Arama
Soğuk algınlığına iyi gelecek 10 doğal yöntem
Soğuk havaların yavaş yavaş kendini hissettirmesiyle burun akıntıları, baş ağrıları, boğaz ağrıları ve öksürük gibi birçok soğuk algınlığı belirtisi ortaya çıkıyor. Genelde boğaz ağrısı, öksürük, burun akıntısının eşlik ettiği soğuk algınlığı zamanında tedavi edilmezse daha ciddi sağlık sorunlarına da dönüşebiliyor. Peki, soğuk algınlığına karşı hangi besinleri tüketmeliyiz? İşte soğuk algınlığına iyi gelecek 10 doğal yöntem…
Yeşil çayı marketlerde hazır bir şekilde bulunan sallama poşet çay olarak bulabilirsiniz. Bu şekilde sıcak su dolu bir fincanın içine atarak demleyebilirsiniz. Ya da yine marketlerden veya aktarlardan temin edebileceğiniz yeşil çayın, bitki halini demleyebilirsiniz.
Adaçayı çok eski zamanlarda insanların bahçesinde yetiştirdiği her derde deva kabul edilen mucizevi bitkilerdendir. Adaçayının bu kadar yaygın tüketimi hiç kuşkusuz faydalarının oldukça fazla olmasından kaynaklanıyor.
Latince ismiyle Salvia, birçok alt türü bulunan ve ülkemizde de kolaylıkla yetiştirilebilen bir bitkidir. Öksürüğe, grip ve benzeri rahatsızlıklara iyi geliyor olmasıyla bilinen adaçayı, sinir sistemini de rahatlatıcı özelliklere sahiptir. Adaçayının sağlık açısından bir zararı bulunmuyor ancak günlük 2-3 fincandan fazla tüketimi pek tavsiye edilmiyor.
Güneybatı Anadolu'da ve özellikle Muğla çevresinde adaçayı bitkisinin yapraklı dalları çay hazırlamada kullanılıyor. Bitkiye ve hazırlanan çaya adaçayı adı veriliyor. Adaçayı, Batı ve Güney Anadolu'daki kahvelerde bildiğimiz çayın yanında yaygın bir şekilde satılıyor.
Adaçayı iki farklı şeklinde demlenmektedir. Bunlarında birincisinde normal çay gibi demleniyor. Bu şekilde adaçayının tadı biraz acı oluyor. İkincisinde ise, küçük bir dal çay bardağına konup üzerine kaynar su ilave ediliyor. Yerel halk buna "dallı" adını veriyor. Böylece istediğiniz renk ve koku ortaya çıkınca dalı çıkarabilirsiniz. Bu şekilde hazırlanan adaçayının kokusu daha hafif ve içimi daha hoş oluyor.
Ihlamur kış aylarında meydana gelen soğuk algınlığından ve yaygın salgın hastalıklardan korunmak ve bu hastalıkların tedavileri için tüketilmektedir. Daha fazla verim almak için ıhlamura bal ve limon eklenebilir. Balın yardımıyla vücudun direnci hastalıklarla mücadele için arttırılır. Balın doğal bir antibiyotik olması ıhlamurun etkisini iki katına çıkarır. Yalnız bal, haşlanmış veya çok sıcak suda özelliğini kaybeder. Bu yüzden ıhlamura karıştırılmadan önce mutlaka suyun soğumasının beklenmesi gerekir.
Soğuk algınlığının en önemli belirtilerinden biri olan öksürük probleminin, ıhlamur çayının aşırıya kaçmadan tüketilmesiyle çözüme kavuşturulması mümkündür. Öksürüğe sebep olan bakterilerin vücuttan atılması için verilen uğraşa destek olan ıhlamur çayı, öksürük sebebiyle solunum yollarında yaşanan tahrişin giderilmesini sağlar.
Metabolizmayı kuvvetlendirerek vücut direncini artıran ıhlamur çayı, bu sayede kan dolaşımını hızlandırır. Düzenli olarak ıhlamur çayı tüketen insanlar, kış aylarında çok fazla üşümezler.
Nefes açıcı özellikte bir bitki çayı olan ıhlamur çayı, bronşların yumuşamışını sağlar. Solunum yollarındaki tahrişi de aynı özelliği sayesinde giderir. Bu sebeple özellikle kronik alerji problemi yaşayan hastalara semptomlarının ağırlaştığı dönemlerde ıhlamur çayı tüketmeleri önerilir.