Arama
Yaşamınız boyunca en az bir kez tatmanız gereken Anadolu lezzetleri
Kültür, insanlığın milli benliğidir. Bu benliğin en lezzetlisini yemek oluşturur. Üstelik bu kültüre geçişin, ateşin keşfine kadar uzandığını düşünürsek, oldukça uzun bir geçmiş karşımıza çıkar. Tarihte geçen binlerce yıl, ilk kültürden bu yana, elbette bir birikime sahip olmuştur. Bu birikim milletlerin kendine has milli mutfaklarını oluşturmuş ve uluslararası mutfak ikonlarının gelişmesini sağlamıştır. Sizler için yaşamınız boyunca en az bir kez de olsa Anadolu'dan tatmanız gereken lezzetleri derledik.
Döner hakkında çok rivayet vardır. Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde de karşınıza çıkar. Bir dönem lüle kebap olarak da bilinen döner dünya ya mal olmuş bir yemek. Bu özel lezzetin tarihi 17. yüzyıl ortalarına kadar gider. Orijinali kuzu etlidir ve Kastamonu dönerin hakkını verir.
Her an ve her yerde rahatlıkla yenilebilir olması nedeniyle tercih edilen zeytinyağlı yaprak sarma kadar olmasa da etlisini de ayrı sever, tek başına ana yemek niyetine tüketiriz.
Anadolu yaratıcılığının en güzel örneği olan eriştenin kökeni Orta Asya'ya kadar uzanıyor. Dayanışmanın, paylaşmanın ve bereketin lezzetini de taşıyan erişte, Kastamonu'da ise siyez buğdayından elde edilen unla yapılıyor
