Nevşehir'e bağlı Göreme beldesinde uzun yıllardır yaşayan ve çalışan yabancı uyruklu kadınlar, Türkiye'de bulunmaktan ve Kapadokya'da yaşamaktan mutluluk duyuyor.
Göreme'de bir seyahat acentesinde çalışan Yunanistanlı Mary Tsqousi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin güvenli, Türklerin ise misafirperver olduğunu belirterek, Kapadokya'da yaşamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Yunanistan'daki ve Türkiye'deki acentelerin iş birliğini ve aralarındaki koordinasyonu sağlamak amacıyla çalıştığını söyleyen Tsqousi, "Burada yaşadıklarımı kendi memleketime gittiğimde her defasında anlatıyorum. Avrupa'daki insanlar Türkiye'yi tanıdıktan, gelip gördükten sonra Türkiye'nin güvenli olduğunu söylüyorlar. Buraya ön yargılı gelen yabancı misafirler bile buradan giderken çok mutlu ayrılıyor." diye konuştu.
Kapadokya'nın dünyada mutlaka görülmesi gereken turistik merkezlerden olduğunu ifade eden dile getiren Tsqousi, şunları söyledi:
"Türkiye ile biz tarihte, şimdi ve gelecekte iç içeyiz, komşuyuz. Bizim gelecekte de birlikte olmaya ihtiyacımız var. Türk insanı ile Yunan insanının çok ortak özelliği var. Yemeklerimiz, yaşayışımız, oyunlarımız, insanımız çok benzer. Sadece yemeklerimiz değil, kullandığımız birçok kelime bile benzer. Kültürler arası iletişim açısından özellikle Yunanistan'daki insanlar Türkiye'ye kesinlikle gelmeliler ve burayı ziyaret etmeliler. Türkiye, diğer Avrupa ülkelerinin vatandaşlarına da çok iyi ve çok sıcak gelecek."
"KAPADOKYA'DA ÇALIŞMAKTAN DOLAYI MUTLUYUM"
Seyahat danışmanı olarak 6 yıldır Kapadokya'da bir turizm firmasında çalışan Avustralyalı Jodie Redding de doğal ve kültürel alanları ile Kapadokya'nın eşsiz bir bölge olduğunu belirtti.
Kapadokya'da yaşamak amacıyla turistlere rehberlik hizmeti veren bir firmada çalıştığını aktaran Redding, konaklama, transfer, uçak bileti, günlük turlar gibi konularda turistlere yardımcı olduğunu söyledi.
Kapadokya'nın ruh ve bedeni teskin eden dinlendirici bir özelliği olduğuna inandığını kaydeden Redding, "Kapadokya gerçekten rahatlamak için gelinebilecek en güzel yerlerden biri. Herkesin Türkiye'ye gelmesini ve buradaki insanları, kültürü tanımasını tavsiye ederim." diye konuştu.
"YABANCI BİRİNİN ÜLKEMİZİ TANITMASI GÜVEN VERİYOR"
Seyahat acentesinin yöneticisi Gülçin Sezer, iş açısından yabancı biriyle çalışmanın kazandırımları olduğunu dile getirdi.
Sezer, "Türkiye'de yaşayan bir yabancının ülkemizi tanıtması, yabancı misafirlerimize güven veriyor. İnsanlar daha kolay ve güvenerek tatil ayarlamalarını yapabiliyor." dedi.
"KAPIMI AÇIK BIRAKIP UYUYABİLİRİM"
2007 yılında Brezilya'dan Türk folklorik dansları konusunda kısa süreli eğitim almak için Türkiye'ye gelen ve Kapadokya'yı ziyaret ettikten sonra bölgede yaşamaya karar veren dans eğitmeni Maria Clara Lagoeiro Sussekind ise Türk misafirperverliğine hayranlık beslediğini anlattı.
Sussekind, "Bu kültür, bu insanlar, bu toprak kalbime girdi ve burada devamlı yaşamaya karar verdim." şeklinde konuştu.
Bölgede turistlere yönelik hizmet veren restoranlarda çeşitli dans gösterileri sunduğunu söyleyen Sussekind, Kapadokya'nın kendisine hayalinden öte güzel bir yaşam sunduğunu ifade etti.
Sussekind, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Burası çok güvenli bir yer, ben istersem kapımı açık bırakıp uyuyabilirim. ATV aracım var onun anahtarını üzerine bırakıyorum kimse almıyor. Brezilya'dan arkadaşlarım buraya geldiğinde şaşırıyor. Akşamları bütün satıcılar sattığı eşyaları dışarıya bırakıp gidiyor. Ben 10 senedir buradayım ve buradaki insanlar hep bu şekilde yaşıyor. Herhangi bir sıkıntıyla karşılaşmıyor. Gerçekten burası çok güvenli, sakin, harika bir yer. Buranın manzarasını başka hiç bir yerde bulamazsınız."