AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulunda kabul edilen Türkiye kararıyla ilgili, "Bu rapor birtakım ülkelerin tek taraflı siyasi yaklaşımlarını bir koalisyon mantığıyla metne doldurmuş, iş birliğinden uzak bir sabotaj raporu, ilişkileri sabote etmeye dönük bir rapor. Bu nedenle Avrupa Parlamentosu raporunu, son 2 senede olduğu gibi bu yıl da yok hükmünde ve geçersiz kabul ediyoruz. Rapor, bizim tarafımıza ulaştığında hiçbir şekilde değerlendirme söz konusu olmaksızın aynen iade edilecektir." dedi.
Bakan Çelik, Avrupa Komisyonunun Türkiye'nin AB sürecinde kaydettiği gelişmeleri ele alan 2016 yılı ilerleme raporuna dair Avrupa Parlamentosunun kabul ettiği karar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Çelik, raporun objektif ve güvenilir olmayan ifadeler içerdiğini, bağlayıcılığı bulunmadığını kaydetti.
Avrupa Parlamentosunun siyasi nitelikte bir karar açıkladığını ifade eden Çelik, "Bu rapor, bir iş birliği raporu değil. Avrupa Parlamentosundan beklentimiz uygun iş birlikleri üreten, yeni köprüler kuran, eleştiriler tabii ki söz konusu olacaktır, eleştiri hayatın icabıdır, eleştirilerle birlikte ilerlemeye, beraberce iş yapmaya olanak sağlayan birtakım hükümler içermesi, birtakım imkanlar yaratmasıdır. Bunun yerine bu rapor, birtakım ülkelerin tek taraflı siyasi yaklaşımlarını bir koalisyon mantığıyla metne doldurmuş, iş birliğinden uzak bir sabotaj raporu, ilişkileri sabote etmeye dönük bir rapor. Bu nedenle Avrupa Parlamentosu raporunu son 2 senede olduğu gibi bu yıl da yok hükmünde ve geçersiz kabul ediyoruz" diye konuştu.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Çelik, Avrupa Parlamentosunun (AP) Türkiye hakkındaki kararına ilişkin, "AP'nin 'halkın kabul ettiği teklifi uygularsanız biz sizinle müzakerelerin askıya alınması çağrısı yapıyoruz' demesi esasında demokratik bir tutum değildir. Türkiye'den talep edilen şey, Türkiye'nin halkın iradesine karşı duyarsız kalmasıdır. Tabii ki böyle bir şey söz konusu olmayacaktır." değerlendirmesini yaptı.
Halk oylamasının yüzde 86'lık katılımla, açık ve şeffaf bir süreçte halkın kabul etmesiyle gerçekleştiğini hatırlatan Çelik, "AP'nin 'halkın kabul ettiği teklifi uygularsanız biz sizinle müzakerelerin askıya alınması çağrısı yapıyoruz' demesi esasında demokratik bir tutum değildir. Türkiye'den talep edilen şey, Türkiye'nin halkın iradesine karşı duyarsız kalmasıdır. Tabii ki böyle bir şey söz konusu olmayacaktır." şeklinde konuştu.
Bu durumda AP'nin bütün Avrupa'daki seçimleri lağvetme veya geçerli saymaya kendini yetkili gördüğünü dile getiren Çelik, AP'nin böyle bir şey söylemeye hakkı olmadığını vurguladı.
Çelik, AP'yi halk oylamasının sonucuna, demokratik sonuç ve teamüller ile halk iradesine saygılı olmaya çağırdı.