Arama

Yeni takvim ve saat Müslüman halkı nasıl etkiledi?

Yaşam döngüsünü hissetmediğimiz anlar bütünüdür zaman. Çabuk geçtiği an ile ağır ve soğuk adımlarını hissettiğimiz an, gerçek zamanın ne demek olduğunun peşine düşürür bizi. Ancak işin tuhaf yanı, zamanı bölmek için oluşan ikilemler silsilesinde bulunuyor. Takvim ve saat sisteminin ülkemizde değişmesiyle hayatımızda neler oldu? Hangi değerleri yok ettik? Edebiyatımız bu durumları nasıl kaleme aldı? İşte, yabancı saatin hayatımıza girmesiyle istilanın en gizlisi ve tesirlisi…

  • 27
  • 46

Bu Bizim Hayatımız adlı romanında ise roman kahramanı Şemsi, davet edildiği evde stil eşya ile döşenmiş küçük bir bekleme odasına alınır. Ortadaki masanın üzerinde dört tarafı kesme billûr kapaklı ve ayarı yerinde bir eski saat, yaşına rağmen çok taze ve şen sesiyle hayatından ve yalnızlığından memnun bir hâlde işlemektedir.

  • 28
  • 46

Şemsi, yıllarca çok iyi bakılmış ve belki de yerinden hiç kımıldatılmamış olan bu saatle bazı antikacı dükkânlarında gördüğü hurdalaşmış, mineleri çatlayıp akrep ve yelkovanları kopmuş saatler arasındaki farkı düşünerek masaya yaklaşır. Bir yabancının dikkatli bakışından ürkerek nazlı bir kanarya gibi susacağından korktuğu saatin, tam aksine, kendisinde âdeta kusur aradığını, bir kabalığını yakalamak için insafsız bir gözetleme ve sinsi bir bekleme hâlinde olduğunu hisseder.

  • 29
  • 46

Refik Halid'in bir kitabına adını veren "Bir Guguklu Saatin Azizliği" başlıklı mizahî yazısı da çok hoştur. Bir kış günü, zengin birinin davetine katılan yazar, sıcacık salondaki duvarda asılı antika guguklu saatin yuvasından ikide bir fırlayıp davetlilerin palavralarıyla "guguk" diye alay eden acayip kuşu anlatır. Sonunda, otuz yıldan beri otuz yaşını bir türlü geçemeyen bir hanım, otuzuna yeni bastığını söyleyince sabrı taşan saatin zembereği boşanır ve yuvasından fırlayan kuş hiç susmadan "guguk"lamaya başlar.

  • 30
  • 46

Refik Halit, "Yenicami Saati" başlıklı yazısında da İstanbul halkının asırlarca saatlerini ayarlamak için tercih ettiği Yenicami'nin çifte saatini ve bu saatleri ayarlayan muvakkiti anlatmıştır. Biri alaturka, öbürü alafranga zamanı gösteren bu saatlerin ayarı en doğru saatler olduğuna inanılır, önünden geçilirken saygı gösterisine, hatta ayine benzer bir merasimle gözler yelkovanlara çevrilir, eller saatlere götürülürmüş.

  • 31
  • 46

Her gün bir milyonun yarısına yakın bir kalabalığın bu âyini yaptığını söyleyen Refik Halid'in anlattığına göre, Yenicami'nin saati şimdiki saatler gibi aceleci değilmiş; durup durup hoppaca atlamaz, saniyeden saniyeye çocukça sıçramaz, başka bir küreye, başka bir güneş sistemine aitmiş gibi, daha ağır ve daha vakur işlediği intibaını verirmiş.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN