Arama
Tren yolculuğu sevenlerin bilmesi gereken rotalar
Yolculuk yapmayı sevenler için trenin her zaman ayrı bir yeri vardır. En hızlı ulaşım olmasa da tren yolculukları, insanları en çok etkileyen seyahatlerden biridir. Pencerenin dışındaki manzara eşliğinde bu yolculuklar, nostaljik bir seyahate dönüşebilir. Tren yolculuğu sevenlerin bilmesi gereken rotaları derledik.
Toros Ekspresi, geçtiği güzergâh boyunca doğal güzellikleri ile yolcuları etkiliyor. Özellikle de sabahın erken saatlerinde trenin içine doğan güneş ve çam ağaçlarının kokusu seyahat severleri büyülüyor.
21 istasyonluk bir hatta sahip olan ekspresle Adana'dan 7.45'te başlayan yolculuk Konya'da 13.32'de son buluyor. Adana'dan seyahate başlayan yolcular kızılçam ormanları, tarihi köprüler ve Torosların heybeti eşliğinde Akdeniz'i arkasında bırakıyor. 5 vagondan oluşan tren, pulman koltuklardan oluşuyor.
Önemli tarihi şehirlerimizden biri olan Konya, birçok medeniyete ev sahipliği yaptı. Dünyanın en önemli kadim şehirlerinden biri olan Konya'da Mevlana Müzesi'ni ziyaret edebilir, Karatay Medresesi'ne gidebilirsiniz. UNESCO Dünya Geçici Listesi'ne dahil edilen Tuz Gölü'nün güzelliklerinin tadını çıkarabilirsiniz. Şehirde gezebileceğiniz diğer tarihi yerler ise şöyle; İnce Minareli Medrese, Selimiye Cami, Alaeddin Camii, Nasreddin Hoca Türbesi, Çatalhöyük, Sırçalı Medrese'dir.
Türkiye'nin pırıltılı incisi Tuz Gölü haberine ulaşmak için tıklayın.
Konya Karapınar ilçesinde bulunan Karapınar Çölü, Türkiye'nin tek çöl toprağıdır. Tarihi buzul çağına dek uzanan çöl, bölgede bulunan büyük bir gölden kalan mil ve tortuların rüzgârla taşınıp biriktirilmesiyle kumullar oluşuyor.
Biriken kumullar zamanla bir çöle dönüştü. Volkanik patlamaların oluşturduğu tepeler, göller ve çukurları da barındıran Karapınar Çölü'nün önemli bir kısmı "erozyonla mücadele" kapsamında ağaçlandırıldı.
Tarihi İpek Yolu'nun üzerinde olan Karapınar Çölü'nde dünyada az bulunan krater gölleri vardır.
İnsanlığın gelişiminde önemli bir evre olan yerleşik toplumsal hayata geçişle birlikte, tarımın başlangıcı ve avcılık gibi önemli sosyal değişim ve gelişmelere tanıklık eden Çatalhöyük Neolitik Kenti, Güney Anadolu Platosu'nda yaklaşık 14 hektarlık bir alan üzerinde yer alır.
İki höyükten oluşan Çatalhöyük Neolitik Kenti'nin daha uzun olan Doğu Höyüğü, MÖ 7400 ve 6200 yılları arasına tarihlenen 18 Neolitik yerleşim katmanından oluşur. Söz konusu katmanlarda, sosyal örgütlenmeyi ve yerleşik hayata geçişi simgeleyen duvar resimleri, rölyefler, heykeller ve diğer sanatsal öğeler yer alır.
Batı Höyüğü ise MÖ 6200 ve 5200 yılları arasına tarihlenen Kalkolitik Döneme ait kültürel özellikler göstermektedir. Bu özellikleriyle Çatalhöyük, aynı coğrafyada 2000 yıldan fazla bir süredir var olan köylerden kentsel hayata geçişin de önemli bir kanıtıdır.