Arama

Zihinsel Savaş: Karar Yorgunluğu

Hepimiz günlük hayatın içinde birçok kez karar verme durumunda kalıyoruz; en basiti akşam ne yiyeceğimizden ne izleyeceğimize kadar hemen her şeyde bir sonuç bağlamı yer alıyor. İşte tüm bu süreçler diğer taraftan zihinsel yorgunluğu da beraberinde getiriyor. Neticede sürekli karar verme eylemi, beynin enerjisini tüketiyor ve zihinsel kapasiteyi azaltıyor. Peki karar verme yorgunluğu ile nasıl baş edebiliriz?

Karar verme yorgunluğu, bir kişinin sürekli kararlar alması sonucunda ortaya çıkan zihinsel yorgunluktur. Günlük hayatta alınan her karar, beyindeki bir kaynak tüketimine neden olur. Zamanla, bu kaynaklar tükenir ve kişi karar vermekte zorlanmaya başlar. Akşam ne yiyeceğiniz, alışverişte ne alacağınız gibi durumlar basit gelse de bunun birkaç adım ötesinde kişilerin yaşamlarını etkileyecek kararlar almanız gerekebilir. Bu süreçlerde yorulan beyin, çoğu kez doğru hamleyi yapamaz ya da durumu çok karmaşık hale getirebilir.

➡ Bu kavramın ortaya çıkışı 1998 yılında yapılan bir araştırma vasıtasıyla olur. Bu çalışmaya göre kas yorgunluğu gibi bir durumun karar sonrasında beyinde de ortaya çıktığı saptanır. Bu durumun sebebinin ise çok fazla tekrar içermesi olarak ifade edilir. Yani sürekli karar verme tekrarında bulunmak, sonucunda tutarlılığın da ortadan kaybolmasına neden olmakta.

Dahinin izinde: Leonardo da Vinci'nin evrensel mirası

➡ Karar verme yorgunluğu genellikle gün içinde alınan kararların sayısı ve karmaşıklığı ile ilişkilidir. Özellikle sabah saatlerinde daha fazla beyin gücüne sahipken, gün ilerledikçe bu güç azalır. Dolayısıyla, günün ilerleyen saatlerinde karar almak daha zor hale gelir. Karar verme yorgunluğunun etkileri çeşitlidir. Bunlar arasında dikkat eksikliği, odaklanma güçlüğü, hata yapma olasılığının artması ve düşük kaliteli kararlar alma riski bulunur. Ayrıca, fiziksel ve duygusal yorgunluğun artması da söz konusu olabilir.

➡ Örneğin; kaygının yüksek olduğu bir zaman diliminde doğru karar almanızı etkileyen pek çok neden vardır. Sorumluluk bunun başında gelir. Bunun yanı sıra içinde bulununan ortam ve kültür de eklenince karmaşıklığın ne denli artacağını tahmin etmek mümkün. Bir de karar sonrasında yargılanma, saygınlık kaybı gibi bir korkunun da açığa çıktığını unutmamak gerekir: Ya yanlışsa!

Nasıl karar veririz?

➡ Karar verme süreci genellikle bilgi toplama ve değerlendirmeyle başlar. Beyin, çevreden gelen bilgileri algılar ve bu bilgileri analiz eder. Önceki deneyimleri de kullanarak, sonuçları ve riskleri değerlendirir. Avantajlarını ve dezavantajlarını dikkate alır. Risk ve belirsizliklerle başa çıkmaya çalışır, en uygun seçeneği seçer ve kararın uygulanmasını başlatır.

➡ İşte burada karar verme süreçlerini etkileyen nedenlerin içinde belirsizlik hali önemli bir rol oynar. Belirsizlik hali kişide birden fazla duygu durumunu beraberinde getiriyor. Stres, kaygı, korku ve endişe bunların başlıcaları… Haliyle sağlıklı bir beyin gelişimi sunulamadığı için karar yorgunluğu gibi psikolojik süreçlere daha kolay yakalanılıyor.

➡ Diğer bir etken ise saat dilimleri… Sabah saatlerinde berrak olan zihin, akşam saatlerine doğru enerjisini tüketmiş oluyor. Bunun anlamı beynimizi bebek gibi beslememiz, özen göstermemiz demek oluyor. Bunun dışında uykusuzluk, yorgunluk, açlık, susuzluk vb. fizyolojik etkenler de karar verme sürecini olumsuz yönde etkiliyor.

Küçük İmparator Sendromu Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Kararsız kaldığımızda birçok farklı duygu, düşünce ve davranış ortaya çıkabilir. Peki karar vermek neden zordur?

➡ Birçok seçeneğin aynı anda açığa çıkması karar verememenin öncelikli nedenidir. Bu durumda, karar verme sürecini anlamak ve yönetmek daha zor olur. Bazı kararlar duygusal olarak zorlayıcıdır. Özellikle önemli veya yaşamı derinden etkileyen kararlar, süreci karmaşıklaştırır. Süreçte çevresel baskılar veya başkalarının beklentileri de etkili olur. Başkalarının görüşlerini veya beklentilerini dikkate almak, kişinin kendi isteklerini ve ihtiyaçlarını belirlemesini zorlaştırır.

➡ Birçok seçeneğin aynı anda açığa çıkması karar verememenin öncelikli nedenidir. Bu durumda, karar verme sürecini anlamak ve yönetmek daha zor olur. Bazı kararlar duygusal olarak zorlayıcıdır. Özellikle önemli veya yaşamı derinden etkileyen kararlar, süreci karmaşıklaştırır. Süreçte çevresel baskılar veya başkalarının beklentileri de etkili olur. Başkalarının görüşlerini veya beklentilerini dikkate almak, kişinin kendi isteklerini ve ihtiyaçlarını belirlemesini zorlaştırır.

➡ Kararsız kaldığınızda öncelikle neden kararsız olduğunuzu anlamaya çalışın. Hangi seçeneğin size daha fazla mutluluk veya başarı getireceğini düşünün. Başkalarının görüşlerini dinleyin ve farklı bakış açılarına açık olun. Araştırma yapın, tavsiye alın. Kendinize güvenin ve aldığınız kararın arkasında durun.

➡ Seri olarak karar verme veya karar vermede zorlanıldığı durumlarda ortaya çıkan karar yorgunluğuna maruz kalmamak için neler yapmalıyız?

  • Öncelikli olması gereken şey, plan ve zaman yönetimidir. Kararlarınızı önceden planlayarak önemli olanları listenin en başına almaya çalışın. Bu sayede gün içinde almanız gereken karar sayısını ve zamanını azaltabilirsiniz. Önemli kararlarınızı önceden belirlemek, daha verimli olmanızı sağlayabilir.
  • Süreci en basit şekilde ilerletmeye çalışın, bu sayede stresinizi de dengeleyerek zihinsel sadeliğe kavuşmuş olursunuz. Örneğin, karmaşık kararları küçük parçalara bölebilirsiniz. Alternatiflerin çoğalması, karar verme sürecini karmaşıklaştırabilir.
  • Dinlenmek, sağlıklı beslenmek, uykunuzu almak enerjinizi yüksek tutmanıza, yenilenmenize yardımcı olacaktır, dinlenme aralıklarınıza mutlaka dikkat edin.
  • Gerektiğinde, başkalarından yardım alın ve üzerinizdeki yükü azaltın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN