Arama
Uzay araştırmalarının günlük hayatımıza katkıları
Uzay araştırmaları ile ilgili dünya üzerinde birçok kişi "Uzay programının bana ne faydası var?" diye düşünebilir. Ancak, pek çoğumuz günlük hayatımızda kullandığımız, yaşamımızı kolaylaştıran ürünlerin, uzay teknolojileri sayesinde geliştirildiğini bilmeyiz. Uzay teknolojileri ile ilgili araştırmalar, binlerce yan ürünün geliştirilmesini sağlayarak tıptan gıdaya, internetten enerjiye pek çok farklı alanda hayatımızı kolaylaştıran buluşa imza attılar. Çoğumuzun üzerine pek de düşünmediği, kaynağını araştırmadığımız teknolojiler ve uzay araştırmalarının günlük hayatımıza etkisi...
Bir uzay uçuşu için gerekli teknolojik uygulamaların geliştirilmesi, uzun süren uzay yolculuklarının kolaylaşması, küçük ve dar alanda konforun arttırılması açısından oldukça önemli.
🚀
Uzay uçuşları için gerçekleştirilen keşifler, pek çok yan ürünün keşfine de olanak sağlıyor. Ulusal güvenlik, yaşam tarzı, ekonomi ve verimlilik anlamında büyük katkılar sağlıyor.
Günlük yaşamımızda kullandığımız ürünlerin, aslında uzay araştırmaları için gerçekleştirilen icatlar olduğunun pek çoğumuz farkında değiliz. İşte, tıptan gıdaya, internetten enerjiye uzay teknolojisi sayesinde geliştirilen icatlar…
1993 yılında Hubble Uzay Teleskobu için bir dedektör tasarlanmıştı. Görüntülüme yöntemi olarak kullanılan bu cihazın, daha sonra göğüs tümörleri tanısında başarılı olduğu anlaşıldı.
🚀
Göğüs dokusunu detaylı olarak görüntüleyen bu aygıt, o günün şartlarında diğer cihazlara göre daha iyi ve daha net sonuçlar sağlıyordu. Öyle ki iyi ya da kötü huylu tümörler arasındaki çok küçük farkı dahi saptayabiliyordu ve böylece cerrahi biyopsi işlemine gerek kalmıyordu.
Böylece hem hastalara zaman tasarrufa sağlanmış hem de pahalı cerrahi harcamalara gerek kalmamış oldu. Ekonomik açıdan büyük bir avantaj sağlayan bu cihaz, ayrıca yara izi, acı, radyasyon gibi zararları da ortadan kaldırdı.
Dünyada her yıl binlerce bebek, uykusunda aniden yaşamını yitiriyor. Tıp dilinde bu duruma "ani çocuk ölümü" deniliyor.
🚀
Uzay araştırmaları gerçekleştiren bilim insanları, 1990'lı yıllarda astronotların hareketlerini gözlemleyebilecek akıllı kumaşlar ürettiler. Bu kumaşlardan yapılan pijamalar bebeklere giydiriliyor ve yaşam fonksiyonları bu sayede kontrol edilebiliyor.
Pijama içinde bulunan beş alıcının üçü kalp atışlarını, diğer ikisi ise nefes almayı denetliyor. Alıcılar kumaşa entegre olduğu için bebeğin vücuduna değmiyor ve rahatsız etmiyor. Bilgisayara bağlı bu alıcılar, nefes alma durduğunda aktifleşiyor ve alarm çalıyor.
Seyahatlerde otobüs, tren ya da uçaklarda internet kullanmamızı, televizyon yayınlarını eş zamanlı izleyebilmemizi sağlayan olanaklar da yine uzay araştırmaları sayesinde gerçekleşti.
🚀
Hareketli uydu antenleri ile sağlanan bu imkân, NASA programının bir parçası olarak gerçekleştirilen bir deney ile hayata geçti. Mobil araçlarda telefon, internet sinyalleri almak ve göndermek için bir mikroişlemci antene monte edildi.
Bu işlemci uzayda konumlanan uydu ile irtibata geçerek uydu iletişimi sağlanmasına olanak tanıyordu. Günümüzde akıllı telefonlarla sağladığımız iletişimin temeli de bu teknolojinin bir ürünü olarak hayatımızda yer alıyor.
NASA, 1970'li yıllarda gerçekleştirdiği çalışmalar sırasında, hava alanlarında pistlerin güvenliği ile ilgili asfaltın üzerine ince oyuklar açmanın yararını keşfetti.
🚀
Zemin üzerindeki bu oyuklar sayesinde yüzeydeki su oyuklara doluyor; böylece zemindeki ıslaklık ve kayganlık ortadan kalkarak tutunmayı güçlendiriyor ve fren mesafesini azaltıyordu.
Bu sayede daha güvenli bir iniş gerçekleştiriliyordu. Tüm dünyanın hava alanı ve otoyollarında bu teknoloji kullanılmaya başlandı.