiz birinci harfi koyarız; en çok geçen ikinci sembolün yerine örnek metinde belirlediğimiz ikinci harfi koyarız ve çözmek istediğimiz metindeki tüm harfler tamamlanana kadar böylece devam ederiz."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN